Kürt sorunun demokratik çözümü ve PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması amacıyla cezaevlerinde süren açlık grevlerine dikkat çekmek için her pazartesi cezaevleri önünde eylem yapan Barış Anneleri ve mahpus yakınları Ankara’ya gidiyor.

Birçok kentten mahpus yakınları Van’da bir araya gelerek Adalet Bakanı ile görüşmek ve taleplerini iletmek üzere Ankara’ya doğru yola çıktı.

'BASKIYA KARŞI SES ÇIKARTACAĞIZ'

Barış Annelerinden Emine Engüdar cezaevindeki direnişlerin sesi olmak üzere Ankara'ya gittiklerini belirterek, “Bu ülkeye barış ve özgürlük gelsin istiyoruz ve bunun içinde bütün çabalara giriyoruz. Yıllardır hukuksuz bir şekilde yürütülen politikalara dur demek için bugün cezaevlerindeki tutsaklar, aile ve telefon görüşlerine çıkmıyor. Tutsaklar için barış ve özgürlük istiyoruz. Bu zulme bu baskıya dur demek için bir kez daha ses çıkaracağız” dedi.

'BAKANIN GÖREVİ ADALETİ SAĞLAMAK'

Yürüttükleri mücadelenin önemine dikkat çeken Medine Kıyak da şunları söyledi:

"Tutsaklarımızın cezaevlerinde zulüm görerek yaşamlarını yitirmelerini istemiyoruz. Sadece barış istiyoruz. Adalet Bakanlığı’nın işi ülkedeki adaleti sağlamak, halkın sesini duymaktır. Binlerce Barış Annesi, barış ve adalet için her gün haykırıyor. Bizler kana ve savaşa değil barış ve özgürlüğe bağlı bir milletiz. Bizim davamız barış davasıdır, cezaevlerinin kapılarının açılması, kardeşin kardeşi öldürmediği bir davadır. Artık kana ve savaşa hayır deme ve barışı savunmanın zamanıdır."

'ÇOCUKLARIMIZ DA BİZLER DE TECRİT ALTINDAYIZ'

Gülbeyaz Mıhçı ise PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit sisteminin kaldırılarak hukuksuzluğa son verilmesini istedi. Bir gün daha geçmeden bu tecrit haline son verilmesi gerektiğinin altını çizen Mıhçı, şu ifadeleri kullandı:

“Çocuklarımız da, bizler de tecrit altındayız. Herkesin ailesiyle telefon görüşme ve haberleşme hakkı vardır. Hukuksuz bir şekilde yıllardır tutsak edilmişler. Bizlerde bir kez daha bu hukuksuzluğa son verilmesini talep etmek üzere Ankara’ya gideceğiz. Adalet Bakanlığı’na bir kez daha sesleneceğiz. Yıllardır adalet bakanlığının önünde adalet çığlıkları atıyoruz. Hiç mi bu halka dönüp ne istiyorsunuz, talepleriniz nedir diye sormuyorlar?

4 Nisan’dan bu yana çocuklarımız görüşlere çıkmıyor, telefon haklarını kullanmıyorlar. Adalet Bakanlığı niye çocuklarımızın taleplerini sormuyor, dinlemiyor, yerine getirmiyor? Cezaevlerinden günlerdir haber alamıyoruz, nereye kadar bu tecrit hali sürdürülecek? Bizim çağrımız; savcı ve hâkimleredir ‘adaleti sağlayın annelerin adalet çığlıklarını duyun’”

'BU ZULME ARTIK DUR DEMENİN TAM ZAMANIDIR'

Adalet Bakanlığı’na ve iktidara çağrı yapan Saadet Doğma ise şöyle konuştu:

"Cezaevlerindeki tutsaklara yönelik tecridi kınıyoruz. Bizler tutsaklarımızın özgürlüğünü talep ediyoruz. Çocuklarımızı yanımızda görmek istiyoruz, tabutları gelsin istemiyoruz. Hiçbir annenin yüreği artık yanmasın. Bu zulme artık dur demenin tam zamanıdır. Ne olursa olsun bizler barışı, özgürlüğü ve demokrasiyi savunmaya devam edeceğiz.

Bizler ne askerlerin annelerinin ağlamasını istiyoruz ne de tutsakların ailelerinin ciğerinin yanmasını istiyoruz. Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasını, cezaevlerindeki direnişe ses olmak için bizler de bir kez daha haykıracağız. Bütün anneler olarak Ankara’ya gideceğiz Adalet Bakanlığı önünde bütün dünyaya sesleneceğiz. Hukuk ve adalet talep etmek üzere yola çıkıyoruz ve amacımıza ulaşacağız."

'VAN’IN DİRENİŞ RUHUNU ANKARA’DA YAŞATACAĞIZ'

Barış ve özgürlük elçileri olarak yola çıkacaklarını dile getiren Esmer Afşin de “Kürt davasına olan bağlılığımızla yola çıkarak bu davaya çözüm olmaya gidiyoruz. Van’ın direniş ruhunu Ankara’da da yaşatmaya gidiyoruz” dedi. (MA)