SAĞLIK

Aile Hekimleri 5 Günlük İş Bıraktı: Yönetmelik Tepkisi Çığ Gibi Büyüyor

Aile hekimleri ve çalışanları, 1 Kasım’da yürürlüğe giren ve "eziyet yönetmeliği" olarak adlandırılan "Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"e karşı beş gün sürecek bir iş bırakma eylemi başlattı.

Abone Ol

Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'nin geri çekilmesi için 5-7 Kasım 2024 tarihlerinde iş bırakan aile hekimleri ve aile hekimliğinde çalışan hekim, ebe ve hemşireler uyarılarını tekrarlamak üzere dün 5 günlük iş bırakma eylemi başlattı. Sağlık Bakanlığı’nın itiraz edilen yönetmeliği ısrarla uygulamaya koyduğunu belirten aile hekimliği çalışanları "Hasta ile bizi karşı karşıya bırakıyorsunuz. Tükenmişlik yüzünden gencecik insanlar canına kıyıyor. Hem yönetmeliği hem kanun teklifini geri çekin” dedi.

Aile hekimleri, Türk Tabipleri Birliği (TBB) ile sağlık alanında faaliyet gösteren sendika ve derneklerin oluşturduğu 14 örgütün iş bırakma kararı doğrultusunda 81 ili kapsayacak şekilde iş bırakma eylemi dün başlattı.

TÜKENMİŞLİK ARTIYOR

İstanbul'da soğuk ve yağışlı havaya karşın Çemberlitaş'taki İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya gelen hekimler burada açıklama yaptı. Birlik ve Dayanışma Sendikası İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı Dr. Ahmet Mehlepçi, hastalara randevu verilemeyen, tetkik ve ameliyatlar için aylar sonrasına sıra verildiği sağlık sisteminde 2. ve 3. basamak sisteminin çöktüğünü, bu eziyet yönetmeliği ile birinci basamağın da çökeceği uyarısında bulundu. Sağlık Bakanlığına seslenen Dr. Mehlepçi, “Sahadan bihabersiniz. Bizim koltuk korkumuz yok, istifalarımız cebimizde” diye konuştu. Mehlepçi, bu yönetmelikle ebe hemşirelerin yok sayıldığını, yoksulluk sınırının yarısı kadar maaş verilip onun da saçma performans kriterleriyle kesintiye uğratıldığını söyledi. Mehlepçi, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu eziyet yönetmeliğiyle bizi daha fazla değersizleştiriyor, meslek onurumuzu ayaklar altına alıyorsunuz. İzne çıkmayın, hasta olmayın, daha çok çalışın, daha az kazanın. Yaratığınız tükenmişlik sarmalı yüzünden gencecik meslektaşlarım canlarına kıyıyorlar, duymuyorsunuz. Hastalarımıza antibiyotik, ağrı kesici ,grip ilacı, mide ilaçlarını artık ödemiyoruz diyemiyorsunuz, yazarsanız aile hekiminin  maaşından keseriz diye bizleri tehdit ediyorsunuz. Hem hasta ile bizi karşı karşıya bırakıyor, hem de gariban halkın sağlık hakkını gasp ederek, ekonomik krizin faturasını vatandaşlarımızın tedavisinden çıkarıyorsunuz…”

Defalarca tekrarlamalarına rağmen sağlıkta şiddet yasasının çıkarılmadığını belirten Mehlepçi, “Pişkin pişkin sağlıkta şiddet tüm dünyada var diyorsunuz. Soruyoruz size, hangi Avrupa ülkesinde bu kadar hekim öldürüldü? Koruyucu sağlığın temeli olan aşıyı bile tedarik edemiyorsunuz. Çocukların sağlığını sülükle mi koruyacaksınız? Sağlıkta ölüşüm programından vazgeçin diyoruz, duymuyorsunuz…” dedi.

SATILIK DEĞİLİZ

Raporları paralı hale getirerek aile hekimlerine katkı sağlayacak diye haber yaptırıp, kendilerine rüşvet teklif edildiğini de belirten Mehlepçi, “Kabul etmiyoruz, Aile Hekimleri satılık değildir. Paralı /parasız Sağlık raporları bizim işimiz değil. Bizim işimiz koruyucu sağlık” uyarısında bulundu. Mehlepçi, yeri geldiğinde ASM'leri haftada 5-6 defa denetleyen bakanlığın, özel hastanelerinizin yoğun bakımlarında bebekler ölürken ortada olmadığına da dikkat çekerek “Aşı karşıtlarına engel olmadığınız için 21. yüzyılda, Diyarbakır'da boğmacadan çocuklar ölüyor. Halkın sağlığıyla oynayarak onların üzerinden prim yapan medya soytarılarına engel olmadığınız gibi safsataları ASM’lere sokuyorsunuz. Geçen haftalarda İzmir’de 5 çocuk yanarak ölüyor.  ASM’lere Aile planlaması malzemesi vermediğiniz için hiç mi sorumluluk duymuyorsunuz?” sorularını yöneltti. Mehlepçi, “Emeğimizle koruduğumuz sağlık hakkımızı size yedirmeyeceğiz. Halkın sağlık hakkını da size yedirmeyeceğiz.  Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Siz de tercihinizi yapın. Ya bu yönetmeliği geri çekin, ya görevden affınızı dileyin, ya da istifa edin” çağrısında bulundu.

İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önündeki basın açıklamasında, Sağlık Bakanlığı’nın uyarıları görmezden gelerek yönetmelikte ısrar ettiğini belirten Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük “Üstelik Bakanlık kanun teklifiyle sağlık raporlarını ücretli hale getiriyor. Bu şiddet ve karmaşayı daha da artıracak” dedi. 19 Ekim tarihinden bu yana tepkilerini açıklamalarına rağmen, Sağlık Bakanlığı’nın Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğini 1 Kasım'da yürürlüğe koyduğunu anımsatan Mengücük, bu yönetmeliğin çalışanları bezdirip tüketeceğini, halkın sağlığına hiçbir faydası olmayacağını ifade etti.

FORMÜLLER OLMAZ

Mengücük “Sağlık’ta formüller, oranlar olmaz. Çalışanların emeğine el koymakla bir yere varılmaz. Toplum sağlığı riske atılamaz. Bu yönetmelik ile aile hekimliği sürdürülemez. Anayasa’ya, hukuka aykırı yönetmelik olmaz. Meslek ilkelerimizle, meslek onurunuzla oynamayın. Reçetemize dokunmayın dedik” diye konuştu. Mengücük, Sağlık Bakanlığının sağlık raporlarının ücretli hale getirmesini de eleştirerek aile hekiminden sevkli olmazsa katkı payı indirimi uygulanmayacağını, aile hekimlerinin ek ücret alabilmesi için mesai sonrası hacamat, fitoterapi, sülük gibi GETAT uygulamaları yapmasını önerildiğini söyledi.

Mengücük, şöyle devam etti: “Biz birinci basamakta, aile hekimliğinde para söz konusu olamaz, sağlık raporları zaten aile hekimliğinde verilmemesi gerekir diyoruz. Aile hekiminden sevkle katkı payı indiriminde saklanmış sevk zinciri ile şiddet, karmaşa daha da artacak diyoruz. Meslek onuru ve halk sağlığı için 5 gün iş bıraktıklarını dile getiren Dr. Derya Mengücük “Sağlık Bakanlığından bu çözüm olmayan ve faydası olmayacak, emek sömürüsü tutumundan vazgeçmesini, taleplerimizi karşılamasını bekliyoruz. Biz nitelikli, bilimsel, ücretsiz, adil ve eşit sağlık hizmeti talebimizden vazgeçmeyeceğiz. Halkın sağlık hakkını korumaktan, emeğimizin gerçek karşılığını istemekten, meslek ilkeleri ve meslek onurumuzu savunmaktan vazgeçmeyeceğiz.  Sağlık Bakanlığı bu aldırmaz ve dinlemez tavrını sürdürür ve hem yönetmeliği hem de kanun teklifini geri çekmezse meslek örgütleriyle ortak mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Ankara'da iş bırakan ve İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya gelen sağık emekçileri "Eziyet yönetmeliğine hayır. Meslek onurumuz ve halkın sağlığı için g(ö)revdeyiz" pankartı açtı. Sağlık emekçileri adına açıklama yapan Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Alpertan Açar "Sağlık Bakanlığını bir kez daha uyarıyoruz sorun yumağına dönüşmüş sağlık sistemini performansa dayalı, bilimsel yaklaşımdan uzak yönetmelikler ile düzeltemezsiniz" dedi. Açar, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinin iptalini ve mecliste sunulan yasa taslağının geri çekilmesini istediklerini açıkladı.

Adana'da ise Adana Sağlık Platformunu oluşturan 17 meslek örgütü ve sendika, İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araay gelerek yönetmeliğin geri çekilmesini talep etti. Eylemde, “Hükümet şaşırma, sabrımızı taşırma”, “Sağlığa Bakan aranıyor” ve “Bakan istifa” sloganları atıldı Adana Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Hakan Şen, Sağlık Bakanlığının yeni yönetmeliğinin halk sağlığını hiçe saydığını vurgulayarak, “Bu onur kırıcı düzenleme derhal geri çekilmelidir!” dedi.

Bursa'da da sağlık emekçileri iş bırakma eyleminin ilk gününde Bursa İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya geldi. Bursa Aile Hekimleri Derneği Başkanı Zeynep Özsevimli, şunları söyledi: “Aile Sağlığı Merkezlerindeki sağlık hizmetleri ücretli olma yolunda hızla ilerliyor. Bizler 1. basamakta her gün emek veren hekimler, sağlık çalışanları ve onların örgütleri olarak halkın sağlık hakkına erişimini engelleyen, hekimlerin mesleki özerkliğini yok eden ve sağlık emekçilerinin iş ve gelir güvencesini ortadan kaldıran bu yönetmeliğin geri çekilmesini beklerken, TBMM’ye 25 Kasım 2024 günü bir kanun teklifi sunuldu.Baştan söylemek istiyoruz; bu değişiklikler TBMM’de yasalaşacak olursa birinci basamak sağlık hizmetleri piyasa dinamiklerine tam olarak teslim edilecektir. Alanın öznesi olan bizlerin, hekimlerin ve sağlık emekçilerinin örgütlerinin yapılan değişikliklere yönelik görüşlerimizi ve önerilerimizi dikkate almayarak, yok sayarak ne halk sağlığını geliştirebilirsiniz ne de sağlık emekçilerinin sorunlarını çözebilirsiniz. Sağlıklı bir toplum, iyi çalışan bir sağlık sistemi için daha önce de dile getirdiğimiz beş talebimizin hayata geçirilmesi yeterlidir." Haber Merkezi

Diyarbakır'da 16 sağlık meslek örgütünün katılımıyla İl Sağlık Müdürlüğü önündeki eylemde konuşan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Veysi Ülgen, yönetmeliğin geri çekilmesini beklediklerini söyledi. Ülgen, "Bu değişiklikler TBMM'de yasalaşacak olursa birinci basamak sağlık hizmetleri piyasa dinamiklerine tam olarak teslim edilecektir" dedi. Yönetmeliğin aile hekimliğinde ücretsiz olarak verilen raporları ücretli hale getirdiğini dile getiren Ülgen, "Bu durum aile hekimi arkadaşlarımızı 'parasıyla değil mi? Raporumu vermek zorundasın' diyen hastalarla karşı karşıya getirecektir. 'Olmaz' demeyin daha kanun Meclis'ten geçmeden bir arkadaşımız haksız rapor isteyen hasta tarafından darp edildi. Bu yasa teklifi ile katkı katılım payı artırılmakta halk cebinden daha fazla ödeme yapmaya zorlanmaktadır" diye konuştu.

Dersim'de Sanat Sokağı'nda yapılan açıklamada "ASM'ler ticarethane, emekçiler köle değildir" denildi. Eylemde topluluk Ceza yönetmenliğine hayır", "Vergide adalet", "Koruyucu sağlığa bütçe",  "Ticarethane değil ASM", "Kiralık değil kamu binası" dövizleri taşıdı.

5 TEMEL TALEP

Sağlık emekçileri, beş temel talebi şöyle sıraladı:

Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbı donanımı ve aile sağlığı merkezleri kamu tarafından sağlanmalıdır.

Nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilinceye kadar Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2.000 nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalıdır.

Aile hekimliğinde güvencesiz ve kadrosuz istihdamı kabul etmiyoruz. Aile sağlığı merkezlerinde nüfus yapısına göre yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir. Aile hekimleri işveren olmamalıdır. Ebe ve hemşirelerin maaş ve teşvik ödeme kriterleri mesleki sorumluluklarının dışında kriterlerden oluşmakta iken Aile Sağlığı Merkezleri'nde çalışan ebe hemşirelerine ödenecek ücret Aile Hekiminin çalışma kriterleri ile değil kendi mesleki sorumluluklarına göre düzenlenmelidir. Aile Sağlığı Çalışanlarının Kanun değişikliği gerektiren tavan ücreti katsayısı artırılmalıdır.

Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan hekim, ebe, hemşire ve sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir.

Sağlıkta şiddeti arttıracak düzenlemeler değil şiddetin önlenmesini sağlayacak etkin ve caydırıcı tedbirler alınmalı, etkili şiddet yasası çıkarılmalı ve sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlanmalıdır.