MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuşuyor.
Bahçeli'nin açıklamalarının satırbaşları şöyle:
MİLLET KAVRAMI BİRLEŞTİRİCİ
Milletleşme sonuçlanmış değil, dinamik bir süreçtir. Millet olma hali, toplumun sosyal, kültürel, ekonomik bağın tartışmasız uzlaşma alanıdır. Millet olma şuurunun zemini ve çıkış noktası ise üst kimliktir. Alt kültürlerin, lehçelerin inkarı anlamını da taşımamaktadır. Hiç kimsenin kökenini ve mezhebini öne çıkaran, aşağılayan, engelleyen bir zihniyete yakın durmamız düşünülemeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda da millet kavramı birleştirici bir rol oynamıştır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının her biri Türk milletinin eşit ve saygın fertleridir. Partimiz ülkemizde yaşayan kardeşlerimizi Türk milleti varlığı içinde kucaklamıştır.
DEMOKRAT POZLARI VERMEK İKİYÜZLÜLÜK
Mondros Anlaşması'nın imzalanmasından, ilk Meclis'in açılışına oradan da kana boyanmış İzmir Rıhtımı'na kadar ağır suikastlar yapılmıştı. Türk milleti istiklalini kurtarmasını bildi, bunu da milli birlik ruhuyla başardı. Milli siyasetimizin yol haritası tarihle çizilmiş, akılla bezenmiş, ahlakla derinleşmiş, inançla dengelenmişti. Siyasal hedefler milletin manevi değerleriyle birleşmedikten sonra söylenen hiçbir söz millet vicdanında karşılık bulmayacaktır. Millete karşı siyaset anti-demokratiktir. Milli iradeyi silahın vesayetine alan her girişim darbedir. Millet iradesine cephe alan dayatmacı siyasetin karşımıza geçip demokrat pozları vermesi ikiyüzlülüktür.
KARIN AĞRISI ÇEKMİYORUZ:
Cumhur İttifakı millete kulak veren, milletin ruh köküne muvafık siyaset yapan bir hüviyete sahiptir. Bugünün tarihi bir gün yazıldığında, geleceğin Türk nesilleri kimin dürüst, kimin vatansever, kimin demokrasi karşıtı olduğunu idrak ve tescil edecek. Biz müsterihiz. Çiğ süt içmediğimizden dolayı karın ağrısı çekmiyoruz. Mahcup olacağımız, açığımız, eksiğimi olmadığı için rahatız.
ERKEN SEÇİM MESAJI
Erken seçim tartışmalarının sıcak gündemde tutulması, gafillerin 2023 yılının Haziran ayını beklemek durumunda olduklarını hatırlatmayı bir kez daha lüzumlu görüyoruz. Türkiye'nin geleceği heba edilemez, etmek için ortam kollayanlara fırsat verilemez. Bölücü terör örgütü PKK'nın kolu HDP'nin yasak ittifak şemsiyesi altında toplananlar içine düştükleri zilletin beledini ödeyeceklerdir. Hakem ve hakim olan millettir.
HDP SUÇLUDUR, DESTEKÇİLERİ SUÇLUDUR
CHP yanlıştadır, İP yanlış ata oynamıştır. HDP ise A'dan Z'ye yozlaşmanın ve terör batağının içindedir. 13 insanımızın kafasına kurşun sıkarak şehit eden teröristlere sahip çıkan parti görünümlü bir suç örgütüne siyaset alanında nasıl yer olacaktır? Küstahça devleti suçlayan, vahşete tek söz edemeyen, milletin hazinesinden geçinenlere sabır göstermek Türk milletine saygısızlıktır. HDP suçludur, destekçileri suçludur, ortakları vebal altındadır.
HDP'YE OY VERENLER
Diyorlar ki, HDP şu kadar oy aldı. HDP'ye oy verenler, PKK'nın uşağı olsun diye mi oy verdiler? İradesini Kandil'e bağlamış bir partinin oy oranının demokrasiyle bağdaşması, insanlıkla anılması, şehitle caninin bir görülmesi kadar korkunçtur. Demokratlığı ağızlarından düşürmeyen soytarılar, Türkiye'nin karşısında yuvalanmışlardır. Demokrasiyi tekeline aldıklarını zanneden kesimler de tehdittir. Yeri geldi mi insan hakları konusunda mangalda kül bırakmayan çevreler sıra şehitlere, milli çıkarlara, milli güvenliğe geldi mi çıtını çıkarmazlar.
NEYİN KAFASINI YAŞIYORLAR
Zaman zaman ısmarlama metinlere imza atıp, demokrasi edebiyatı yapan, özgürlük masalı anlatan sözde aydın, akademisyen, gazeteci ve kaymak tabakanın Türkiye'nin hak ve menfaatleri söz konusu olduğunda ne izlerine rastlanır ne esameleri okunur. Boğaziçi Üniversitesi'ne atanan rektöre karşı çıkmak için hazırlanan bildiriye imza atan eski akademisyenlerin teröre bir kez tepki gösterenini gördünüz mü? Gara katliamını lanetleyene şahit oldunuz mu? Bunlar neyin kafasını yaşıyorlar, kimlere hizmet ediyorlar? Bu çürük rektörler, bir defa yerli ve milli duruş sergileyeceklerdir? Ellerine tutuşturulan metinlere heyecanla imza atan buçuk aydınlar, haklarını ne zaman ödeyecekler?
HDP'NİN KAPATILMASI ŞARTTIR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, terör örgütü PKK’yla irtibatı, iltisakı ve ittifakı meydanda olan HDP hakkında inceleme başlatması çok önemli ve beklediğimiz bir gelişmedir. Başsavcılık inceleme sonucunda, HDP’nin faaliyetlerinin “Terör eylemlerinin odağı” haline geldiğine karar verirse soruşturma safhasına geçecek, nihayetinde hazırlanan iddianame Anayasa Mahkemesi’ne sunulacaktır. Siyasi partilerin kapatılması, Yargıtay'ın açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesi'nce kesin olarak karara bağlanmaktadır. Kapatmaya konu eylemlerin işlenmiş olması yeterlidir. AYM, HDP'nin terör eylemlerinin odağı olduğunu tespit ederse, HDP diye bir partiden, üye ve yöneticilerinden söz etmek mümkün olmayacaktır. Türkiye bir hukuk devletiyse HDP'nin kapatılması acildir, şarttır. Başka bir ad altında tekrardan faaliyette bulunmasına fırsat verilmemelidir. Anayasa'nın 69'uncu maddesi açık hüküm niteliği taşımaktadır.
CHP VE İYİ PARTİ DESTEK MİDİR, KÖSTEK Mİ?
Dokunulmazlıkların kaldırılması talebiyle fezlekeleri TBMM'ye gelmesiyle ilgili her siyasi parti tutumunu netleştirmelidir. Demokrasi ve milli irade hasımlarıyla ilgili gereği hukuk sınırları içinde ifa edilmelidir. FETÖ'cü ve PKK'lıların yargılandığı hukuk süreçlerinin karara bağlanması ertelenemez bir mecburiyettir. Hiç kimse minderden kaçmamalı, yüreği yeten kartını açık oynamalıdır. CHP, dokunulmazlıkların kaldırılmasına var mıdır, yok mudur? Kimliksiz CHP Sözcüsü senin kararın nedir, Türkiye'nin yanında mısın, terörün mü yanındasın? İYİ Parti, HDP'lilerin yargı karşısına çıkarılmasına destek midir, köstek midir? Hele bir cevap versinler, CHP ile İYİ Parti'nin tutumu ne olacaktır? Mutfakta yangın var diyenler, vatandaki yangını ne zaman göreceklerdir?
MHP 'EVET' DİYECEK
Süreç turnusol kağıdı işlevi görecektir. Kim kiminle yürüyor belirginlik kazanacaktır. MHP, amasız, fakatsız, ancaksız şekilde evet diyecek, HDP'nin kapatılmasını da sonuna kadar savunacaktır. Bizde kıvırma, u dönüşü, çark yoktur. Eğer bir toplumda terörün insan hayatına yönelik aşağılık bir eylem olduğuna yönelik bilinç yoksa yıkım kapıya dayanmış demektir. Terörizme karşı ortak bir anlayış ve eylem geliştirmek günümüzde çok daha önemli hale gelmiştir. Herkesten böyle bir davranış beklediğimizi ilan etmek boynumuzun borcudur.