Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından bir paylaşım yaparak Suriye'deki gelişmeleri değerlendirdi. "Suriye, Suriyelilerindir" diyen Yılmaz, "Yaşadıkları büyük acılar ve verdikleri tarihi mücadele sonunda Suriye halkı yeni bir dönem başlatmaktadır" dedi. Yılmaz, şunları yazdı:
KAPSAYICI YAKLAŞIM: Suriye halkının iradesini yansıtan yeni bir rejim için geçiş sürecinin sağlıklı işlemesi son derece önemlidir. Dar ve çatışmacı değil, kapsayıcı ve inşa edici bir yaklaşım esas olmalıdır. Bölge dışı güçler zaten yeterince acı yaşamış Suriye’nin istikrarına zarar verici eylemlerden kaçınmalı, uluslararası toplum ve kurumlar yeniden inşa sürecine destek vermelidir.
TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ VURGUSU: Tüm unsurları ile Suriye halkının birliği, istikrarı ve huzuru için siyasi ve ekonomik olarak yeniden yapılanma sürecinin başarılı olmasını diliyorum. Suriye’nin toprak bütünlüğü ve egemenliği korunarak; tüm dinlerden, mezheplerden ve etnik kimliklerden Suriye vatandaşlarının barış içinde bir arada yaşaması için gerekli şartlar hızla oluşturulmalıdır.
GÜVENLİ VE GÖNÜLLÜ DÖNÜŞ: Suriye’de güvenli ve ekonomik olarak elverişli ortamın tesisi ile yıllardır vatanlarından uzak yaşayan Suriyeli kardeşlerimizin onurlu, güvenli ve gönüllü dönüşü de sağlanmış olacaktır.
SURİYELİ KÜRTLER: Yeni dönemde terör örgütlerinin ülkemize yönelik oluşturdukları tehditlerinin ortadan kaldırılması en önemli önceliklerimizdendir. İnanıyorum ki Suriyeli Kürt kardeşlerimiz terör örgütünün vesayetinden ve baskılarından kurtularak, Suriye’nin bütünlüğü içinde huzurlu bir ortama kavuşacaklardır.
DAYANIŞMA İÇİNDE OLACAĞIZ: Türkiye Cumhuriyeti olarak gelişmeleri yakından takip etmeye, bölgemizin barış, istikrar ve refahı için çalışmaya devam edeceğiz. En zor zamanlarında olduğu gibi, bugün ve yarın da kardeş Suriye halkının tamamı ile dayanışma içinde olacağız. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ifadesiyle; “Huzurun hâkim olduğu, barışın hâkim olduğu; Arap, Türkmen, Kürt, Alevi, Sünni, Nusayri, Hristiyan ayırt etmeksizin hiç kimsenin dışlanmadığı, kimsenin hak ve özgürlüklerinin çiğnenmediği, zulme uğramadığı, farklı kimliklerin yan yana sulh içinde yaşadığı bir Suriye görmek istiyoruz. İnşallah çok yakın gelecekte böyle bir Suriye’yi göreceğimizi ümit ve temenni ediyoruz.”