İstanbul, Ankara, Eskişehir, Kars ve Diyarbakır baroları Emniyet Genel Müdürlüğü’nün (EGM) polislerin görüntülerini ya da seslerini kaydeden kişilerin engellenmesi ve haklarında adli işlem yapılması yönündeki genelgesine ilişkin kararı Danıştay'a taşıdı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, 'özel hayatın gizliliği' diyerek savunduğu EGM genelgesine ilişkin tepkiler sürüyor. EGM'nin, polislerin görüntülerini ya da seslerini kaydeden kişilerin engellenmesi ve haklarında adli işlem yapılması yönündeki genelgeye ilişkin harekete geçen barolar, Danıştay'a iptal davası açtı.
İSTANBUL BAROSU, AVUKATLIK KANUNU'NUN 76. VE 95. MADDELERİNİ HATIRLATTI
İstanbul Barosu'ndan yapılan açıklamada, EGM genelgesinin yanı sıra alkollü içkilerin satışına ilişkin kararın iptali için başvuru yapıldığı belirtildi. Açıklamada, "İstanbul Barosu, Avukatlık Kanunu'nun 76. ve 95. maddelerinin verdiği görevi yerine getirerek İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan; alkollü içki yasağı genelgesinin ve olaylarda yurttaşların görüntü almasını yasaklayan genelgenin iptali için dava açmıştır" denildi.
KARS BAROSU: ANAYASAL VE YASAL DAYANAĞI BULUNMUYOR
Kars Barosu'nun yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle açtığı davanın dilekçesinde ise, "Genelgenin anayasal ve yasal dayanağının bulunmadığı, bir idari işlemde bulunması gereken hiçbir unsuru taşımadığı, hukuk devleti ilkesine, temel hak ve özgürlüklere, hak arama özgürlüğüne, savunma hakkına, halkın bilgi alma ve gerçekleri öğrenme hakkına, basın özgürlüğüne, haberleşme özgürlüğüne vs aykırı olduğu iddialarıyla, T.C. İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü aleyhinde, öncelikle yürütmenin durdurulması, yapılacak olan yargılama sonunda da iptal edilmesine karar verilmesi istemiyle Danıştay'da dava açılmıştır" denildi.
DİYARBAKIR BAROSU, ŞEFFAFLIK VE DENETİME AÇIK İLKELERİNİ HATIRLATTI
Diyarbakır Barosu da genelgenin iptali için Danıştay’da dava açtı. Barodan konuya ilişkin yapılan açıklamada, kamu hizmetinin, yasalarda belirtilen istisnai haller dışında şeffaf yürütülmeli ve yurttaşlar tarafından denetime açık pozisyonda olması gerektiği belirtilerek, “Kamu gücünün ölçüsüz ve hukuka aykırı olarak kullanımı esnasında bu gücü kullanan kamu personeli hakkında, keyfi ve suç teşkil edebilecek davranışının ortaya çıkarılması, kamuya duyurulması ve yargısal süreçlerde delil mahiyetinde değerlendirilmesi kamusal nitelikte bir görevdir. Kamu hizmetinin yürütülmesinde korunmaya muhtaç olan özne, kamu görevlisi değil daha zayıf durumdaki yurttaştır. Her bir sivil yurttaşın yaşanabilecek olayların mağduru veya tanığı olarak hareket edebilme veyahut her bir yurttaşın haber verme ve alma hakkı kapsamında, kamusal görev ve sorumluluğun gereği olarak ses ve görüntü kaydı alma hakkının bulunduğu açık olup, söz konusu genelge hukuka aykırıdır. Diyarbakır Barosu olarak, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 27 Nisan 2021 tarihli 2021/19 sayılı genelgesinin bireysel ve kolektif temel hak ve özgürlükleri ihlal edici ve yasal dayanaktan yoksun olması nedeniyle yürütmesinin derhal durdurularak iptali istemiyle Danıştay Başkanlığı’na dava açılmıştır” ifadelerine yer verildi.
ANKARA BAROSU: KOLLUK KUVVETİNİN DENETLENEBİLİR OLMASI GEREKİR
Ankara Barosu Başkanlığı vekili Mehtap Aykaç’ın hazırladığı dava dilekçesinde, demokratik hukuk devletinde 'yetki ile donatılmış olan kolluk görevinin aynı zamanda şeffaf ve hesap verebilir olmasının son derece önemli olduğuna' dikkat çekilerek; “Bir kamu hizmeti sunan ve bu anlamda kamu düzenini korumak ve sağlamak maksadıyla çeşitli yetkilerle donatılmış olan ve üstelik bu yetkilerle temel hak ve özgürlüklere kolayca müdahale etme imkânı olan kolluk personelinin de denetlenebilir olması gerekir” denildi.
ESKİŞEHİR BAROSU DA DANIŞTAY'A TAŞIDI
Eskişehir Baro Başkanı Mustafa Elagöz, Anayasanın 36. Maddesi uyarınca, herkesin meşru vasıtalarla hak arama hürriyetine sahip olduğunu hatırlatarak, "Yine Anayasamızın 38. Maddesine göre ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur hükmü, mevcut genelgeyle açıkça ihlal edilmiştir. Kaynağını anayasadan ve kanundan almayan hiçbir düzenleme hukuken geçerli kabul edilemez. Kanun koymak yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne aittir. Genelge ile anayasanın 38. Maddesi açıkça ihlal edildiği gibi TBMM’nin yetkisinde olan bir konu hakkında Emniyet Genel Müdürlüğünce bir yetki aşımında bulunulmuştur" dedi.