Tekbaş, henüz 8-9 yaşındayken yaşadığı büyük acıyı ve katliamdan kaçışını, yıllar sonra yazdığı "Halepçe" adlı şarkısıyla anlattı. Halepçe'deki kimyasal saldırıdan sağ kurtulmayı başaran Tekbaş, ailesiyle birlikte Hakkâri'ye sığınarak, yeni bir hayat kurma mücadelesine girişti.
Halepçe'deki Katliam ve Kaçış
1988'deki Halepçe Katliamı, Tekbaş için bir dönüm noktası oldu. Halepçe'de yaşanan kimyasal saldırı sonucu pek çok yakınını kaybeden Ali Tekbaş, korku ve çaresizlikle dolu anlar yaşadığını söyledi. Katliamdan kaçarken, hayatta kalma mücadelesinin yanı sıra, büyük bir travma yaşadı. Kaçış yolculuğu sonrasında ailesiyle birlikte Hakkâri'ye sığındılar. Tekbaş, Hakkâri'ye ulaştıklarında, yerel halkın kendilerine gösterdiği büyük misafirperverliği unutmadığını belirtti.
Hakkâri'deki Yeni Başlangıç ve Zorluklar
Hakkâri'ye yerleştikten sonra yaşadığı zorlukları ve acıları anlatan Ali Tekbaş, yeni bir hayata başlamak için büyük bir mücadele verdiklerini dile getirdi. Türkçe öğrenmek ve bölgedeki topluma uyum sağlamak, genç yaşta büyük bir zorluk olsa da, Hakkâri halkının desteğiyle bu süreci atlatmayı başardı. Halepçe Katliamı'nın sadece kendisini değil, tüm Kürt halkını derinden etkilediğini vurgulayan Tekbaş, bu travmanın duygusal yükünü müzikle hafifletmeye çalıştı.
"Halepçe" Şarkısının Anlamı ve Mesajı
Ali Tekbaş, Halepçe'deki acılarını ve kayıplarını yıllar sonra "Halepçe" adlı şarkısıyla anlattı. Şarkısında, Halepçe'deki katliamın dehşetini, kayıpların acısını ve buna rağmen umut dolu bir mesajı bir arada işledi. Tekbaş, şarkısının, yaşananların unutulmaması ve bir daha benzer trajedilerin yaşanmaması için bir çığlık olduğunu ifade etti. Şarkının kaydedildiği yıllarda yaşadığı duygusal zorlukları yansıtan bir video da, takipçileriyle paylaşıldı.
Halepçe Katliamını Unutmayalım
Ali Tekbaş, Halepçe Katliamı'nda hayatını kaybedenleri anarak, bu tür trajedilerin hafızalardan silinmemesi gerektiğini vurguladı. Halepçe'den Hakkâri'ye uzanan hayat hikayesi, sadece bir trajedinin değil, aynı zamanda umudun ve yeniden doğuşun simgesi olarak hafızalarda kalacak. Tekbaş'ın müzikle iç içe geçirdiği bu acı dolu geçmişi, aynı zamanda bir barış ve insanlık çağrısı olarak öne çıkıyor.