Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Halkımızın açık bir şekilde sağlık hakkına erişimi engelleniyor. Tüm Dünya Covid–19 Coronavirus salgını ile boğuşurken, kelimenin tam anlamıyla herkes can derdindeyken bu yönetim sağlık sistemini ciddi bir tıkanıklığa mahkum etti” dedi.

Partisinin Samsun il kongresinde konuşan Babacan, "Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi"ni “sistemsizlik” diye nitelendirdi. Hükümetin dış politikalarını eleştiren Babacan özetle şunları söyledi:

'ÇOKLU ORGAN YETMEZLİĞİ GİBİ'

Önder’den Soylu’ya Barış Gelsin ‘Helallik’ Kolay İş Önder’den Soylu’ya Barış Gelsin ‘Helallik’ Kolay İş

"Ülkemiz 2018’den beri adına Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denilen ancak aslında tam bir sistemsizlik olan sürecin içinde. 2018’in öncesinde başlayan sorunların üstüne bir de bu sistemsizlik eklenince her alanda krizlerin derinleştiğini görüyoruz. Gelinen noktada Türkiye adeta çoklu bir sistem krizi yaşıyor. Yani bazı hastalarda gördüğümüz çoklu organ yetmezliği gibi bir durum ile karşı karşıyayız.

'ŞAŞKINLIKLA İZLİYORUZ

Geçtiğimiz gün Ağrı’nın İran sınırına 81 kilometrelik duvar yapıldığını öğrendik. Zaten Suriye sınırımızda 800 kilometrelik duvar da geçtiğimiz aylarda yapıldı. Dış politikayı diplomasiyi rafa kaldırdıkları için güvenliği ancak sınırlar boyu duvar çekerek sağlamaya çalışıyorlar. Böyle bir şey kabul edilemez. Siz daha düne kadar haç, hilal deyip işinize geldiğinde vatandaşlarımızın dini duygularını istismar ederken nasıl oldu da birden Avrupa hedefi tekrar hayallerinizi süslemeye başladı. Şaşkınlıkla izliyoruz. Haç, Hilal derken Türkiye’nin geleceğini hangisinde gördünüz. Bunu bir izah edin. Tamamen dini duyguları istismar etmek üzere kurgulanmış bir siyaset çizgisinden bu ülke yıllardır çok çekiyor.

'HER 3 KİŞİDEN 1'İ İŞSİZ'

Türkiye’yi getirdikleri bu noktada her 3 kişiden 1’si işsiz veya atıl durumda. Vatandaşımızın markete pazara gittiğinde poşetini filesini eskisi gibi dolduramıyor. Geçen sene aynı para ile evinize ne alabiliyordunuz, şimdi ne alabiliyorsunuz siz görüyorsunuz. Emekliye, memura, sabit gelirliye maaş zammını da açıkladıkları resmi enflasyon kadar yapıyorlar, oysa gerçek enflasyon almış başını gitmiş. Halkımızın satın alım gücü hızla düşüyor.

'YÖNETİM TEST YAPMAYA ULAŞMADA BİLE YETERSİZ KALDI'

Halkımızın açık bir şekilde sağlık hakkına erişimi engelleniyor. Tüm Dünya Covid-19 salgını ile boğuşurken, kelimenin tam anlamıyla herkes can derdindeyken bu yönetim sağlık sistemini ciddi bir tıkanıklığa mahkum etti. Memurdan, emekliden, kayıtlı çalışan herkesin maaşından bir sağlık sigortası primi kesiliyor. Halkımız bu bedeli ödüyor ama özellikle pandemi ile ilgili sağlık hizmetlerine ulaşmakta ciddi güçlük çekiyor. Pandemi diyoruz, salgın diyoruz. Tüm dünyayı esir almış bir hastalıktan bahsediyoruz. Ama bugünkü yönetim test yapmaya ulaşmada dahi yetersiz kaldı." (ANKA)