Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı sonrasında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Öztrak, 17-25 Aralık soruşturmalarında adı geçen Erdoğan Bayraktar’ın tapeleri kabul etmesi, süreç hakkında açıklamalarını değerlendirdi.
Faik Öztrak, "Bu olaylar Yüce Divan’da aklanmadı. Majestelerinin milletvekillerinin oylarıyla, Bu hesap yargıdan kaçırıldı. Şimdi Cumhurbaşkanı’nın Yüksek İstişare Kurulu üyesi, Dönemin TBMM Başkanı Cemil Çiçek ’de bu dosyalar, Yüce Divan’da görüşülmeliydi diyor. Tüm bunlar milletin vicdanında hala kanayan bir yaradır. Bu dosyalar milletin vicdanında kapanmamıştır. Şimdi bu itirafları, ucu nereye giderse gitsin, Suç duyurusu kabul edip, Bu bakanı ifadeye çağırabilecek bir Cumhuriyet Savcısı arıyoruz" ifadelerini kullandı.
Faik Öztrak'ın açıklamaları şöyle oldu:
- Peygamberimiz, “Din güzel ahlaktır” buyuruyor. Son 19 yıldır dinin içinden ahlakı çıkardılar. Dini siyasi bir araca dönüştürdüler. Rant ve servet devşirmek için kullandılar. Bunun adına da sözde “dava” dediler.
- Ama şimdi bu davanın yolcuları artık itirafçı olmaya başladılar. Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı, “17-25 Aralık tapeleri ve dosyamda ne varsa doğrudur” dedi. Bir televizyonda, “Ne yaptıysam Erdoğan’ın talimatıyla yaptım” diyerek İstifasını açıklayan bu Eski Bakan “Görevini kötüye kullandığını” kabul etti.
- Yine AK Parti’nin kurucularından eski bir milletvekili, “AK Partililerin yüzde 90’ı yakında itirafçı olacak” dedi. Bu millet, bakan çocuklarının evlerinden çıkan kasaları unutmadı. Sıfırlanmakla bitmeyen avroları, dolarları unutmadı. Ayakkabı kutularında ele geçirilen rüşvet paralarına faiz işletip, Rüşveti faiziyle iade edenleri de unutmadı.
- Bu olaylar Yüce Divan’da aklanmadı. Majestelerinin milletvekillerinin oylarıyla, Bu hesap yargıdan kaçırıldı. Şimdi Cumhurbaşkanı’nın Yüksek İstişare Kurulu üyesi, Dönemin TBMM Başkanı Cemil Çiçek ’de bu dosyalar, Yüce Divan’da görüşülmeliydi diyor. Tüm bunlar milletin vicdanında hala kanayan bir yaradır. Bu dosyalar milletin vicdanında kapanmamıştır. Şimdi bu itirafları, ucu nereye giderse gitsin, Suç duyurusu kabul edip, Bu bakanı ifadeye çağırabilecek bir Cumhuriyet Savcısı arıyoruz.
- Yaklaşan seçimlerden sonra, Yapacağımız ilk iş, Devletin çökertilen adalet direğini ayağa kaldırmak olacak. Devlet yönetimindeki çürümeye, kokuşmuşluğa son vermek için, Siyasi Ahlak Yasasını çıkaracağız. Kamu İhale Kanunu’nu, rekabet ve şeffaflığı sağlayacak şekilde, Yeniden düzenleyeceğiz. Sayıştay’ı gerçek işlevine kavuşturacağız. TBMM’de Kesin Hesap Komisyonu kurup, Başkanlığını muhalefete vereceğiz.
- Varlık Fonu Ve benzeri Paralel Hazine uygulamalarına son vereceğiz. İşte en son, Varlık Fonu’na aldıkları Ziraat Bankası’nın, Almanya’daki iştirakinde büyük bir skandal patladı. Alman Bankacılık Düzenleme Denetleme Otoritesi, Ziraat Bankası’nın Almanya’daki iştirakine, Olağanüstü cezalar kesmiş. Yine kredi verme ve mevduat toplama sınırı da getirmiş.
- Gerekçe, Türkiye’deki Varlık Barışı uygulamaları kapsamında, Sorgusuz, sualsiz Türkiye’ye para transferi yapılması, Usulsüz krediler verilmesi. Alman Bankacılık Otoritesi, Türkiye’den atanan genel müdür adayları için, Tam dört kez ret cevabı vermiş. Almanya’nın Ziraat Bankası iştirakine, Özel yetkili Genel Müdür atayacağı söyleniyor. Almanya’daki Ziraat Bankası’na kayyım geliyor. Bu uygulamanın hem Avrupa’da Türk bankacılığı için, Hem de Almanya bankacılık tarihinde Bir ilk olduğu ifade ediliyor.
- Bu rezalet hakkında Ziraat Bankası’ndan da, Bizdeki bankacılık otoritesi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan da, Şu ana kadar gık çıkmadı. Bu suçlamalar karşısında başımız eğik mi duracağız? Bu suçlamaları kabullenecek miyiz? Peki, Ziraat Bankası’nın iştirakine kesilen bu cezalar, Kimin cebinden çıkacak?
- Elbette Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi’nden, Yani vergi mükelleflerimizden. Şunu artık herkes bilsin. İktidara geldiğimizde, Tüyü bitmedik yetimin hakkını yiyenlerin, Kursaklarından yediklerinin hepsini söke söke alacağız. Ne yazık ki Erdoğan Şahsım Hükümeti’nin Hesap vermeden, sorgusuz, sualsiz yaptığı her işin bedelini, Milletimiz ya cüzdanıyla ya da canıyla ödüyor.