Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi 28 Ocak-11 Şubat 2025 tarihleri arasında 22 kentte anket yaptı. 'Türkiye’de Türkçe Dışında Konuşulan Anadillerinin Kullanım Düzeyi ile Anadillerine İlişkin Talep ve Eğilimleri' ölçebilmek amacıyla yapılan araştırmaya 1285 kişi katıldı.

Araştırma, Diyarbakır, İstanbul, Ankara, İzmir, Erzurum, Adıyaman, Van, Mardin, Urfa, Bingöl, Ağrı, Antalya Mersin, Şırnak, Bursa, Antep, Batman, Hakkâri, Dersim, Malatya, Adana ve Siirt'te yapıldı.

11 yaş altı her 5 çocuktan 1’inin artık anadilini sıklıkla konuşmadığını tespit eden çalışma yaş küçüldükçe anadilini konuşanların oranının azaldığını ve bilmeyenlerin oranının arttığını gösteriyor. Çalışma sonuçlarında Türkçe dışındaki anadillerin yaşayabilmesi ve genç kuşaklara aktarılabilmesi için ciddi yasal, bürokratik, sosyal, ailesel tedbirlere ihtiyaç olduğuna yer verildi.

Çalışmaya katılanların yüzde 65,9’u erkek, yüzde 33,5’i kadın, yüzde 0.6’sı LGBTİQ+'dan oluştu. 

Araştırma konusuna ilişkin ilk soru “Kendinizi etnik kimlik olarak nasıl tanımlarsınız?” oldu. Araştırmaya katılanların yüzde 97,5’i Kürt, yüzde 0,8’i Çerkes, yüzde 0,7’si Ermeni, yüzde 0,5’i Arap, yüzde 0,1’i Türk derken; aralarında Süryani, Gürcü, Laz, Rum, Oset gibi farklı etnik kimliklere sahip olanların da bulunduğu toplam yüzde 0,4’lük bir grup "diğer" seçeneğinde gösterildi.

Kurtce 1 Jgsn.jpg-1

Öte yandan yüzde 80,4’ü Kurmancî, yüzde 17’si Kirmançkî/Zazakî, yüzde 0,8’i Ermenice, yüzde 0,7’si Çerkezce yanıtını verdi. Buna karşın hane içinde/ailede ağırlıklı konuşulan dilin yüzde 41,7’si Kurmancî, yüzde 35,9’u Türkçe, yüzde 14,9’u hem Türkçe hem Kürtçe, yüzde 6,9’u Kirmanckî/Zazakî, yüzde 0,3’ü Arapça, yüzde 0,2’si Ermenice, yüzde 0,1’i Süryanice olduğu görüldü.

Katılımcılar, “Anadilinizi ne düzeyde anlayabiliyorsunuz?" sorusuna yanıt verdi. Buna göre yüzde 33,9’u çok yeterli, yüzde 33,2’si yeterli, yüzde 26,5’i yetersiz düzeyde anlıyor iken, yüzde 6,4’ü hiç anlamadığını belirtti.

Yetersiz ve hiç yanıtını veren görüşmecilere açık uçlu olarak “Anadilinizi niçin anlayamıyorsunuz?” sorusu soruldu.  Yüzde 21,5’i eğitim almadığı için, yüzde 20,1’i asimilasyon politikalarından dolayı, yüzde 18’i aile içerisinde konuşulmadığı için, yüzde 11,3’ü şehirde büyüdüğü için, yüzde 9,7’si her bölgenin dili farklı olduğu için, yüzde 6,6’sı günlük yaşamda maruz kalmadığı için, yüzde 5’i okulda yasak olduğu için anlama sorunu yaşadığını belirtti.

“Anadilinizde ne düzeyde konuşabiliyorsunuz?” sorusuna ise yüzde 27,2 çok yeterli, yüzde 36,6’sı yeterli, yüzde 27,2’si yetersiz, yüzde 9’u hiç yanıtını verdi.

Yeterli konuşamama nedenlerine ilişkin olarak ise; yüzde 29’u aile içinde konuşulmadığı için, yüzde 17,6’sı çevrede Türkçe konuşulduğu için, yüzde 13,9’u anadilde eğitim almadığı için, yüzde 7,8’i asimilasyon politikalarından dolayı, yüzde 6,9’u anadilin yasaklı olması yanıtını verdi.

Üçüncü olarak “Anadilinizde ne düzeyde okuyabiliyorsunuz?” sorusuna yanıt verildi. Yüzde 21,9 çok yeterli, yüzde 25’i yeterli, yüzde 31,1’i yetersiz, yüzde 22,1’i hiç yanıtını verdi.

Açık uçlu yanıtlara göre okuyamama ya da yetersiz okuma sorununun nedenleri için; yüzde 54’ü anadilde eğitim olmadığı için, yüzde 10,2’si eğitim dili olmadığı için, yüzde 6,7’si anadilde yazılan kitaplara/materyallere ulaşamadığı için, yüzde 4,7’si asimilasyon politikalarından dolayı yanıtlarını verdi.

 "Anadilinizde ne düzeyde yazabiliyorsunuz?" sorusu soruldu. Buna göre yüzde 19,1 çok yeterli, yüzde 17,3’ü yeterli, yüzde 35,4’ü yetersiz, yüzde 28,2’si hiç yanıtını verdi.

Kurtce 3 Od2Z.jpg

Yazamama ya da yazma yetersizliğinin nedeni olarak yüzde 42,9’u anadilde eğitim almadığı için, yüzde 29,2’si eğitim dili olmadığı için, yüzde 5,3’ü aile öğretmediği için, yüzde 4,2’si alfabeyi bilmediğim için yanıtlarını verdi.

Anadilinin konuşulma sıklığına ilişkin ise ilk olarak araştırma grubuna “Hanenizde anadilinizi ne sıklıkta konuşuyorsunuz?" sorusu yöneltildi. Verilen yanıtlara göre anadilini hanede her zaman konuşanların oranı yüzde 45,1 iken, yüzde 32,1’i ara sıra, yüzde 9,2’si nadiren, yüzde 13,6’sı hiç konuşmadıklarını bildirdi.

Yine araştırma grubunun yüzde 67,8’i sokakta/sosyal hayatta Türkçe konuştuğunu, yüzde 30’u Kürtçenin Kurmancî lehçesini, yüzde 2,2’si Kürtçenin Kirmançkî/Zazakî lehçesini sokakta çoğunlukla konuştuğunu bildirdi.

Araştırma grubuna "Hane içinde kimler/hangi yaş grupları ne sıklıkla anadilini konuşuyor?" sorusu da yöneltildi. 

Annelerin, yüzde 69,8’i çok sık, yüzde 15,4’ü ara sıra;
Babaların, yüzde 70’i çok sık, yüzde 14,5’i ara sıra;
0-5 yaş grubunun, yüzde 18,5’i çok sık, yüzde 20,7’si ara sıra;
6-11 yaş grubunun, yüzde 18’i çok sık, yüzde 24,2’si ara sıra;
12-17 yaş grubunun, yüzde 22,4’ü çok sık, yüzde 26,4’ü ara sıra;
18-24 yaş grubunun, yüzde 34,1’i çok sık, yüzde 24,2’si ara sıra;
25-34 yaş grubunun, yüzde 45,6’sı çok sık, yüzde 24,3’ü ara sıra;
35-44 yaş grubunun, yüzde 56,1’i çok sık, yüzde 19,1’i ara sıra;
45-54 yaş grubunun, yüzde 63,8’i çok sık, yüzde 15,4’ü ara sıra;
55-64 yaş grubunun, yüzde 76’sı çok sık, yüzde 6,5’i ara sıra;
65+ yaş grubunun, yüzde 77,9’u çok sık, yüzde 5,3’ü ara sıra yanıtları verdi.

Araştırma grubuna "Çocuğunuz şimdiye kadar anadilinde kurs veya okulda herhangi bir eğitim aldı mı?” sorusu da yöneltildi.

Yüzde 17,7’si evet yanıtını verdi. Yüzde 25, okulda seçmeli ders olarak aldığını söyledi.

“Çocuğunuzun anadilinde eğitim görmesini ister misiniz?” sorusuna ise yüzde 97,8 gibi ezici bir çoğunluk evet, yüzde 1,5’i ise hayır yanıtlarını verdi.

Araştırma grubuna ayrıca “Çocuğunuz için 'anadilinde konuşur ise ayrımcılığa uğrar' kaygısını duyuyor musunuz?” sorusu yöneltildi.

Araştırmaya katılanların ağırlıklı olarak yaşadığı kentler Kürt nüfusun yoğun olduğu bölge illeri olmasına karşın bu soruya yüzde 49’u evet, yüzde 34,3’ü hayır, yüzde 15,5’i kısmen yanıtlarını verdi.“Anadilinizin korunması ve geliştirilmesi gerektiğini düşünüyor musunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde 97,7’si evet, derken; açık uçlu olarak sorulan “Anadilinizin varlığını sürdürmesi önünde en büyük tehlike sizce nedir? sorusuna ise katılımcıların yüzde 46,5’i anadilde eğitimin olmaması, yüzde 19,6’sı baskı ve asimilasyon politikaları, yüzde 15,1’i yasal statünün olmaması, yüzde 14,4’ü ailelerin çocuklarıyla Türkçe konuşması şeklinde yanıtlar verdi.

“Aşağıda yer alan kurumlarda veya ortamlarda anadiliniz ile ilgili bir ayrımcılığa maruz kaldığınızı düşünüyor musunuz?” sorusuna şu yanıtlar geldi: 

Devlet Dairelerinde, yüzde 67,9’u evet, yüzde 14,9’u ara sıra;
Eğitim Kurumlarında, yüzde 55,2’si evet, yüzde 12,4’ü ara sıra;
Sağlık Kurumlarında, yüzde 45,1’i evet, yüzde 17’si ara sıra;
Sosyal Medyada, yüzde 35,3’ü evet, yüzde 20,5’i ara sıra;
İş Ortamında, yüzde 29,1’i evet, yüzde 18,8’i ara sıra;
Toplu Taşımada, yüzde 26,4’ü evet, yüzde 19,4’u ara sıra;
Sosyal Çevrede, yüzde 21,9’u evet, yüzde 23,5’i ara sıra;
Yaşanılan Kentte, yüzde 19,5’i evet, yüzde 16’sı ara sıra;
Eş/Dost İçerisinde, yüzde 4,4’ü evet, yüzde 8,2’si ara sıra,
Aile/Akraba İçerisinde, yüzde 3,9’u evet, yüzde 5,8’i ara sıra.

Açık uçlu olarak sorulan “Anadilinizin korunması ve geliştirilmesi için birinci öncelik olarak ne yapılmasını önerirsiniz?” sorusuna gelen öncelikli öneriler ise şöyle:

Yüzde 31,8, Eğitim/Öğretim Dili Olmalı,

Yüzde 30,4’ü Yasal/Anayasal Güvencelere Kavuşmalı,

"Zübük" 45 Yıl Sonra Yeniden Çekiliyor, Ali Sunal Başrolde! "Zübük" 45 Yıl Sonra Yeniden Çekiliyor, Ali Sunal Başrolde!

Yüzde 26,6 resmi dil olarak kabul edilmeli.