Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), yüz yılı aşkın geçmişiyle Türkiye'nin en köklü siyasi gücüdür. Ancak bu güç, şer odakları tarafından sürekli olarak hedef alınmakta, partimize yönelik hukuksuz ve vicdansız saldırılar düzenlenmektedir. Bu saldırılar, CHP'nin kuruluş değerlerine ve milyonlarca yol arkadaşımıza karşı yapılmaktadır ve demokrasi, hukukun üstünlüğü ve vatandaşların özgür iradesine karşı yöneltilmektedir.
CHP Hakkari İl Örgütü, partimizin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’na yönelik iddianameler ve belediyelere yapılan saldırılarla bağlantılı olarak, son kurultayımızı karalamaya yönelik girişimleri kınadığını belirtti. CHP’nin 38. Olağan Kurultayı, Türkiye'nin siyasi tarihinde bir dönüm noktası olmuş, parti içi demokratik bir yarışla yönetim değişebileceğini göstermiştir. Bu demokratik süreç, CHP'nin tarihsel mirasını ve Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran büyük mirasını bir kez daha ortaya koymuştur.
Parti içi demokrasiye yapılan karalama girişimleri, CHP'nin içindeki herkesin özgür iradesinin bir yansıması olduğunu unutarak, demokrasiye ve geçmişimize hakaret etmektedir. Kurultayda elde edilen başarı, halkın bizlere duyduğu güvenin bir göstergesi olarak, Türkiye'nin birinci partisi olmamıza yol açmıştır.
Günümüzde karşılaştığımız saldırılar, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde elde ettiğimiz başarının ardından artmıştır. İktidar, halkın iradesini kabul etmek yerine ona savaş açmayı tercih etmektedir. CHP, bu saldırılara karşı dimdik ayakta durarak, partisinin yükselişini engellemeye yönelik bu kirli oyunlara karşı durmaya devam edecektir.
Bu saldırıların FETÖ'nün 2010'dan beri Türk siyasetine uyguladığı yöntemlerle paralellik gösterdiğini belirten CHP İl Örgütü, hiçbir gücün, CHP'nin iradesine ipotek koyamayacağını vurgulamaktadır. CHP'nin tüm örgütleri, halkın gerçek gündemini savunmaya, demokrasi mücadelesine ve halkın yanında olmaya kararlıdır. İşsizlik, yoksulluk ve adaletsizliğe karşı verilen mücadele, Türkiye'nin aydınlık yarınları içindir.
Örgüt, partisinin gücünü halkın taleplerine dayandırarak, halkla birlikte sokaklarda, meydanlarda olacağını, halkın yanına durmaya devam edeceğini ifade etmiştir. "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz!" diyerek, halkın mücadelesinin her zaman yanında olacaklarını açıklamaktadır.
