Hakkari merkeze bağlı Kavaklı köyünde kaybolan hayvanlarını aradıkları esnada üzerlerine ateş açılarak darp edilen yurttaşlar, “Askerler sürekli zulüm yapıyor. ‘Terör bölgesi’ diyorlar ama bölgede kimse yok. İşkence uygulamak için bu bahaneyi bulmuşlar” dedi.
Hakkari merkeze bağlı Kavaklı (Marûnis) köyünün Çaltepe (Kutus) mezrasında 5 Temmuz’da kaybolan hayvanlarını aramaya çıkan Hamit Kaya, Kemal Kurt ve Mehmet Duman’ın üzerine askerlerce ateş açıldı. Ardından darp edilip hakaretlere maruz kalan yurttaşlar, daha sonra serbest bırakıldı. Askerlerin cezalandırılması için 7 Temmuz’da Hakkari Valiliği’ne verilen dilekçeye ise, üzerinden 16 gün geçmesine rağmen hala bir yanıt verilmiş değil.
Üzerlerine ateş açıldıktan sonra darp edilen yurttaşlar, olay günü yaşanılanları Mezopotamya Ajansı'na anlattı.
HUZUR BIRAKILMADI
Yıllardır buna benzer birçok olay yaşandığını belirten Kemal Kurt (48), maruz bırakıldıklarını “zulüm” olarak değerlendirdi. Askerlerin yaşadıkları alanda sürekli kendilerine engel çıkardığını ifade eden Kurt, hayvanlarını belirli alanlar dışında otlatamadıklarını söyledi. Kendi yaylalarında işkenceye varan uygulamalara maruz kaldıklarını ifade eden Kurt, “Huzur bırakmadılar, yıllardır gittiğimiz yaylalarımızı yasak ediyorlar. Her engel gösterdiklerinde ‘tapunuzu gösterin’ diyorlar. Köyde yaşayan kimsenin tapusu yok. Ama dedelerimizden bu yana bu köyde bir yaşam sürdürülüyor. Zaten bizim topraklarımız neyin tapusunu göstereceğiz. Köyde her ailede 10 kişi yaşıyor, yaşamımızı idame ettirebilmek için hayvancılık işiyle uğraşmaktan başka çaremiz yok” dedi.
ASKERDEN TEHDİT
Olay günü yaşanılanları Kurt, şöyle anlattı: “Yaylada otlattığımız hayvanlar bu sırada kayboldu. Bizde koyunları aramak için üs bölgesinin bulunduğu alana gittik. Yanımızda koyunlarımız vardı, askerler çoban olduğumuzu biliyordu. Üs bölgesinden gelen askerler hakaretler ederek, küfrediyorlardı. ‘Yaklaşırsanız sizi öldürürüz’ dediler. Kafamıza silah dayadılar. Yardımcı olup güvenliğimizi sağlayacaklarını sandığımız askerler geldikleri gibi tehditler savurdu. Hayvanlarımızı otlattığımız alan 3 veya 4 kilometrelik bölgeydi. Komutana ‘burası bizim memleketimiz, dedelerimiz burada büyümüş. Nereye gideceğiz?’ dedik. ‘Kesinlikle burada kalmayacaksınız’ yanıtı verildi. Peki ya nerede otlanacak hayvanlarımız?”
Kaybolan hayvanlarını 2 gün sonra bulduklarını belirten Kurt, askerlerin susayan hayvanlara su dahi verilmesine izin vermediğini söyledi. Köylerine yakın bir bölgeye hayvanlarınız götürerek, su ihtiyaçlarını karşıladıklarını ifade eden Kurt, “Askerlerin bize zorluk çıkarmamaları için gittiğim komutanın yanına, ‘bir adım daha atarsan seni öldürürüz’ dediler. Peki, güvenliğimi sağlaması gereken kişilere derdimi anlatamazsam kime anlatacağım” diye belirtti.
'TERÖR BÖLGESİ' BAHANESİ
Kendilerine zulüm ve işkence eden askerlerin saat 18.00’dan sonra çadırlarından çıkmama yasağı getirdiğini söyleyen Kurt, “Hiçbir çaremiz kalmadı. Askerler sürekli zulüm yapıyor. ‘Terör bölgesi’ diyorlar ama bölgede kimse yok. İşkence uygulamak için kendilerine bu bahaneyi bulmuşlar. Oğlum yaşındaki bir uzman çavuş işkence ediyor. Beni tekme tokat dövüyor. Sırtıma dipçikle vurdu. Allah bile bize yapılanları kabul etmez. Bizim ne suçumuz var? Ya da varsa bir suçumuz söylesinler bizde cezamızı çekelim. Koyunlarımıza bakmak zorundayız, birçok koyunumuz halen kayıp. Hayvanlarımız neredeler, Ne durumdalar? Buna dair herhangi bir fikrimiz yok” dedi.
HAKARET, DARP
Darp edilen yurttaşlardan Hamit Kaya (52) ise, “Köyümüzden çıkarmaya çalışıyorlar. ‘Koyunları buradan götürün’ deniliyor. Askerler, yıllardır hayvanlarımızı otlattığımız bölgeden çobanları ve koyunları çıkarıyor, silahla tehdit ediyor. Koyunları aradığımız sırada bizi çağıran askerler, silahla saldırdı, dövdü, işkence, hakaret ve küfretti. ‘Kimse bu tarafta gezmeyecek’ dedi. Nereye gidelim? Başka yerimiz yok gidelim” şeklinde maruz bırakıldıklarını anlattı. MA