MHP Lideri Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e daha önce de yaptığı 'eve dön' çağrısını yineledi. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş için "Masa kurma" teklifine "ciddiyetsiz ve itibarsız'' diyen Bahçeli, Akşener'e ''Dön evine bitsin bu çile'' diye seslendi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin genel merkezinde düzenlenen İl Başkanları Toplantısı'nın ardından yaptığı basın açıklamasında gündemi değerlendirdi. İYİ Parti lideri Meral Akşener'in güçlendirilmiş parlamenter siteme geçiş için 'AK Parti ile İYİ parti arasında masa kurulabilir' teklifine karşı çıkan Bahçeli, ''masa kurma teklifi ciddiyetsiz ve itibarsız'' diye konuştu. Akşener'e tekrar 'evine dön' çağrısı yapan MHP lideri, ''Dön evine bitsin bu çile'' ifadelerini kullandı.
'AİHM KARARINI TAKMIYORUZ'
Devlet Bahçeli, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında aldığı hak ihlali kararına da sert tepki gösterdi. Bahçeli, "AİHM'nin terörist Demirtaş'ın derhal serbest bırakılmasını dayatan en son kararını tanımıyoruz, takmıyoruz, milli vicdanda hükümsüz olduğunu da buradan haykırıyoruz" dedi.
Bahçeli'nin açıklamasından satır başları şöyle:
HER YERDEYİZ: Aralarında Batman Beşiri; Diyarbakır Bismil, Çermik, Dicle, Eğil; Hakkari Derecik; Mardin Yeşilli; Siirt Kurtalan, Pervari; Şırnak İdil, Beytüşşebap; Tunceli Merkez, Pertek ve Çemişgezek olmak üzere 14 ilçemizde ilk kez kongre yaptık. Tunceli il kongremizi ilk defa coşkuyla ifa ettik. 14 yıl aradan sonra Batman’da, Şırnak’ta, Hakkari’de il kongrelerimizi yöre inanımızın büyük desteğiyle tamamladık. Herhangi bir bölgenin ya da herhangi bir ilin değil, bütün Türkiye'nin partisiyiz. Türkiye’nin en önemli sorunu iç cephesinde açılan gediklerdir. Salgın dünyayı kasıp kavururken, bu olağanüstü ve hassas dönemde istismarı paravan yapanların, yaşanan zorluklara sevinenlerin, böylesi bir halde bile iktidar devşirmek için çırpınanların ya ar damarları çatlamış ya da kansızlıkları dillerine vurmuştur. Bakınız CHP’ye, bakınız İYİ Parti’ye, bakınız HDP’ye, bakınız diğer siyasi ucubelere, emin olunuz görüp göreceğiniz bu olacaktır. Yangından mal kaçırmayı düşünmek korkaklığın alametidir.
MİHNET MASASI: CHP Genel Başkanı tutunacak dal ararken, İP’in Başkanı demirlediği limandan ayrılıp yenisine yelken açmanın küçük ve kurnaz hesabı içindedir. İttifak yerine yeni bir masa kurma teklifinin esbabı mucibesi bize göre budur. Aslında nazlana nazlana bulundukları muhitten kirişi kırmanın arayışına girmişlerdir. Bizim nazarımızda masa kurma teklifi ciddiyetsiz ve itibarsız bir tekliftir. Masalar boştur, oturacak masa pek çoktur. İsteyenin istediği masaya günün 24 saati oturmasında bizce bir sakınca yoktur. Buyursunlar otursunlar, fiskos yapsınlar, olmadı birbirlerini çekiştirsinler, bu da olmazsa kısır yiyip keyfilerine baksınlar. Bildiğimiz kadarıyla zillet partileri uzun süredir ya masa altındadır, ya da zaman zaman masanın üstüne çıkmaktadır.
ANAYASA TASLAĞI: Sormak isterim ki, gündemdeki ağırlığını hala koruyan meşum anayasa taslağını kimler, nerede hazırladı? PKK anayasasının taslak metni kaleme alınırken, CHP, HDP, İP, Saadet masaya oturmadıysa bahçede mi toplandı, tarlada mı buluştu? Anayasa’dan Türklüğü çıkaracak kadar gözü ve gönlü kararan bu ayıplı siyaset temsilcileri ihanet masasına yeni ortak bulalım derken meşruluk mu arıyorlar, daha da meşhur olmayı mı amaçlıyorlar?
VAKİT KAYBETMESİNLER: HDP’ye zeytin dalı uzatıp terörist Demirtaş ile kahvaltı programı rezervasyonu yapanlar masa kurmadan önce içine düştükleri zillete kafa yorsunlar. Tavsiyemiz, iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışmalarıyla vakit kaybetmesinler. Millet kararını vermiştir. İş bitmiştir. Perde kapanmıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye’nin geleceğidir.
'EVİNE DÖN': Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi parlak Türk asırlarının yol haritası, milli birlik ve kardeşliğin, devletin istikrar ve dengesinin yegane güvencesidir. Muhatabına masa kur demedik, evine dön dedik, hala zaman vardır, bu önerimiz geçerliliğini korumaktadır. Diyorum ki, dön evine, bitsin bu çile.
VAH Kİ VAH: CHP siyaseti kriz siyasetidir, karanlığın ismidir. Kılıçdaroğlu’nun istikameti şaşmış, iradesi şanzıman dağıtmıştır. Konuştukça batıyor, battıkça da dibe iniyor. Gaf mıdır, asıl maksadı mıdır bilemem, ama Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz Salı günü grup toplantısında dile getirdiği sözleri feci bir çakılmadır. Diyor ki, “Asıl vergiyi uyuşturucu ticareti yapan adamdan alacaksın, organ ticareti yapan adamdan alacaksın, kara parayla devleti dolandıranlardan alacaksın.” Partisindeki skandal taciz ve tecavüz vakalarının patlamasına ses çıkarmayan Kılıçdaroğlu su kaynatmıştır. Vah ki vah, kim nasıl bakıyorsa öyle görür, kimin aklından ne geçiyorsa diline vuran odur.
Biz kara paracılarla mücadele edilsin diyoruz, Kılıçdaroğlu gelin vergi verin diyor. Biz uyuşturucunun kökü kazınsın diyoruz, Kılıçdaroğlu vergi alalım diyor. Biz organ mafyasının kafasına balyoz gibi inilsin diyoruz, Kılıçdaroğlu vergi diye tutturuyor. İşte bizim onlarla farkımız da budur.
ASIL MAFYA: Bu CHP yönetimi teröristlerle düşüp kalkmasının, mafyanın ve HDP’nin ruhuna kolon atmasının bedelini siyasetiyle ödemeye başlamıştır. Uyuşturucu kaçakçılarıyla ittifak yapanlar, vergi peşine düşmüştür. İşte asıl mafya, asıl organize suç şebekesi bu zihniyettir. Yazıklar olsun, bu hesabı sormazsak da gök girsin kızıl çıksın.
DAHA NE BEKLİYORSUN: CHP Genel Başkanı, Türkiye’nin korona virüsü salgınını yönetemediğini iddia ediyor. Adama derler ki, gözüne dizine dursun. Daha ne bekliyorsun? Ne istiyorsun? Ne yapalım diyorsun? Virüs mutasyona uğramış, bulaş hızı yüzde 70 artmış, ülkemiz adı konulmamış seferberlik haline geçmiş, şu işe bakınız ki Kılıçdaroğlu başka havalarda, başka telden çalıyor.
Dünya, Türkiye’ye gıptayla bakıyor, Dünya Sağlık Örgütü takdir ediyor, ne var ki Kılıçdaroğlu bayat eleştirileriyle ters köşeye yatmaktan, komik durumlara düşmekten kurtulamıyor.
AİHM KARARINI TANIMIYORUZ: Biz HDP açılmamak üzere kapatılsın dedik. Bu kararımızın cesaret ve inanmışlıkla arkasındayız. Hazine yardımlarının terör örgütüne gitmesini istemiyoruz. TBMM’de PKK’lı istemiyoruz. Biz Demirtaş’a bakınca terörist görüyoruz, bebek katilinin heykelini dikmek isteyen cani görüyoruz, 6-8 Ekim olaylarında katledilen 53 vatandaşımızın acısını görüyoruz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin terörist Demirtaş’ın derhal serbest bırakılmasını dayatan en son kararını tanımıyoruz, takmıyoruz, milli vicdanda hükümsüz olduğunu da buradan haykırıyoruz. Mesela AB üyesi İspanya’da teröre bulaşmış Batasuna’ya ne yapılmışsa hukuki ve ahlaki tutarlılık gereğince Türkiye’de de aynısının yapılmasını talep ediyoruz. PKK’yı terör örgütü görmeyen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi iç hukuk yollarının tükenmesini beklemeden önyargı ve çifte standartla hareket etmiştir. Mezkur karar esastan da, usulden de sakattır, evrensel hukuk kurallarına aykırıdır. Biz HDP kapatılsın derken haklıyız, halkın tercümanıyız. Kılıçdaroğlu buna karşı çıkıyor. Onun nezdinde terörist Demirtaş’ın hakkında ki somut iddialar göğsünde taşıması gereken madalya olarak görülüyor. HDP’nin kapatılma çağrımızın üzerinden Cumhur İttifakı’nda rehinli aklınca bir çatlak oluşturmanın amacına kilitleniyor. Bizim, Cumhur İttifakı’ndan ayrılma zemini aradığımızı utanmadan söylüyor. Kılıçdaroğlu acınacak haldedir, baltası taşa çoktan inmiştir.
KRİPTOLAR: Cumhur İttifakı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Irak Başbakanı’nın onuruna verilen resmi bir yemeği propaganda malzemesi olarak şerefsizce CHP’ye ulaştıran kriptoların can düşmanıdır.
ERDOĞAN 2023'TE TEKRAR SEÇİLECEK : Sayın Kılıçdaroğlu bilesin ki, Cumhur İttifakı 2023’de tekrar iktidar olacak, Sayın Recep Tayyip Erdoğan da Cumhurbaşkanı seçilecektir. Aklın varsa hesabını buna göre yap, basiretin varsa siyasi pozisyonunu buna göre al, alimallah yaklaşan şiddetli demokrasi rüzgarı seni bulunduğun yerden koparıp savuracaktır. Zillet ittifakı ne derse desin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bütün kurum ve kurallarıyla yerleşip günbegün güç kazanacaktır. İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem dayatmaları fasa fisodur. Parlamenter sistem çağrıları boşa kürek çekmek, boşuna nefes tüketmektir.
HANGARA KOYMAK YERİNE: S-400 aldıysak, bihakkın kullanacağız. Hangara koymak yerine, bataryaları muhasım çevrelere karşı konuşlandıracağız. İHA'larımız, SİHA'larımız, Dağlık Karabağ’da Ermeni çetelerini nasıl mahvetmişse, vatanımıza göz diken alçakları da öyle mahvedeceğiz.
SEÇİMLER ZAMANINDA YAPILACAK: Tekraren ifade ediyorum, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan 2023’de Cumhurbaşkanı adayımızdır. Seçimler zamanında yapılacaktır. Hiç kimse boş hayale kapılmasın, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin gelişmesi, güçlenmesi ve iyice kökleşmesi için hangi reforma ihtiyaç duyuluyorsa o yapılacaktır. 2021 yılı reform yılıdır, huzur yılıdır, sükûnet yılıdır, milli hedeflere biraz daha yaklaşma yılı olacaktır. En azından hedefimiz budur, düşüncemiz budur, dileğimiz budur.