SİYASET

AB'ye ‘Türkiye tehdit olarak tanımlansın’ önerisi

Avrupa Birliği (AB) savunma bakanları ortak toplantısında Birlik üyesi iki ülke Akdeniz'deki tehditler bölümüne "Türkiye adının da açıkça yazılmasını" istedi.

Abone Ol

Avrupa Birliği savunma ve dışişleri bakanları toplantısında, birliğin gelecekteki askeri stratejisini ve savunma vizyonunu belirleyen 28 sayfalık "Stratejik Pusula" belgesi ele alındı.

Savunma bakanları toplantısının bir bölümüne, "AB ordusu NATO'ya alternatif olmamalı" eleştirisiyle projeye temkinli yaklaşan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de katıldı. Savunma stratejisi belgesi üzerindeki "ilk adım" olarak nitelendirilen toplantıda, bazı üye devletler, mart ayına kadar sürecek tartışmalar boyunca belge üzerinde değişikliklerin yapılacağının ilk sinyallerini verdi.

Liderlerin onayından geçerek nihai haline ulaşacak belgenin önümüzdeki mart ayında, Fransa dönem başkanlığındaki AB liderler zirvesinde onaylanarak yürürlüğe girmesi bekleniyor.

BORRELL: PROJE BAKANLARDAN ÇOK GENİŞ DESTEK ALDI

Toplantı girişinde gazetecilere açıklama yapan AB Dışişleri Yüksek Komiseri Josep Borrell, "Bu sadece başka bir politik belge değil, gerçek bir eylem planıdır" diyerek projeyi savundu. Borrell toplantı sonrası yaptığı açıklamada ise, "Proje bakanlardan çok geniş destek aldı. Önümüzdeki aylarda, üye devletlerin tepkileri çerçevesinde iki ayrı proje daha sunacağım" dedi.

AB dönem başkanı Slovenya'nın Savunma Bakanı Matej Tonin de toplantı öncesinde, "Belgenin hem iddialı hem de gerçekçi olması nedeniyle sonuçtan memnunuz" derken, toplantı çıkışında, "Bazı ayarlamalar yapmamız gerekiyor. Birisi Rusya konusunda, diğeri Akdeniz konusunda" diyerek Borrell'in yapmak istediği iki değişikliğin içeriği hakkında ipucu verdi.

Avrupa kulislerini yakından izleyen Euroactiv haber sitesi ve çok sayıda AB medyasına konuşan AB diplomatları, "Akdeniz konusunda" yapılması istenen değişikliğin, Türkiye ile ilgili olduğunu kaydetti.

Diplomatlar, "İki ülke, Akdeniz'deki tehdit başlığı altında, Türkiye'nin Avrupa'nın güvenliğini tehdit eden bir unsur olarak açıkça yazılmasını istedi" dedi. Bu iki ülkenin, Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan olduğu belirtiliyor.

Borrell tarafından sunulan belgede Avrupa güvenliğini tehdit eden ülkeler arasında Rusya ve Çin ön plana çıkarılırken, Doğu Akdeniz'de Yunanistan ve Fransa ile karşı karşıya gelen Türkiye'nin ismi açıkça tehdit olarak yer almıyor.

Rum basınına yansıyan haberlere göreyse, Güney Kıbrıs Savunma Bakanı Haralambos Petridis, toplantıda AB’nin stratejik özerkliğinden yana tavır koydu. Fileleftheros gazetesine göre Haralambos, Türkiye’nin Güney Kıbrıs’a karşı tavrının "AB’nin çıkarlarını da tehdit ettiğini ve belgede konuya bu şekilde yaklaşılması gerektiğini" dile getirdi.

AVRUPA ORDUSU ELEŞTİRİSİ

Belarus-Polonya sınırında yaşanan göçmen krizi gölgesinde yapılan toplantıda, 28 sayfalık belgede yer alan Avrupa ordusu önerisi de tartışıldı. Borrell, AB'nin, acil durumlarda müdahale etmek üzere, "2025 yılına kadar kara, hava ve deniz bileşenlerinden oluşan ve hızlı bir şekilde konuşlandırılabilecek 5 bin askerlik bir güç" oluşturmasını önerdi.

Konuya ilişkin gazetecilere açıklamada bulunan Borrell, "Savaş ve barış arasındaki geleneksel çizgileri bulanıklaştıran 'hibrit' krizlerle başa çıkmak için böyle bir askeri gücün varlığı çok uygun" dedi.

Borrell AB ordusunu, "Böyle bir güçle şu anda Belarus, Polonya ve Litvanya'da tanık olduğumuz gibi somut durumlar karşısında ulusal aktörleri geçici olarak harekete geçirebilirdik. Bugün böyle araçlara sahip değiliz" diye savundu.

“BIDEN DA DESTEKLİYOR”

Bu eleştirilere yanıt veren Josep Borrell, plana ABD Başkanı Joe Biden'ın da destek verdiğini savunarak, "Stratejik Pusula ile AB'yi güçlendirerek, NATO'yu da daha güçlü kılmayı hedeflediklerini" söyledi.

Uzun süredir AB ile konuyu tartışan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de AB savunma bakanları toplantısının bir bölümüne katıldı. Toplantı öncesi gazetecilere kısa bir açıklama yapan Stoltenberg, "NATO, AB'nin savunma çabalarını memnuniyetle karşılamaktadır. Ancak elbette bu savunma kapasitesi, NATO misyonları ve operasyonları için de erişilebilir olmalı. Ayrıca, farklı NATO müttefiklerinin, tabii ki Avrupalı müttefiklerin de ne tür yetenekler sağlaması gerektiğini tanımlayan NATO'da 'yetenek hedefleri' dediğimiz uzun bir listemiz var. Avrupalı müttefiklerin de bu yetenek hedeflerini karşılamasını bekliyoruz" dedi.

AB'nin kurmaya çalıştığı 5 bin askerlik orduya karşılık, NATO'nun 45 bin askerlik sürekli eğitim gören mobil operasyonel güçleri olduğuna dikkat çeken Stoltenberg "Bunlar hava-kara kuvvetleri ve aktif güçlerden oluşuyor. Birlikte tatbikat yapan, birlikte hareket eden ve ortak bir komuta yapısına sahip olan operasyonel kuvvetlerdir. Dolayısıyla NATO'nun bu yüksek operasyonel kuvvetleri tüm müttefikler ve ayrıca Avrupalı müttefikler için son derece önemlidir" diye konuştu. (Kaynak: VOA)