AKP Genel Başkanı ve Cumrhubaşkanı Tayyip Erdoğan'ın başkanlık ettiği Kabine toplantısı sona erdi. Erdoğan, açıklamalarda bulunuyor.
Erdoğan'ın açıklamasından satır başları şöyle:
- (Kabine değişikliği) Kendilerine birkez daha hoş geldiniz diyor ve başarılar diliyorum. Görevlerini devreden arkadaşlarımızı hep şükranla hatırlayacak, gerektiğinde birikimlerinden istifade etmeyi sürdüreceğiz. Bu arkadaşlarımızla ilgili sosyal medyada yürütülen linç kampanyalarını kınıyorum.
- Kıbrıs'ı çözümsüzlüğe mahkum etmek isteyen Kıbrıs Türk'ü kardeşlerimizi ambargolarla yıldırmaya çalışan zihniyete müsamaha göndermeyeceğiz.
BİDEN'IN SOYKIRIM AÇIKLAMASINA YANIT
- (Biden'ın soykırım açıklaması) Coğrafyamızda bir asırdan daha önce yaşanmış acı olaylarla ilgili, mesnetsiz, haksız hakikatlara aykırı ifadeler kullanmıştır. Bu açıklamalar milletimizin her ferdi gibi bizi de ziyadesiyle üzmüştür. Radikal Ermeni çevrelerin ve Türkiye karşıtı çevrelerin baskısıyla metne yer verildiğini düşünüyoruz. Tarihteki acıların yarıştırılmasını insani bulmuyoruz ama böyle bir yarışa girilecekse alnı ak çıkacak tek milletin biz olduğunu da hatırlatmak isteriz.
- Ermeni iddiaları konusunda ortak tarih komisyonu kurulması teklifimize hala bir cevap alamadık. Bu iş siyasetçilere değil tarihçilere bırakılmalıdır.
Loading...
- Bizim de Balkanların kaybından Doğuda uğradığımız işgallerin kaybına kadar kapsamlı muhasebe yapıp ortaya çıkan tabloyu muhataplarımızın önüne koymamız gerekiyor. Adana, Antep, Maraş, İzmir, Afyon, İstanbul, Çanakkale, Kars, Artvin her şehrimiz kendi kayıplarının peşine düşse bile yeter.
Batının Ermeni meselesinde tutumu ve terör örgütlerine karşı sergiledikleri riyakar tavrın sonu bu yola çıkıyor. Biz hala en başta söylediğimiz yerdeyiz. Tarihteki olayların araştırılması, hakikatlerin ortaya çıkartılması tarihçelere bırakılmalıdır, siyasetçilere değil. Yıllardır dile getirilen Ermeni iddiaları konusunda ortak tarih komisyonu teklifimize hala cevap alamadık. Kendi arşivlerimizi tamamen bu komisyona açma taahhüdünde bulunduk, ama muhataplarımızdan ses çıkmadı.
Loading...
Karşı tarafın gerçeklerin peşine çekmek yerine meseleyi siyasi zemine taşıması işin aslını göstermeye yeterlidir. Ülkemizde ve dünyada hala kafası karışık olanlar için meseleyi özetle anlatmak istiyorum.
Anadolu ecdadımızın yönetiminde asırlar boyunca farklı köken ve inançtan insanın huzur içinde yaşadığı coğrafya olmuştur. Ermeniler de bu dönemde dini özgürlüklerini kazanmış, sosyal statülerini güçlendirmiştir. 93 harbine kadar bu barış iklimi sürmüştür. Osmanlı'nın son döneminde ülkedeki pek çok kesim batılılar tarafından tahrik edilerek, silahlandırılarak bize karşı ayaklandırılmışlardır.
Loading...
Çok sayıda devletin yer aldığı Balkan toprakları bu şekilde asimetrik savaşlarla ülkeden koparılmıştır. Doğuda da aynı senaryo, Çarlık Rusya'sının iştirakiyle Ermeniler üzerinden oynanmıştır. I. Dünya Savaşı'na kadar 40 kadar isyan çıkaran çeteler büyük katliamlara yönelmiştir. Batılıların siyasi ve ekonomik, Rusya'nın askeri desteği ile palazlanan Ermeniler kadın, çocuk ihtiyar demeden öldürmüşlerdir. 150-300 bin arasında ifade edilen çeteler Rus ordusuyla aktif olarak bize karşı savaşmışlardır.
Tamamı sivil Kürt ve Türk nüfus Ermeni çeteler tarafından katledilmiştir. 24 Nisan'da ne oldu? İnsani trajedi anlamında hiçbir şey olmamıştır. 24 Nisan 1915 tarihi Osmanlı devletinin savaş halinde bulunduğu ülkelerle bir olup aleyhine faaliyet yürüten Taşnak, Hınçak gibi örgütleri kapatıp 235 yöneticisini tutukladığı gündür.
Loading...
Ülkemizdeki Ermeni toplumu dünyadaki genel uygulamaya paralel şekilde bu tarihi kendi acılarını anma günü olarak kabul etmiştir. Biz de gerçekte bu tarihte ne olduğunu bilmemize rağmen Ermeni toplumun tercihlerine saygı d uyarak kendilerine bir süredir acılarını paylaşan mesaj gönderiyoruz. 27 Mayıs'ta Sevk ve İskan Kanunu çıkarılmış, 1 Haziran'da uygulamasına geçilmiştir.
Yapılan işler bilfiil isyana, katliamlara karşı alınmış tedbirdir. Bu tarihler Osmanlı devletinin Çanakkale başta olmak üzere pek çok cephede tarihi mücadele yürüttüğü tarihe tekabül ediyor. Eli silah tutan erkekler cephede olduğu için geride savunmasız, kadınlar, yaşlılar ve çocuklar kalmıştır. Ermeni çeteler sadece masum ve savunmasız insanları katletmişlerdir. Sadece Muş'ta bir yıl içinde 20 bin vatandaşımız katliama maruz kalmıştır. Hızlarını alamayan Ermeni çeteciler Trabzon civarındaki Rum ve Hakkari civarında Musevi Osmanlı vatandaşlarımızı topluca öldürmekten çekinmemiştir.
Loading...
Ermeni çeteleri sadece Anadolu'da savunmasız sivil Türkleri ve Kürtleri; Kafkasya tarafında da Çerkezleri katletmişlerdir. Yaptıkları katliamları ve yüz binlerce insanı göçe zorladıklarını övünerek anlatmışlardır. Bununla ilgili pek çok belge bölge ülkelerin arşivlerinde mevcuttur.
Ermeni nüfusu geçici olarak başka bölgelere gönderme kararı alınmıştır. Bu karar çete saldırıların yoğun olduğu yerlerdeki Ermeni nüfusu kapsamaktadır. Yeri değiştirilen Ermeni nüfusun sayısı konusunda pekçok tezvirat ortada dolaşmaktadır. I. Dünya Savaşı öncesi Ermeni nüfusu 1 milyon 300 bindir. Şu anda 1 milyonun üzerinde arşivlerimizde belge var. Ben belgelere dayanarak konuşuyorum, sayın Biden gibi konuşmuyor. Acaba Amerika'nın arşivinde ne kadar belge var? Avrupa'da ne kadar belge var? Açabiliyor mu? Biz hodri meydan diyoruz. Ama bu çağrılara cevap veremediler.
İran'a ve Rusya'ya gidenlerle rakam 500 bine ulaşmaktadır. Dolayısıyla Amerika'nın kendi raporlarında bile sevke tabi tutulanların sayısı 600 bin olarak belirtilmektedir ki, gerçek rakam daha da azdır. Salgın hastalık, asayiş sorunlarından veya güvenlik güçleriyle çatışarak hayatını kaybedenlerin sayısı 150 bini ancak bulmaktadır. Elbette bu 150 bin kişinin her biri candır ve elbette önemli rakamdır.
Ermeni tarihçiler kayıpların çoğunun cephedeki savaşlarda yaşandığını da belirtirler. Osmanlı devleti Ermeni nüfusu başka bir yere göndermemiş, kendi toprakları içinde yer değiştirtmiştir. Hazırlık için 1 hafta süre verilmiş, mazereti olanlar sevkten muaf tutulmuştur. Sevkte gereken idari tedbirler alınmış, gereken tahsisat yerel birimlere gönderilmiştir. Kimsesiz kalmış olan Ermeni çocuklara sahip çıkılarak kendileri için yetimhaneler kurulmuştur Sayın Biden.
İstanbulumuzda 100 bin Ermeni yaşamaktadır. Herhalde insanlar soykırıma uğradıkları yerlere geri dönmezler sayın Biden.
- Sayın Biden; MİNSK üçlüsünde ABD, Rusya, Fransa vardı. 30 yıl bu işgalden kurtarmadınız oradaki insanları. 1 milyonu aşkın Azeri kardeşlerimiz ne yazık ki hicret etmek durumunda kaldılar. Soykırım diyorsanız kendinizi değerlendirmeniz lazım. Kızılderililer ortada... Siz kalkıp Türklere soykırım yaftasını yapıştıramazsınız.
- Burası çok ama çok önemli; Bu konularda ortada tarihçilerin uzlaştığı somut deliller ve mahkeme kararı olması gerekir. Ortada herhangi bir somut delil olmadığı gibi uluslararası mahkeme kararı da mevcut değildir.
- ABD Başkanı'nın açıklamaları ilişkilerimizi zora sokmanın ötesinde bir anlama sahip değildir. Artık Türk-Amerikan ilişkileri geriye düşmüştür.
- Coronavirus salgınını ülkemiz için en hayırlı şekilde yürütmeye çalışıyoruz. Vatandaşlarımızın aldıkları sağlık hizmetinin kalitesini yükseltmek için ilave adımlar da atıyoruz.
- Patates ve soğan dağıtımında 103 tonu geride bıraktık.
- Tedbirlerin neticelerini yavaş yavaş almaya başladık. Vaka ve vefat sayıları yükseldiğinde kısıtlayıcı tedbirlerin artırılması kaçınılmaz hale gelmektedir. Ramazan Bayramı'nın ardından hayatımızı kolaylaştırmak için sayıları düşürmemiz şarttır. Vaka sayılarımızı süratla 5 binin altına düşürmeliyiz. Aksi takdirde turizmden ticarete ağır bir faturayla karşılaşmamış kaçınılmaz olacaktır.
- Özel hastanelerde yoğun bakım ve aşı hizmetlerinden dolayı ücret talep edildiğine dair şikayetler alıyoruz. Hukuken bu hizmetler için hiçbir ücret talep edilemez. Bu durumu SGK ve Sağlık Bakanlığı'na bildirirlerse failler hakkında yaptırımlar uygulanacaktır.
- Muhtarların aşısına başlanacak.
- 29 Nisan Perşembe 19.00'dan başlayıp 17 Mayıs Pazartesi sabah 05.00'e kadar sürecek şekilde tam kapanmaya geçiyoruz. Bu tarihler arasında kesintisiz sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacaktır. Zincir marketler Pazar günleri kapalı olacak. Şehirler arası seyahatlarin tamamı izne tabii olacak. Konaklama tesislerindeki rezervasyonlar istisna teşkil etmeyecektir. Tüm kurumlarda yüz yüze eğitime ara verilecek.