12 Mart 1971 Muhtırası'ndan sonra siyasi suçlamalarla cezaevine giren ressam Gülsün Karamustafa'nın cezaevinde tanık olduğu kadın ve çocukları resmettiği 15 tablo Londra'da Tate Modern'de sergileniyor. Müzeye giriş ücretsiz, ancak önceden online randevu yapılması tavsiye ediliyor.

1971 Muhtırası’ndan sonra İstanbul'da Maltepe, Selimiye ve Sağmacılar hapishanelerinde yattıktan sonra İzmit Cezaevi'ne gönderilen ressam Gülsün Karamustafa, burada tanık olduklarını resmederek kayda geçirimek istedi. Karamustafa resimlerinde en çok bebek, çocuk ve kadınlara yer verdi.

Aram Yayınevi Sahibi Boltan, Kitap Fuarındaki Baskılara Karşı Durdu Aram Yayınevi Sahibi Boltan, Kitap Fuarındaki Baskılara Karşı Durdu

Tate Modern’ın internet sitesinde yer alan bilgiye göre, Hapishane Resimleri 2013’e kadar sergilenmedi. Resimler İstanbul’da 2013 SALT’ta sanatseverlerle buluştu. Ressam bu eserleri uzun yıllar sergilemek istemedi. Sebebi ise Karamustafa’nın hayatının o günlerine dönmek istememesi. Ressam ayrıca hapishane hatıralarını ve oradaki dostluklarını istismar etmek istemedi. Resimlerin hikayesini ise Gülsün Karamustafa şöyle anlatıyor: “Bu resimleri, hatırlamak ve (neler olduğunu) zihnimde tutabilmek için yaptım.

GÜLSÜN KARAMUSTAFA KİMDİR?

Ankara’da 1946’da Ankara'da dünyaya gelen Gülsün Karamustafa’nın babası, radyo spikeri Hikmet Münir Ebcioğlu. Lise yıllarında tanınmış ressamlar Eşref Üren, Turgut Zaim ve Selva Tamkan'dan resim dersleri aldı. 1969 senesinde İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim Bölümü, Bedri Rahmi Eyüboğlu atölyesinden mezun oldu. 1971 muhtırasından hemen sonra aranan birine yataklık etmek suçlamasıyla tutuklandı. Hapishane gözlemlerine dayanan resimleri ilk kez "Vadedilmiş Bir Sergi’" adlı kişisel sergisinde ziyaretçilere açtı.

Avrupa’da birçok sergi açan Karamustafa yine eserleriyle birçok ödül aldı. Gülsün Karamustafa 2021 yılında ise Roswitha Haftmann Vakfı tarafından verilen Avrupa’nın prestijli sanat ödülüne layık görüldü. Roswitha Haftmann Vakfı Yönetim Kurulu, Gülsün Karamustafa'yı "zamanımızın en sanatsal ve aynı zamanda politik olarak en ikna edici seslerinden biri" olarak tanımlıyor