İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Halk TV'de gazeteci Özlem Gürses'in sunduğu 20. Saat programına konuk olarak ülke gündemini değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın bundan sonra yeniden seçilmesinin mümkün olmadığını belirten Akşener’in açıklamalarından öne çıkan satır başları şöyle: "28 Şubat döneminde bile bu derece hakaretlerin havada uçuştuğu bir siyasi atmosfer hiç yaşamadım ben, zerafet kayboldu. Siyasi hayatım boyunca kadın olmaktan dolayı, cinsiyetim üzerinden hiç hakarete uğramadım. Yavaş yavaş makul siyasete doğru gidiyoruz. Bu dönüştükçe birbirine hakaret eden siyaset bu çemberin dışında kalacak. Türkiye’nin kurtuluşu makul siyasette.
'VESAYETİN YANINA BİR DE HAKARETİ KOYDU'
FETÖ'nün yerini PEKÖ'ler alacak. Şeffaflıktan kaçınırsanız, tek adam rejimi için hangi yalan gerekiyorsa onları söylemişseniz, Türkiye’nin uçacağını kaçacağını söylemişseniz, daha çok zenginleşeceksiniz demişseniz Partili Cumhurbaşkanları için her türlü yola başvurmuşsanız bu sonuçla karılaşırsınız.
Bugün AK Parti’nin bir genel başkan yardımcısına, Saray’ın şube müdürü, atanmış bir şahıs hakaret edebiliyor. Amiyane tabirle fırça atabiliyor. Bütçeyi dikkatle izledim ben. Korkunçtu. Atanmış insanlar, canları bir kararnameye bağlı bu insanlar milletvekillerine hakaret ettiler. Sayın Fuat Oktay’ı en azından feraset sahibi zannederdim. İnanılmaz çirkin, hakaretamiz konuşmalar yaptı. Her çıkan atanmış bakan milletvekillerine yalancı dedi. Ağza alınmayacak sözler söylendi. Vesayetten bahsedilirken geçmişte; partili cumhurbaşkanlığı sistemiyle Meclis’te atanmışların seçilmişlere hakaretini gördük. Vesayetin yanına bir de hakareti koydu arkadaşlar.
'FAKİRLİĞİN YÖNETİM SORUNUNU YAŞIYORUZ'
Erdoğan gerçeklik duygusunu kaybetti. Bugün Türkiye’de 22 milyon insan sosyal yardım alıyor. Türkiye’de fakirlikle mücadele edilmiyor, fakirlik yönetiliyor. Sosyal yardımlara karşı değiliz. Devlet açını doyuracak, çıplağını giydirecek. Yardımlar elbette yapılmalıdır ama o evlerde yardım almak zorunda kalan kişilerden hiç olmazsa birinin evine para getirmesini yani çalışmasını sağlamalı bu hükümet. Fakirliğin yönetim sorununu yaşıyoruz. Şu anda yüzde 25 gıda enflasyonu. Biz enflasyonu hesaplarken, asgari ücretliye zam hesaplarken bir endeks var onun içinde dar gelirlinin almadığı ne kadar ürün varsa onlar var. Biz diyoruz ki, fakirin aldığı gıdaları koyun gerçek sonucu alalım. Onlar bunu yapmadığı için biz yapıyoruz. Külliye’nin bütçesi yüzde 28 artırıldı.
'YİYİP YİYİP DOYMAMANIN RESİMLERİNİ GÖRÜYORUZ'
Evime ekmek götüremiyorum diyen bir arkadaşa Sayın Erdoğan’ın attığı fırçayı koyduk bir kenara. Ak Parti Denizli Milletvekilinin kuru ekmek üzerinden bir polemik yapıldığında demek ki, aç değiller dediğini koyduk. Ak Partili yöneticilerin doğal olarak vatandaşla bağı koptu. Tek kişilik sistem milletvekili ile seçmenin arasındaki bağı ve bilgi erişimini koparttı. Bu kibrin, bu alaycılığın, bu yiyip yiyip doymamanın resimlerini görüyoruz. Bu gerçekten vatandaşın kalbine dokunuyor, ruhuna dokunuyor ve çok acıtıyor. Bu bir zihniyet meselesi.
'KAYINPEDER SEBEP DAMAT SONUÇTUR'
Kayınpeder sebep Damat sonuçtur. Faiz sebep enflasyon sonuçtur denilen Nobel ödüllük teori var ya. Türkiye altınla borçlandı, yabancı para cinsinden borçlandı. 144 milyar TL fark geldi faiz ödemesinden doğan fark. Biz asgari ücreti 3000 lira yapın işverenin cebinden bir şey çıkmasın bunun maliyeti 71 milyar tutuyor dedik. Hayır dediler. Sonuç olarak 1,5 milyona yakın insan iş buluyor, sigortasızlar sigortalı oluyor, 100 milyar TL dar gelirliler harcama yapıyor, bu harcamalar Türkiye’nin ürettiği olduğu için gelir gitmiyor. Milli ekonomiye 400 milyar TL katkı yapıyor bu model.
'BÖYLE BİR ZİHNİYET, REFORM YAPAMAZ'
Sayın Erdoğan’ın yapısal reform yaptırması lazım bunun için TÜİK’in Merkez Bankası’nın bu tür kurumların gerçekten işlerini yapacak bağımsız olması lazım. Merkez Bankası başkanı Erdoğan’ın dediğini yapmadığı için gitti sonra gelen her dediğini yaptığı için gitti. Dolayısıyla bu reformları yapabilmesi için parlamenter sisteme gitmek gerekir ama Erdoğan bunu yapmaz. Erdoğan bu yetkileri almak için yaptı zaten almışken de bırakmaz. Esasında Damat bir sonuçtur Kayınpeder sebep. Damat gitti ekonomiyi bilmemesi, hiçbir kararının doğru olmaması konusunda eleştiren bir kişiyim ama sonuç olarak bütün faturayı kendisine kesmek doğru değil. Sayın Erdoğan’ın tutumu bu, böyle bir kafa, böyle bir zihniyet reform yapamaz.
'SAYIN BAHÇELİ ÇİFT TARAFLI DAVRANIYOR'
Sayın Bahçeli çift taraflı davranıyor. Ekonomi reformundan ziyade yargı reformu konusunda bir şey yaptı Sayın Bahçeli, önce Abdülhamit Gül yargıyı reforme edecek bir sistemden bahsetti, Sayın Erdoğan da destekledi. Ne oldu Alaattin Çakıcı Kılıçdaroğlu’nu tehdit etti. Türk siyasi tarihinde ilk defa bir şey oldu bu ülkede ilk defa bir siyasi parti lideri tehdit edilirken bir başka siyasi parti lideri bu tehdit eden kişiyi dava arkadaşım diye nitelendirdi. Bunu ben sadece Kılıçdaroğlu ile ilgili göremem, Sayın Erdoğan’a da bir mesajdır. Sayın Erdoğan yargı reformunu destekliyorum dedikten sonra Bülent Arınç bir konuşma yaptı o programa Sayın Çiçek katıldı konuştu ve beklendi Sayın Bahçeli’nin etrafında ne kadar insan varsa Sayın Arınç’a haraket etti üç gün sonra Erdoğan rencide oldu ve Sayın Arınç gitti. Sayın Bahçeli’nin bir de Sayın Numan Kurtulmuş’u azarladığı bir sistem var, sağlam bir azarlama da ona oldu. Bu azarlamanın neticesinde Sayın Erdoğan Bahçeli’ye mi rencide olacak yoksa Kurtulmuş’a mı rencide olacak göreceğiz. Alaattin Çakıcı dava arkadaşım filan değildir, öyle bir şey olamaz. Önemli olan bu tehdidi yapan kişinin bir siyasi partinin genel başkanı tarafından dava arkadaşım olarak tanımlanmasıdır.
'CUMHUR İTTİFAKINDA TABANLAR AÇISINDAN SORUN VAR'
Ak Parti içinde farklı farklı görüş açısında olan gruplar var. Sayın Erdoğan zaman zaman balon uçurur. Sayın Erdoğan çok fazla ayrıntı bilmese bile mutlaka bilgisi vardır. Üç gün beklendi ölçüm yapıldı sonra rencide olundu. Bu ittifakın kendi içiresinde tabanlar açısından sorun var. MHP’nin bütün seçmeni Ak Parti’nin cüzü müdür, hayır. Ak Parti’de siyasetçiler konuşmuyor kadrolu gazeteciler, çeşitli hocalar var onlar eliyle söyleniyor, milletvekillerini görmüyorsunuz. Bir ölçe biçme meselesidir bu.
KANUN ÇIKARMAKTAN ZİYADE ZİHİNLERİN DEĞİŞMESİ GEREKİYOR
Kanun çıkarmaktan ziyade zihinlerin değişmesi gerekiyor. Bu reformları zihinlerde yapmak gerekiyor, kanunlarla ilgili sorunumuz yok bizim uygulamalarla ilgili sorunumuz var. Bu gücü elinden bırakmayacağı için Sayın Erdoğan söyler ama yapılmasına yol vermez. Sayın Bahçeli’nin salladığı parmağın dışında gördüğüm şey bugüne kadar olan her adım partili cumhurbaşkanlığı sisteminin olması için yapıldığından bundan vazgeçilmeyecektir. Bu seçim ister 2021 yılında ister 2023’te yapılsın Sayın Erdoğan’ın seçilebilmesi mümkün değil. Çünkü bizzat Ak Parti’nin oy aldığı ilçeleri geziyorum vatandaşın tavırlarını göreceksiniz, gerçekten böyle olmaz.
'HDP’NİN KAPATILMASI, TWİTTER'DA TABELA YAPARAK OLACAK İŞLER DEĞİLDİR'
Sayın Bahçeli HDP’nin kapatılması için bağırdı çağırdı, bir de yargının karar vermesi konusunda. Ben bu konuşmanın içerisinde bir an evvel yargının karar vermesi konusuna yüzde yüz katıldım. Sayın Bahçeli bizi de katarak Numan Kurtulmuş'u azarladı. Bahçeli’ye tavsiyem Twitter'da gündem hazırlamak yerine iktidar ortağına gitsin randevu alsın bu fikirlerini söylesin. Ondan sonra eğer Sayın Erdoğan kendisine uygun cevabı vermiyorsa. parti kapatılması ile ilgili yasa maddesi Madde 100 1. Fıkra. Anayasa’da yazılı nedenlerle Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir siyasi partinin kapatılması. a) Resen, b) Bakanlar Kurulu’nun kararı ile. Yani Sayın Erdoğan’dan talep etsin bunu Bahçeli, buna hayır cevabı alıyorsa eğer, c) bir siyasi partinin istemi ile olur. İstemin parti adına parti genel başkanı tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak yapılmış olması gerekir. Derhal bunu yerine getirsin elinde imkan var. Bize İP diyor İP’in Genel Başkanı esnaf geziyor diyor. Sana ne sayın Bahçeli benim esnaf gezmemden. Keşke sizler de gezebilseniz ve orada aldığınız verileri paylaşsanız ve iktidar ortağınıza bu insanların taleplerini iletseniz ve yaptırsanız, tavsiye ederiz, olması gereken de budur. Bunlar Twitter'da tabela yaparak olacak işler değildir, herkesi ciddiyete davet ediyorum.
'BİZ İYİLEŞTİRİLMİŞ, GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM İÇİN O MASADA OLURUZ'
Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmek için iktidar partisi ile ittifak değil ama bir masa kurulabilir. Ana Muhalefet Partisinin de o masada olması gerekir. Bir siyasi partinin genel başkanına bir başka siyasi partinin genel başkanı zürriyetsiz diyebildi. Bu kişilerin şahsının özne olduğu konuşma biçimi sonra hiçbir şey olmamış gibi el ele tutuştular. Dolayısıyla böyle bir birliktelik seçmende inançsızlık ve şüpheyi getirdi. Biz iyileştirilmiş, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmek üzere elbette o masada oluruz. Ama diyorum ki, sadece bizimle olmaz, çünkü o sistemin meşru olması için ana muhalefet partisine de ihtiyaç var. Seçim olduğu zaman seçilemeyecek dediğim şahsın parlamenter sisteme geçildiği zaman seçilme ihtimali var mı? Öyle bir şey yok.
'TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNİ KENDİ HEDEFLERİM İÇİN ZORA SOKMAYACAĞIM'
Şimdi hem İstanbul hem Ankara bütün o seçilen belediye başkanlarının başarılarından memnunuz. Arkadaşlarımız şeffaf açık biçimde hizmet ediyorlar. Bir şey gösterdik biz el ele tutuşulursa, inanılırsa sonuç alınıyor demektir. Bu beraberlik devam ediyor. Ben kendi adıma şunu söylüyorum her Türk vatandaşı gibi ben de hayal ederim, isterim ama ben Türkiye’nin geleceğini kendi egom için, kendi hedeflerim için zora sokmayacağım. Bugünden bir şey söylemek doğru değil.
Ben nezaketin çok önemli olduğuna inanıyorum. Yeni kurulan siyasi partiler ile ilgili hep olumlu konuştum. Bizim işbirliği içinde rekabet anlayışımız var, yıkıcı olmadan. İletişimi sürdürüyoruz, biz yıkıcı rekabet yapmıyoruz. Biz sistem tasarısı çalışmamız var, ocak ortalarında kamuoyu ile paylaşacağız.
'BOZULMUŞ SİSTEMİ DÜZELTMEK İÇİN EPEY GAYRET SARFETMEK GEREKECEK'
Pek çok yerden maaş almak ne demek. Bir bankanın yönetim kurulu üyeliklerine, mesela emekli milletvekili maaşı 15 bin lira; yeter kardeşim. Oradan 19 bin lira, burada 15 bin lira, arabalar bedava, şoförler bedava sıfır harcama bu nasıl bir şey. Kimsesizlerin kimi olmak için geldiklerini iddia etmişlerdi bu millet onun için oy verdi. Yolsuzluk almış başını gitmiş durumda. Bu işin elden gittiğini en iyi bürokrasi anlar. O kadar ilginç bilgiler geliyor ki bürokrasiden tüylerim diken diken oluyor. İlk defa bu kadar bozulmuş bir sistemi düzeltmek için epey gayret sarfetmek gerektiği ortaya çıkıyor. Cemil Çiçek dedi ya, ahlak konusunda, tövbe etmeliyiz. Bürokrasinin devlet aklını, devleti koruma ruh halini, hafızasını yok etmişler."