Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, yılın dördüncü ve son enflasyon raporunu açıkladı. Karahan, TCMB'nin 2024 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 38'den yüzde 44'e çıkarıldığını duyurdu. 2025 yıl sonu tahmini de yüzde 21 seviyesine çıkarıldı.

2024 yılı ilk raporunda yüzde 34 olarak açıklanan yıl sonu enflasyon tahmini, ikinci raporda yüzde 38’e çıkarken üçüncü toplantıda örtülü şekilde tahmin aralığı yüzde 34-42 bandına genişletilmişti. Yıl sonu enflasyonunun bu bant aralığında gerçekleşebileceğine dikkat çekilmişti. Böylelikle Merkez Bankası bu yıl içinde açıkladığı bütün enflasyon raporlarında açıkladığı tahminleri değiştirmiş oldu.

Üçüncü enflasyon raporunda beklenti bu yıl sonu için yüzde 38, gelecek yıl sonu için yüzde 14, 2026 yıl sonu için yüzde 9 seviyesinde bulunuyordu. Son raporda 2026 yılsonu için enflasyon beklentisi yüzde 12’ye çıktı. Tek haneli enflasyon hedefi de rafa kalkmış oldu.

TCMB Başkanı Karahan, enflasyonun Ocak’ta yüzde 42’ye düşeceğini ifade ederek Mart ayında yüzde 38’i bulacağını öngördüklerini söyledi.

GIDA ENFLASYONU TAHMİNİ YÜZDE 41,8

Karahan, sunumunda enflasyonun ana eğiliminin öngörülenden yavaş iyileştiğini belirtti. Özellikle gıda enflasyonundaki artışa dikkati çeken Karahan, son dönemde yüksek seyreden gıda fiyatlarının 2024 yılsonu tahmin güncellemesinin üzerinde 1,6 puan etkili olduğunu açıkladı. Yılsonu gıda enflasyonu ise yüzde 35,5’ten yüzde 41,8’e çıkarıldı.

Asgari Ucrete Dusuk Zamma Yesil Isik Tek Hane Rafa Kalkti-1

Yüzde 21 olan 2025 yıl sonu tahmin güncellemesinde ise gıda fiyatları, TL cinsi ithalat fiyatları ve yönetilen yönlendirilen fiyat varsayımlarından gelen toplam etkinin 3,3 puan olarak hesaplandığı belirtildi.

Sunumun ardından soruları yanıtlayan Karahan, asgari ücret ile ilgili sorulara “Karar verici değiliz” yanıtını verdi. Karahan, ABD temaslarında yatırımcılara yüzde 25'lik asgari ücret artışının enflasyon görünümüyle tutarlı olduğu mesajını verdiğine ilişkin iddiaları da reddetti.

Asgari ücretle ilgili kapalı kapılar ardından farklı şeyler söylemediklerini ifade eden Karahan, “Asgari ücrette karar verici değiliz, kurulda da değiliz. Resmi ya da gayri resmi tavsiyede bulunmuyoruz. Raporda enflasyon tahmini vermek zorundayız” dedi.

Ücret gelişmelerine yönelik varsayımlar yaptıklarını söyleyen Karahan, “Yetkili mercilerin varsayımlarından yol çıkıyoruz, tahminlerimizi oluşturuyoruz, yüksek enflasyon ortamında ücretler reel olarak erir. Ücretlerin erimesine sebep olan şey enflasyon. Biz enflasyonu düşürmeye çalışıyoruz biz bu konuda kararlıyız” diye konuştu.

Türkiye'nin Dijital Para Birimi: Dijital Türk Lirası ve Ekonomiye Katkısı Türkiye'nin Dijital Para Birimi: Dijital Türk Lirası ve Ekonomiye Katkısı

BEKLENTİYE GÖRE ZAMMA DESTEK

Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay da asgari ücrete yönelik açıklamalarda bulundu. Akçay, tartışma yaratan beklenen enflasyon üzerinden asgari ücret zammı yapılmasını desteklediğini açıkladı. Konjonktürün buna uygun olduğunu belirten Akçay, şöyle konuştu:

“Asgari ücrette çalışmalarımız var ama tavsiye merci değiliz. İkincisi asgari ücret artışının iktisadi faaliyetinin görece zayıfladığı dönemde geçişkenliği daha düşük oluyor. Şansımız var, etkisi daha düşük olacak. Ücret dağılımında düşük vasıflı çalışanların ücretlerinin dağılımda zarar görmemesi için artışın enflasyona zarar vermeyeceğini öngörmek lazım. Diğer ücretlerdeki artış asgari ücretin gerisinde kalacak. Öngörüler de düşük zamlar gösteriyor, enflasyon için olumlu. Katılıkta ileriye dönük endekslemeye geçmeliyiz. Devreye girmek zorunda. Konjonktürün uygun olduğu kanaatindeyim. Asgari ücretin darbe yemediği bir dönem olmalı. İleri yönelik devreye girerse iyi olur.  Beklentiler, evet önemli, geçmişe dönük gerçekleşen değerleri kale aldığınızda ileride sizin beklentinizin ağırlığı yüksek kalırsa atalette yüksek kalıyor. Hatalı çıkarımlar yaptığını ortaya çıkacak. Yüksek enflasyon döneminde bu zor bir durum.”

∗∗

ENFLASYON HEDEFLERİNDEN VAZGEÇİLDİ

Aylardır "2026’da tek haneli enflasyon olacak" diyen TCMB hedefi %12’ye yükseltti.

∗∗

ERDOĞAN AYRI ÂLEMDE: BEN EKONOMİSTİM

TCMB'nin enflasyon tahminini yükseltmesi ile aynı gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'da Macaristan uçağında soru yanıtladı. Enflasyona dair konuşan Erdoğan bir kez daha "Ben ekonomistim" dedi. TCMB tahminlerine rağmen Erdoğan, "Enflasyon artık sürekli olarak inişte olacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Son 2 ay içerisinde enflasyonda bu inişleri hep beraber göreceğiz" dedi. Faizin de enflasyonla düşeceğini söyleyen Erdoğan, "Bundan hiç endişeniz olmasın. Benim ekonomideki mantığım bu. Bir ekonomist olarak aldığım, öğrendiğim bilgi bu" ifadelerini kullandı.

∗∗

RAKAMLARIN ÖNEMİ ORTADAN KALKTI

Enflasyon tahmininin yükselmesine CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat'tan da tepki geldi. Karabat, sosyal medya platformu X'ten yaptığı açıklamada, "Artık rakamların önemi yok" dedi. Karabat, “Kimsenin inanmadığı TÜİK verileriyle kurgulanan para politikalarında yolun sonuna gelindi. İster AKP’li, ister konusunda uzman liyakatli bir isim olsun, ekonominin dümenindeki kişiler sonuç alamıyor. Çünkü Saray’ın ve onun Cumhur’daki ortaklarının çıkarları, ülkenin çıkarlarının önüne geçiyor" dedi. Ekonomik krizin esas sebebi olarak iktidarı işaret eden Karabat, "Türkiye bir an önce erken seçime gitmelidir" ifadelerini kullandı.

∗∗

PROF. DR. KOZANOĞLU: BORÇLANMA SORUNU BAŞ GÖSTERECEK

Enflasyon beklentileri her aşamada yukarı çekilmek zorunda kaldı. Taze sebze ve meyve fiyatlarında ekim ayındaki artış yüzde 19,2 ve yıllık kira artışı yüzde 112,6'ydı. Bunlar en fazla şikayet edilen konular. Nitekim Fatih Karahan da bunu ifade etti. Sıkı para politikasının devamı orta-uzun dönemde yüksek faizlerin arzı yani üretimi olumsuz etkilemesi ve faizlerin bir maliyet kalemi olarak devreye girmesiyle enflasyonu yukarı çekici etki yaratacaktır.  Aslında ‘fiyatlama davranışı’ diye teknik bir jargonla ifade edilen firmaların aşırı kar hırsı denetim altına alınmadan dezenflasyon süreci başarıya ulaşamayacaktır. Yüksek faizlerin sürmesi 2025'te keskin bir durgunluğa buna bağlı işsizliğe yol açma riski yükselir. Bu iyimser enflasyon beklentileri asgari ücretin belirlenmesi ve emekli-kamu çalışanı zamlarının yapılmasında hem çalışanları mağdur edecek hem de durgunluk tehlikesini artıracak.

Türkiye'de yoksul vatandaşlar üç ana harcama kalemine sıkışmış durumda. Gıda en önemlisi. Karınlarını doyurmaya çalışıyorlar. İkincisi konut ve barınma. Üçüncüsü ulaştırma. Her üçünde de yakın döneme kadar manşet enflasyon üstünde enflasyon söz konusudur. İnsanlar fiyatların çok artacağını düşünerek ellerindeki bütün paralarla mal ve hizmet almaya yöneliyor. Böylelikle enflasyon beklentisi, talebi yukarı çeker. Ciddi bir borçlanma sorunu baş gösterecek. Ortalama enflasyon yüzde 33.4 - 33.9 civarında. Ama vergi gelirlerinin yüzde 45 artması bekleniyor. Sıkı para politikası uygulanan, talebin yavaşlaması beklenen bir dönemde bu öngörü gerçekçi görünmüyor. Bunun gelir dağılımını bozma etkisi var. Çünkü KDV, ÖTV bizim gündelik ödediğimiz vergiler. Yani bir asgari ücretlinin ödediğiyle zengin bir insanın ödediği vergiler değişmiyor. Onun için bunlar vergi sistemi içerisindeki ağırlığı ne kadar fazla olursa gelir dağılımını o kadar bozuyor.

Kaynak: birgün