Halk TV'de gazeteci Ayşenur Arslan'ın sunduğu Medya Mahallesi programına konuk olan Aksoy Araştırma'nın sahibi Ertan Aksoy, ‘Türkiye Monitörü’ araştırmasının sonuçlarını açıkladı.

Anket, yaşanan yangınların ve hükümetin süreci yönetme biçiminin seçmen tercihlerini nasıl etkilediğini ortaya koyuyor.

Türkiye Monitörü 30. hafta sonuçları göre, kararsızlar dağıtıldıktan sonra Cumhur İttifakı’nın oy oranı yüzde 38,6 olarak gerçekleşti. Millet İttifakı’nın oy oranı ise yüzde 42,0.

'20 YILDA HAYATIMIZDA NELERİ KAYBETTİK?'


Aksoy Araştırma'nın sahibi Ertan Aksoy, AKP tabanının anketlerdeki son durumuna ve iktidarın oy kaybının göç meselesiyle bağlantısına dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu:

"AKP tabanı, AKP'nin daha dinci ve aşırı sağcı tutumuna direniyor. AKP kurmaylarına baktığınız zaman hepsi sabah akşam imam hatip methiyesi dizip, kendi çocuklarını imam okuluna göndermese de, kendi tabanlarına karşı sürekli bir imam hatip çağrısı var.

Biz biliyoruz ki, ilk önce bu imam hatipler artırıldığında okulları dolduramadıkları için kendi teşkilatlarına baskı yaptılar. Bu da sorunlarını çözmedi. Okulları dolduramadıkları için son olarak adrese dayalı siteme geçip, zorunluluk haline dönüştürerek okulları doldurmaya çalıştılar. Buna rağmen kısa sürede o okullarda 130 bin öğrencinin azalma söz konusu oldu.


'AKP TABANI DA AKP'NİN DİNCİ VE AŞIRI SAĞCI TUTUMUNA DİRENİYOR'

Tanrıkulu, Bakan Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz istifa etsin Tanrıkulu, Bakan Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz istifa etsin

Türkiye sosyolojisinin neredeyse tamamı onunla birlikte AKP tabanı da AKP'nin dinci ve aşırı sağcı tutumuna net olarak direniyor. Toplum net olarak daha fazla dincileşmeye ve başta aşırı sağ olmak üzere aşırı siyasete kaymaya direnç gösteriyor.

'TOPLUMUN BAKIŞI NET'

Toplumun meseleye bakışını oldukça net. Toplum ne kendi geleceğinde ne de çocuğunun geleceğinde daha fazla imam hatip ve türevlerinin salık verdiği bir yaşam biçimine dair hayal kurmuyor.


'BU PAZAR BİR MİLLETVEKİLİ SEÇİMİ OLSA HANGİ PARTİYE OY VERİRSİNİZ?'

Türkiye Monitörü 30. hafta sonuçları: Kararsızlar dağıtıldıktan sonra Cumhur İttifakı’nın oy oranı yüzde 38,6 olarak gerçekleşti. Millet İttifakı’nın oy oranı ise yüzde 42,0.

Bu sonuçlar muhalif seçmene iyi gelen sonuçlar. Bundan daha iyisi ise trend olarak bir sonuçla karşılaşıyoruz. Sistemli olarak AKP ve Erdoğan'ın desteği geriliyor, muhalefetin desteği ve partilerin oyları da artıyor. Ayrıca muhalif liderlerin desteği de artıyor.

'KILIÇDAROĞLU ANKETLERDE ERDOĞAN'IN ÖNÜNE GEÇTİ'


Uzun süredir, özellikle yerel seçimler sonrasında, olası bir Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikisinin aday olması halinde hem İmamoğlu hem de Mansur Yavaş, büyük puan farkla Erdoğan'ın önünde görünüyordu. Bir süre sonra bu iki isme Akşener de eklendi. İlk defa sizin yayınınızda söylüyorum; Erdoğan ile yarışması halinde Kılıçdaroğlu az farkla seçimi alıyor olarak görünüyor, araştırmalarımız sonucunda.

'PARADİGMA DEĞİŞİKLİĞİ ORMAN YANGINLARIYLA BİRLİKTE DEĞİŞTİ'

Sonuç bize büyük bir paradigma değişimini gösteriyor. Bugüne kadar siyaseti analiz edenler hep şuna daha çok yaslandılar; 'AKP din istismarını yoğun kullanıyor ve bu nedenle iktidarda.' doğru kullanıyor ama hiçbir zaman tek başına iktidarı getirmedi. AKP yıllarca toplumun büyük bir kısmını iyi yönettiğine ikna etti. Muhalif blokta ise yöneteceğine dair iyileştirmeye çok açık alanlar vardı. Paradigma değişikliği orman yangınlarıyla birlikte değişti. İktidarın yönetemediği daha fazla deşifre oldu ve muhalefetin ise yönetmeye hazır olduğu ortaya çıktı.


'GÖÇ MESELESİ AKP'Yİ NASIL ETKİLEDİ?'

"Suriyelilerin varlığı zaten toplumda son dönemde sıkışma alanı gibi karşımıza çıkıyor. Maalesef Suriyelilere olumlu bakışta önemli oranda bir gerileme mevcut. Eskiden ekonomik büyümenin olduğu dönemlerde en azından 'inanç kardeşiyiz, kültürlerimiz ortak' gibi gerekçelerle toplumun bir bölümünde sahip çıkma ve itiraz etmeme durumu söz konusuydu. Ekonomik krizle birlikte, dünyanın her tarafında olduğu gibi ilk göze batan gariban ve savunmasız göçmen oluyor. Türkiye'de de bu durum karşımıza çıkıyor. Bu durumu tetikleyen bir diğer konu da Afgan göçleri. Bu toplumun vicdanı büyük. Suriyelilere baktığı zaman göçmek zorunda kalan bir aile, bir çocuk ve eş görüyordu. Afgan tarafına baktığı bu profili görmüyor. Bunun karşıtı bir profil görüyor ve oradaki öfke birikimini de Suriyelilere yansıtmak gibi bir durumu karşımıza çıkarıyor."