Anayasa Mahkemesi, (AYM) Artı Gerçek'te yayınlanan "Karakoldan 'Havan Mermisi' yanıtı: Deneme amaçlı biz atıyoruz" başlıklı habere erişim engeli getirilmesine yapılan itirazı karara bağladı. Mahkeme, erişim engelinin Anayasa'nın 26'ncı ve 28'inci maddelerince güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiğini oy çokluğuyla kabul etti.

15 Ekim 2019'da Artı Gerçek'te yayınlanan "Karakoldan 'havan mermisi' yanıtı: Deneme amaçlı biz atıyoruz" başlıklı haber Ankara 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin kararıyla erişime engellendi. Karara itiraz eden Artı Media, ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasıyla AYM'ye başvurdu. 05.12.2019 tarihli başvuruda şu ifadeler kullanıldı:

'GEREKÇESİZ OLARAK ALINAN TEDBİR KARARI SANSÜR NİTELİĞİNDE'

"Türk Silahlı Kuvvetlerinin 9/10/2019 tarihinde Suriye'de güvenli bölge oluşturmak amacıyla başlattığı Barış Pınarı Harekâtı'nın ulusal ve uluslararası medya kuruluşları tarafından yakından takip edilerek operasyonla ilgili gelişmelerin kamuyla anında paylaşıldığını, bu kapsamda sahibi olduğu internet haber sitesinde de Barış Pınarı Harekâtı'nda yaşandığı iddia edilen bir gelişmenin aktarıldığını, haberde bu gelişmenin doğru olup olmadığıyla ilgili bir bilgi yer almadığı gibi herhangi bir yoruma da yer verilmediğini,

Buna rağmen BTK'nın 5651 sayılı Kanun'un 8/A maddesine dayanarak anılan habere erişimin engellenmesine karar verdiğini ancak hem idarenin erişimin engellenmesi kararlarında hem de sulh ceza hakimliklerinin onaylama ve onaylama kararına itirazın reddi kararlarında söz konusu tedbirin hangi gerekçeyle alındığının açıklanmadığını, itiraz makamına sunduğu hiçbir esaslı iddiasımın değerlendirilmediğini, ret kararının dayandırıldığı herhangi bir delil, bulgu veya açıklamanın somut olarak ortaya konulamadığını,

Gerekçesiz olarak alınan tedbir kararının sansür niteliğinde olup ifade özgürlüğüne yönelik orantısız bir müdahale oluşturduğunu, Anayasa Mahkemesi tarafından Birgün İletişim ve Yayıncılık Ticaret A.Ş. kararında belirlenen, 5651 sayılı Kanun'un 8/A maddesi kapsamında erişimin engellenmesine karar verilmesi biçiminde olan müdahalelerde idari ve yargısal makamlar tarafından gözetilmesi gereken hususların anılan makamlarca dikkate alınmadığını belirterek ifade ve basın özgürlükleri ile adil yargılanma hakkının ihlal edildi."

BAKANLIK 'ORTAMI' İŞARET ETTİ, YASAĞI SAVUNDU

İtirazın ardından Mahkeme Adalet Bakanlığı'nın görüşüne başvurdu. Bakanlık, erişimin engellenmesi ve içeriğin yayından çıkarılması kararları verilebilmesi için içeriğin suç teşkil etmesi gerekmediği, internet ve sosyal medya yoluyla yapılan hukuka aykırı fiillere karşı 5651 sayılı Kanun gereğince verilen erişimin engellenmesi ve/veya içeriğin yayından çıkarılması kararlarının etkin bir hukuki yol sağladığı belirtti.

Bakanlık ayrıca, haber için propaganda ve dezenformasyon faaliyetlerinin yoğun şekilde yürütüldüğü bir ortamda verildiği, devlet kurumlarının hedef alındığını savunarak idare ve derece mahkemeleri kararlarının ilgili ve yeterli gerekçeler içerip içermediği hususu değerlendirilirken bu tespit ve değerlendirmelerin dikkate alınması gerektiğini aktardı.

AYM 'İHLAL' KARARI VERDİ

İtirazı değerlendiren Anayasa Mahkemesi, 14.09.2023 tarihli kararında Anayasa'nın 26. ve 28. maddelerinde güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine oy çokluğuyla karar verdi. Karar oy çokluğuyla alınırken tek karşıoyu Muhterem İnce kullandı.

Kayıp yakınları gazetecilerin katledilmesini kınadı Kayıp yakınları gazetecilerin katledilmesini kınadı

Mahkeme, kararı ifade ve basın özgürlüklerinin ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliğine gönderirken, tazminat talebini reddetti.