GÜNDEM

Babacan: Kürt meselesini de Alevi meselesini de çözmenin tam zamanı

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, parti çalışmaları kapsamı gittiği Dersim'de konuştu.

Abone Ol

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan Dersim’de yaptığı konuşmada, Kürt meselesi ve Alevi meselesini çözmenin tam zamanı olduğunu söyledi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, parti çalışmaları kapsamı gittiği Dersim'de konuştu.

“Tam demokrasi” vurgusu yapan Babacan, “Kürt meselesini de Alevi meselesini de çözmenin tam zamanıdır. Alevilerin kamuda istihdamının önündeki fiili engellerden çok rahatsızız. Kimse çıkıp ‘Alevi şöyle olur, böyle olur’ diye kafasına göre konuşmayacak. Cemevlerine, camilere tanınan maddi ve diğer hakların tamamını tanıyacağız” dedi.

Babacan’ın partisinin çalışmaları için gittiği Dersim'de öne çıkan başlıklar şu şekilde:

‘EŞİT VATANDAŞLIK HUKUKU DİYORUZ’

“DEVA Partisi’ne göre, bugün; Kürt meselesini de Alevi meselesini de çözmenin aslında tam zamanıdır. Türkiye buna hazırdır. Ancak bu cesaret ve samimiyet işidir. Ankara’nın artık cesur olma vakti gelmiştir. Kangrenleşen sorunları çözme vakti gelmiştir. Yaraları sarmak, yaralı hafızaları adaletle onarmak, yarınlara umutla bakmak bizim elimizde. Biz; neyin hak, neyin imtiyaz olduğunu çok iyi biliriz. Hiç kimse için hiçbir imtiyaz da istemiyoruz. Biz sadece hakkın terazisinde eşitlenmeyi hedefliyoruz. ‘Eşit vatandaşlık’ hukuku diyoruz. Eşit vatandaşlığın Türkiye’nin pek çok sorununu çözme yönünde dev bir adım olacağını biliyoruz.

‘DERSİM, TARİH BOYUNCA AYRIMCILIĞA MARUZ KALDI’

Demokrasi açığı Türkiye’de çok acılar yaşattı, yaşatıyor. Dersim, tarih boyunca ayrımcılığa, haksızlığa maruz kaldı. Bunu çok iyi biliyorum. Sözü yasaklayarak acıları saramazsanız. Sorunları inkâr eden, o sorunu hiçbir zaman çözemez. İktidar, Alevi vatandaşlarımızı rahatlatacak adım atmak istiyorsa önce ayrımcılık hissettiren uygulamaların hepsine son verecek. Kimse çıkıp ‘Alevi şöyle olur, böyle olur’ diye kafasına göre konuşmayacak. Arkadaş, hiç kimseye, kimliğini nasıl yaşaması gerektiğini dayatamazsın. Biz burayı özgürlükler ülkesi yapacağız. Herkes kendi inancını, yaşam tarzını nasıl yaşamak istiyorsa öyle yaşayacak. Devletin görevi insanların inancına, yaşam tarzına şekil vermek değil.

‘ALEVİLERİN KAMUDA İSTİHDAMININ ÖNÜNDEKİ ENGELLERDEN ÇOK RAHATSIZIZ’

Alevilerin kamuda istihdamının önündeki fiili engellerin hepsini biliyoruz. Bundan gerçekten çok rahatsızız. Hiçbir vatandaşımızın, devlette işe girerken, terfi alırken, üst düzey yönetici olurken ayrımcılığa uğramasına izin vermeyeceğiz. Cemevlerine, camilere tanınan maddi ve diğer hakların tamamını tanıyacağız. Devlet camilere nasıl destek veriyorsa, aynısı cemevlerine uygulanacak. Bizim belediyelerimiz imar planlarında cemevlerine yer ayıracak. Özgürlükçü laiklik anlayışımızdan hiçbir zaman sapmayacağız. Tekrar ilan ediyorum: İktidarımız döneminde herkes hakkın terazisinde eşitlenecek.”

‘ANKARA’DA KURDUN YANI BAŞINDA HİZAYA GİRENLERDEN OLMADIK’

İnsanıyla arasına mesafe koyan devlet anlayışına son vermek için siyasetteyiz. Bugün bizim aramızda bariyer falan yok. Beraberiz, birlikteyiz, yan yanayız. Biz; sevginin, barışın, demokrasinin ve eşitliğin türküsünü her dilde söylemek için bugün buradayız. Biz; Diyarbakır’da Dicle’nin kenarında kuzuyu hatırlayan, Ankara’ya dönünce kurdun yanı başında hizaya girenlerden olmadık. Bizim hedefimiz çok açık. Kimliği, dili, dini, mezhebi, siyasi görüşü, yaşam felsefesi ne olursa olsun, herkesin eşit ve onurlu bir vatandaş olduğu Türkiye’dir. Biz öyle yarım demokratlardan, yüzde 70 demokratlardan değiliz. Biz tam demokratız. Yüzde 100 demokratız.”