Ankara’nın Elmadağ ilçesine bağlı İsmetpaşa Mahallesi Derya Sokak’ta oturan Kürt aileye 27 Temmuz saat 22.30’de cinsiyetçi küfürler ve ırkçı sözlerle saldırı gerçekleştirildi. Hakkâri Yüksekovalı Z.D. (38) çocukları F.D. (21), S.D. (17), E.D. (12), Z.D. (6) ve O. D’nin (4) oturduğu eve yapılan saldırı sonrası gece boyunca uyumayan aile bireyleri, gece eşyalarını topladı.
Aile, saldırının ertesi günü can güvenlikleri olmadığı gerekçesiyle yaşadıkları mahalleyi terk etmek zorunda bırakıldı.
Mezopotamya Ajansı'ndan Berivan Altan, İsmetpaşa Mahallesi’ne giderek Z.D. ile yaşadıklarını konuştu.
Altan, Z.D.'nin evinin kapısında siyah poşetlere apar topar konulan eşyaları kapıya yığılmış halde beklediğini belirterek, Elmadağ’a 4 yıl önce Ankara’nın Bala ilçesinden gelerek yerleştiklerini söylediğini aktardı.
Oğlunun işsiz olduğunu ve arada inşaatlarda çalıştığını, 17 yaşındaki kızının da bir kafede çalıştığını ve işten ayrıldığını dile getiren Z.D., ev temizliğine giderek, geçimlerini sağladıklarını anlattı. Z.D., iki yıldır oturdukları mahallede komşular tarafından son birkaç haftadır ırkçı ve cinsiyetçi küfürlere maruz kaldıklarını dile getirdi.
Mahalleye ilk yerleştiklerinde Bala ilçesinden olduklarını söylediklerini ama sonrasında Kürt olduğunu gizlemediğini anlatan Z.D., “Kürt olduğumuzu öğrendikten sonra kimse bizimle konuşmadı. Ben bazen işe gidince çocuklarım Kürtçe şarkı açıyorlar, onlar da rahatsız oluyorlar bundan” dedi.
'‘KÜRT İSTEMİYORUZ’ DEDİLER'
İnci isimli komşusunun kendisi ve küçük oğlu O.D.’nin, işten gelen kızı S.D’ye sopalarla saldırdığını belirten Z.D., komşusu İnci’nin “Defolun gidin Doğu’nun Kürtleri, PKK’lılar, sizi istemiyoruz Elmadağ’da. Defolun lanetler. Siz teröristsiniz, defolun gidin” şeklinde ifadeler sarf ettiğini söyledi. Bu sırada diğer komşuların da “Kürt istemiyoruz, PKK istemiyoruz, defolun gidin” sözleriyle bağırdıklarını kaydetti. Bu olay ardından polise haber verdiklerini kaydeden Z.D., polislerin gelmesi ardından komşuları İnci’nin 30’lu yaşlarında iki erkek kardeşinin kendilerine saldırmaya geldiğini belirtti.
'POLİS 'İSTERSEM SENİ VURABİLİRİM' DEDİ'
Gelen kişilerin oğluna saldırmak için geldiğini anlatan Z.D., “Polisler ve birkaç bekçi onları tutarken bir tanesi kapıma kadar geldi. Bu sırada da küfürler ettiler ve oğlum F.D.’de içerden beni korumak için eline bıçak aldı. O sırada polis bize saldırmaya gelenleri değil oğlumu tehdit etti. Oğluma, ‘Sen niye onlara saldırıyorsun? İstesem seni silahla vurabilirim’ dedi. Onlar haneye tecavüz ettiler polis ise oğlumu vurabileceğinden bahsediyor. Ben de ‘Siz zenginin, onların yanındasınız. Benim de evim, arabam olsa benim yanımda olacaksınız’ dedim” diye konuştu.
“Şikayetçi de olsak sonuç değişmiyor, herkes onların yanında” diyen Z.D., can güvenlikleri nedeniyle içinde şikayetçi olmadıklarını belirtti.
“Devlet parası olanın yanında. Ben ise Yüksekovalı olduğum için beni umursamıyorlar. Kürtleri eziyorlar. Adalet yok, adaletsiz şekilde suçsuzları cezaevine atıyorlar. Böyle suçluları da atmazlar. Ben adalete güvenmiyorum. Gözaltına almadılar. Sadece ifade aldılar. Ama hep onların yanında durdular. Polisler onların yanında durdular. Dün gece güvenlikten dolayı yatamadık. Polislerden hiçbir hayır yok. Kürtleri böyle ezmeye hakları yok ki onların. Aynı bayrağın altında yaşıyoruz, bizde insanız.” diye konuşan Z.D., 25 Temmuz’da 12 yaşındaki kızı E.D’nin de komşusu İnci tarafından şiddet uğradığını belirtti.
12 yaşındaki kızı üzüm toplamak için bahçesine çağıran komşunun, çocuğun kollarını sıktığını ve kimseye söylememesi için tehdit ettiğini ifade eden Z.D., “Duyduk sonra çocuğumla birlikte Elmadağ Devlet Hastanesi’ne gittim darp raporu almak için ama doktor vermedi. Doktor, ‘polis gelmeden vermem’ dedi.” diye konuştu.
Şiddete uğrayan 12 yaşındaki E.D’de de “Ben gittim oraya kollarımı tutup, sıkmaya başladı. ‘Annene söylersen seni kuma gömerim’ dedi” diyerek, yaşadıklarını aktardı.
Evin en büyük çocuğu F.D. de yan taraflarında bulunan Şafak apartmanındaki Erdinç P. ve Davut K. isimli komşularının bir hafta önce onları mahalleden göndermek için imza topladıklarını anlattı.
Annesi ve kız kardeşine cinsiyetçi küfürler ve ırkçı söylemlerde bulunulması ardından polise haber verdiklerini aktaran F.D., şunları söyledi:
“Kadın anneme aynı cinsiyetçi küfürleri etti. Ben kendi kulağımla duydum. Onu söyleyenlerin akrabaları geldi. Kadın anneme hakaret edince, polisi aradık. Polislerin yanında saldırmaya kalktılar. Ben de sinirlendim elime bıçak aldım. Polis bana; ‘ben seni orada vurabilirdim. Senin elinde silah vardı’ dedi. Ama onlar bizim kapımıza kadar geldiler. Kapıya gelen adam elimde bıçağı görünce geri adım attı. Polislerin yanında Kürtleri istemiyoruz falan demediler.”
‘MAHALLELİ BİZİ DIŞLIYORDU’
Evin ikinci çocuğu olan S.D. de kendilerine yönelik sözlü saldırıların birkaç hafta önce başladığını anlattı. Kürt oldukları için mahalleli tarafından dışlandıklarını kaydeden S.D., “Salı akşamı İnci isimli komşumuz üstüme doğru yürümeye başladı, saldırdı bana ve küfür etti. Kürt olduğumuz için bizi kovdular. Saldırıdan sonra sabaha kadar tekrar saldırırlar korkusuyla uyuyamadık. Saldırı sırasında korkudan titremeye başladım” dedi.
Saldırıyı duyan HDP Ankara İl Örgütü ailenin yanına gelerek, ev bulmasını ve eşyalarını taşımasını sağladı.