Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AKP TBMM Grup Toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

DEM Parti heyetinin daha önce iki kez İmralı Adası’nda PKK Lideri Abdullah Öcalan’la görüştüğünü anımsatan Bakan Tunç, "Başvuru olursa Adalet Bakanlığı olarak, önceden iki başvuru oldu ve ikisinde de değerlendirmemizi yaptık ve izinler gerçekleşti. DEM Partililerin görüşmesi de sağlanmış oldu. Yeni bir başvuru söz konusu olursa bunu da tabi ki değerlendirip bu konudaki izni sağlarız" diye konuştu.

TÜSİAD AÇIKLAMASI

İktidarı eleştirdiği için soruşturma açılan TÜSİAD'a ilişkin Bakan Tunç şunları kaydetti:

"TÜSİAD’ın yaptığı açıklamayla alakalı değerlendirmemizi yapmıştık. Devam eden soruşturmalarla ilgili iş adamlarının açıklama yapmış olması hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmaz. Bu soruşturmalarda suç vardır ya da yoktur. Ancak siz burada suç yoktur dediğiniz zaman yargıya müdahale anlamına gelebilecek bir durum ortaya çıkar. O nedenle herkesin konuşmalarında dikkat etmesi gereken hususlar var. Adalet olmadan kalkınma olmaz diyoruz. İnsan haklarının genişlemesi için sayısız reform yaptık. Dolayısıyla hukuk devleti eğer bu derece tahkim edilmemiş olsaydı, bugün doğrudan yabancı sermaye yatırımı 80 yılda 15 milyar dolarken son 22 yılda 150 milyar dolar daha artmazdı. Dolayısıyla bu ülkede hukuk güvenliği var. Yargı sistemimiz sonuna kadar işliyor. Bugün hukuk sisteminin işlemediğine dair kara propagandanın iş adamlarına da sanayicimize de bir katkısı olmaz."

AYŞE BARIM’A TAHLİYE VEREN HAKİME SORUŞTURMA

Bakan Tunç, menajer Ayşe Barım hakkında tahliye kararı veren hakime Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından başlatılan soruşturma hakkında, "Yargının gerçekleştirdiği soruşturmalar bunlar. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca devam eden bir soruşturma. Bu soruşturma kapsamı içerisinde verilen tutukluma, tahliye kararları var, itiraz üzerine verilen kararlar var. Burada tamamen yargı kendi mecrası içerisinde işler. Tutuklama kararlarına karşı itiraz bir üst mahkemeye yapılır. 4. Yargı Paketi ile dikey itirazı getirmiştik. Sulh Ceza Mahkemesinin tutuklama ya da salıverme kararlarına karşı bir üst mahkeme, Asliye Ceza Mahkemesine itiraz hakkı getirmiştik. Öncesinde Sulh Ceza'ya itiraz edilebiliyordu. Asliye Ceza Mahkemesinin kararlarına karşı da bir üst mahkeme Ağır Ceza Mahkemesi. Dolayısıyla mevzuatımız çerçevesinde yargı kararlarını verir. Tabi bu kararlara itiraz da edilebilir. İtiraz üzerine bir üst merci kararını verir ve kendi mecrası içerisinde süreç devam eder. Yargının gerçekleştirmiş olduğu soruşturmalar bunlar. Hep beraber süreci takip edeceğiz" dedi.

Zorunlu Eğitimin Süresi Tartışmalı: Lise Eğitimi 3 Yıla İndirilmeli mi? Zorunlu Eğitimin Süresi Tartışmalı: Lise Eğitimi 3 Yıla İndirilmeli mi?

CHP KURULTAYI

CHP kurultayına ilişkin başlatılan soruşturmaya ilişkin, şunları kaydetti:

"Bu delegeler CHP'nin delegeleri. Şimdi siz bu delegeleri 'meczup' olarak nitelendirirseniz, o zaman 'Meczupları delege mi yaptınız?' diye soru sorulur. Siyasetçilerimizin, siyasi partilerimizin, sorumluluk makamında bulunanların söylemlerine dikkat etmesi lazım. Burada CHP'li delegelerin Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı başvuru sonrasında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yetki nedeniyle gelen bir dosyanın soruşturması söz konusu. Şu anda ifadeler alınıyor, bu ifadelerden yola çıkılarak başka deliller, somut deliller elbette Cumhuriyet savcılığı tarafından araştırılır. Bir dilekçe, başvuru yapıldığında Cumhuriyet Başsavcılığına bunun araştırılmaması, soruşturulmaması mümkün olabilir mi hukuk devletinde. Dolayısıyla yapılan budur."