Bu kapsamda, aralarında Hakkari Belediyesi Eşbaşkanları Viyan Tekçe ve Mehmet Sıddık Akış’ın yanı sıra Hakkari Parti Meclisi (PM) Üyesi Sinem Seven’in de bulunduğu 100’e yakın kişi hakkında dava açıldı.
Kayyum Kararı ve Protestoların Başlangıcı
3 Haziran’da İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınan Mehmet Sıddık Akış’ın yerine, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 45. ve 46. maddeleri uyarınca Hakkari Valisi Ali Çelik, Hakkari Belediye Başkan Vekili olarak atanmıştı. Bu gelişme kentte büyük bir tepkiyle karşılandı. Hiçbir siyasi parti ya da sivil toplum kuruluşunun çağrısı olmaksızın, kent sakinleri ve DEM Parti seçmenleri kendiliğinden bir araya gelerek protesto gösterileri düzenledi.
Hakkari Valiliği, kamu düzenini sağlamak amacıyla 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu ile 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’na dayanarak kent genelinde 10 günlük bir gösteri yasağı ilan etti. Ancak yasağa rağmen kent merkezinde ve çevre ilçelerde protestolar devam etti.
Soruşturma Kapsamı Genişledi
Valiliğin aldığı yasak kararına rağmen 4 Haziran 2024 tarihinde Bulak Mahallesi Bulvar Caddesi’nde toplanan kalabalık gruplar, yürüyüş ve basın açıklaması düzenlemek istedi. Güvenlik güçlerinin dağılma yönündeki uyarılarına rağmen göstericiler alanı terk etmeyince müdahale edildi. Bu olayların ardından Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı geniş çaplı bir soruşturma başlattı.
Başlatılan soruşturma kapsamında aralarında Hakkari Belediyesi Eşbaşkanları Viyan Tekçe ve Mehmet Sıddık Akış, Hakkari PM Üyesi Sinem Seven’in yanı sıra daha önce kentte gerçekleşen farklı protesto ve basın açıklamalarına katıldıkları tespit edilen çeşitli avukatlar, öğretmenler, mühendisler, sağlık çalışanları ve sivil toplum aktivistlerinin de bulunduğu 100’e yakın kişi hakkında “Kanuna aykırı toplantı veya yürüyüşlere silahsız olarak katılma, emir ve ihtardan sonra kendiliğinden dağılmama ve kamu görevlisine hakaret” suçlamalarıyla iddianame hazırlandı.
Viyan Tekçe’ye “Hırsız Kayyum” Sloganları Nedeniyle Dava
Dikkat çeken bir diğer detay ise Hakkari Belediyesi Eşbaşkanı Viyan Tekçe hakkında açılan dava oldu. Tekçe’ye yönelik suçlamanın, kentte düzenlenen protesto eylemleri sırasında “hırsız kayyum” sloganlarının atılmasıyla bağlantılı olduğu belirtildi. Söz konusu sloganların sosyal medya üzerinden değil, doğrudan protesto eylemleri sırasında dile getirilmesi nedeniyle dava açıldığı ifade edildi.
İddianamede, Tekçe’nin bu protestolarda kullandığı ifadeler ve gösteriler sırasında çekilen video görüntüleri delil olarak sunuldu. Tekçe hakkında da “kamu görevlisine hakaret” suçlamasıyla dava açıldığı kaydedildi.
İddianamede Neler Var?
Hazırlanan iddianamede, şüphelilerin kentte daha önce düzenlenen gösteri ve basın açıklamalarına katıldıkları, güvenlik güçlerinin defalarca yaptığı uyarılara rağmen dağılmadıkları ve bazı kişilerin güvenlik güçlerine yönelik hakaret içerikli sözler sarf ettikleri iddia ediliyor. İddianameye göre, gösteriler sırasında çekilen video kayıtları, güvenlik kamera görüntüleri, tanık ifadeleri, polis tutanakları ve açık kaynak araştırmaları delil olarak gösterildi.
Soruşturma kapsamında Güvenlik Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan video izleme ve tespit tutanaklarında, göstericilerin polis barikatlarına yaklaşarak fiziki direniş gösterdiği, bazı kişilerin ise güvenlik güçlerine sözlü olarak hakaret ettiği ifade ediliyor. Ayrıca, şüphelilerin kimlik tespitine yönelik nüfus kayıtları ve sabıka bilgileri de dosyada yer aldı.
Mahkeme Süreci Başlıyor
Hakkında iddianame hazırlanan isimler önümüzdeki günlerde Hakkari Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak. İddianamede, sanıklar hakkında 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 32/1. maddesi ile Türk Ceza Kanunu’nun 53/1. maddesi kapsamında cezalar talep ediliyor.
Kamuoyunda Geniş Yankı Uyandırdı
Bu gelişmeler Hakkari’de ve Türkiye genelinde geniş yankı uyandırdı. İnsan hakları örgütleri ve çeşitli sivil toplum kuruluşları, gösteri hakkının demokratik bir hak olduğunu savunarak dava sürecini yakından takip edeceklerini belirtti.
Hakkari’deki dava sürecinin nasıl sonuçlanacağı merakla beklenirken, protestoların etkisi ve hukuki boyutu önümüzdeki dönemde de gündemde kalmaya devam edecek.
