CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Gare’de 13 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kongrelerine devam etmesini eleştirdi. Özel, “O kongredeki ışıklar, müzikler yüreğimizi acıtıyor. Neden acıtıyor? Yas evinde düğün olmaz da ondan acıtıyor” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bir HDP’linin Gare’ye gittiğini iddia etmesi ile ilgili konuşan Özel, “Süleyman Soylu, ‘bir vekiliniz Gara’ya gitti, sorarsanız ismini açıklarım.’ Soruyoruz, ismini açıklamıyor. Manipülasyon yapmaya mı gelmiş. Milletvekili soruyor açıklamıyor, gazeteciler soruyor açıklamıyor. Sorarsanız söylerim diyorsan, söylersin. Geliyor, kamuoyunu trollüyor gidiyor” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

‘BİLGİ İSTİYORUZ’

İlk başlarda Sağlık Bakanlığı’na tüm toplumun vermiş olduğu kredi hayal kırıklığına dönüşmektedir. Şimdi süreç aşı süreci. Hıfzıssıhha Kurulu yokluğunda, Çin aşısı olmazsa başka çözüm üretemeyen, bizzat Sağlık Bakanı’nın verdiği rakamların boş çıktığı süreç yaşıyoruz. 50 milyon doz aşının Türkiye’de olacağı söylenmişken, karşı karşıya olduğunuz tablo ortadadır. Bu konuları konuşmadan hep birlikte tartışmak istiyoruz. Bilgi istiyoruz. Sağlık Bakanı gelsin, bilgi versin istiyoruz. Şu ana kadar bize bu konuda somut, net bilgi ulaşmadı. Bizim tarih dayatmamız yok. ‘Günün hangi saati isterse bilgi verin’ diyoruz. 13 rehinenin hayatını kaybettiği operasyonda ciğerimiz yanıyor. Bir şey daha hatırlatalım. Birisinin annesi, babası, evladı olan günde 100 kişi ölüyor. Bu yitip giden canların gitmemesi, kaybetmemek için Sağlık Bakanı’na ‘gel Meclis’te tartışalım, grupların önerilerini dinle’ diyoruz. 13 şehidin olduğu gün, iki bakan geldi, bilgi verdi. Senin alanında her gün 100 kişi ölüyor. Yapamadıklarını yaptıklarında gelip burada bir şeyler anlatmanın kıymeti yok. Testiyi kırmadan bu konular konuşulsun diyoruz.

‘FAHRETTİN ALTUN MAKAS SANSÜRLÜYOR’

Dün Recep Tayyip Erdoğan, il kongresini yaptı. Hakaret ve iftiraları, 22 saniyelik bir basın toplantısıyla iade ettik. ‘Bu operasyonun sorumlusu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir’ dedi. Niye kızdın, köpürdün? Beş soru sorduk. Dünyanın lafını ediyor. Sabah ayrı metin, akşam ayrı metin. Sabah kızdığına akşam cevap veren bir prompter okuyucusu ile karşı karşıyayız. Fahrettin Altun makas, beni sansürlüyor. Bakanları sansürlüyor, muhalefeti sansürlüyor, döndü en son cumhurbaşkanını sansürlüyor. Sorumluluğunu almayacaksan, söylemeyeceksin. Çiftçi perişansa, enflasyon artıyorsa, işsizlik varsa, gençler ülkeden ayrılmayı düşünüyorlarsa sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan’dır.

‘HEP BİRLİKTE UTANIYORUZ’

Dünkü küfürler umurumuzda değil. O konuyla 22 saniye meşgul olduk, onu bile fazla buluyorum. O kongredeki ışıklar, müzikler yüreğimizi acıtıyor. Neden acıtıyor? Yas evinde düğün olmaz da ondan acıtıyor. Bir ailenin birinci, ikinci derecede yakını vefat ettiğinde, Anadolu’da hazırlığı yapılmış düğünler iptal edilir. Gün düğün günü değil, yas günü. Hem başarısız bir operasyonla 13 tane şehit vereceksiniz, 3 askerimiz de operasyonda şehit olacak. Ondan sonra Ankara İl Kongresi’nde müzik çalacaksınız, kahkahalar atacaksınız. Bu Anadolu insanının geninde, genetiğinde, örfünde, yöresinde, adetinde yok. İnanın hep birlikte ayıplıyoruz, hep birlikte utanıyoruz. Millet geçim derdindeyken, yaşlı teyzeler, ‘açım aç’ diye yolunuzu keserken, orada ‘ne diyor’ diye anlamamazlıktan gelip uzaklaşanların, yoksul aç teyzenin sesini duymuyormuş numarası yapanların; dün bangır bangır müzik çaldığını bütün vatandaşlarımız duydu. Anadolu ve Rumeli Hukuk Cemiyeti’nden beri biz buradaysak, onlar da karşıdaysa; ‘150 yıldır CHP’nin karşısındayız’ diyorlar, Kıbrıs Barış Harekatı’nda da karşımızdaysa, verdiğin baş güzel evlatlarımızın başı ama ‘baş eğmem’ diyorsun, Trump karşısında nasıl baş eğdiğinizi de biliyoruz. ‘Akıllı ol’ mektubunu yuttular. Biz kamuoyu önünde bir tepki görmedik. ‘Fetullah Gülen’i vermeden, vermem papazı’ dedin. Bir telefon geldi o papaz bile bilemedi nasıl uçağa bindiğini.

‘DESTEK İŞÇİNİN KENDİ KUMBARASINDAN’

Pandemide sosyal destek kalkanı… 60 milyar dağıtılıyor. 52 milyar lirası işsizlik sigorta fonundan. Yani maaşınızdan kesilen, işçinin kendi kumbarasından. Bütün dünyada Hazine'den, Türkiye’de işçinin kendi kumbarasından.

‘HARCAMAYI KİM YAPTI’

Ziraat Bankası Yönetim Kurulu’nda 11 üye… 2019 raporu denetleniyor. Sayıştay gitmiş, ‘bu arkadaşların yapacakları harcama belli, yaptıkları belli, 3 milyon fazla harcama var, sordum, biz temsil ve ağırlama giderleri için limitsiz kredi kartı veririz demişler, harcamayı gösteremiyorlar.’ Bir önceki basın toplantımda Serruh Kaleli’nin beni aradığını, kart verildiğini ama harcama yapmadığını söylemiştim. Veysi Kaynak, beni aradı, ‘ben 2020’de geldim, sorumlu benden öncekidir, bana da verildi, ben kullanmadım’ dedi. Ahmet Genç’ten bir mail geldi, ‘şu maaş alınıyor, bu maaş alınıyor, bende de bu kart var ama ben harcama yapmadım’ diyor. Beyanı doğru kabul ediyoruz. Bir de Faruk Çelik’in bir açıklamasını gördüm, Twitter’da ‘ben harcamadım’ diyor. Şimdi soruyoruz, 3 milyon TL’lik kredi kartı çekilmiş. Kimi cumhurbaşkanı başdanışmanı, kimi eski vekil, kimi eski bakan. Geri kalan 8 kişiye söylüyoruz, açıklama bekliyoruz.


‘DESTAN OLMASI İÇİN GARA'DA OPERASYON BAŞARILI OLMALIYDI’

Erdoğan’ın Gare hakkındaki açıklamalarının yeterli olup olmadığına ilişkin gelen soruya Özel, “Zafer olması için 13 vatandaşın burnunun bile kanamadan gelmesi önemliydi. Destan olması için operasyonun başarılı olması lazım. Bir kurtarma operasyonunun ciddi gizlilik içinde yapılması gerekirken; önden müjde vereceğim diyerek tarihi de işaret ederek, oradakilerin hayatlarına özen gösterilmeden yapılan bir operasyon. Acele edildiği konusunda rahatsızlıklar var. Kamuoyu tatmin olmuş değil. Burada bu operasyonun alıkonulan kişi oradan sağ sağlim çıksaydı, Erdoğan’ın operasyon talimatı verilirken görüntülerini görecektik. Bu kararı kim verdi? Talimatı kim verdi? Hatalı olanın sorumluluğu ödemesi lazım. Bakan mı? Cumhurbaşkanı mı? Bu operasyonda karar, öncesi ve sonrasında yaşananlar son derece muğlaktır” yanıtı verdi.

KONGRELERDEN 20 GÜN SONRA SAĞLIK TEHDİDİ

Erdoğan’ın pandemi için “sıkıntılı iller var” demesi ve vaka sayılarının yüksek olduğu Karadeniz’de kongre yapması için Özel, “Bir yıla yakın süredir, ‘Türkiye’de de il il rakamları açıklayın’ diyoruz. Bir yerde hiç vaka yokken esnaf kapalı, bir yerde aşırı vaka var ama aynı yasak. Dün açıklanan tabloya önden baktığımızda, hiç yapmaması gereken beş şehir var, kimine gitmiş, kimine uzaktan ‘toplandınız mı…’ Maden işçisi, öğrenci, esnaf olursa dağıtıyorlar, gerekçe pandemi. Avukatların seçimlerine yasak getiriyorlar. ‘Bir el ele tutuşun göreyim…’ Son derece yanlış. Kongrelerden 20 gün sonra, büyük sağlık tehdidi. Bir masanın iki köşesine bile müşteri oturtmak yasak ama hınca hınç kongre ve tehdit. Bir kere olur ama doğrusu yapmaması yapıyorlar. Kabul edilebilir gibi değil” yanıtı verdi.

‘TEYZEYİ DUYACAKSIN’

Erdoğan’ın sorular için “başka niyetler ararız” demesine Özel, “Soruların hiçbirinin içinde hakaret yok. ‘Trump ile aran iyiydi neden yardım istemedin’, ‘Askerlerimizi kurtaraydın’, ‘Siyasi sorumlu kim?’ Sinirleniyor. Başka bir soru ekleyelim: Ülkelerin uzayla ilgili çocuklarının hayal kurması güzeldir, yöneticilerin destek olması da güzeldir de bunu 19 yıl önce kurulaydı iyiydi. Uzay yolculuğuna 4 milyon… Sarayın harcaması 10 milyon… Astronot yok orada. Rusya, ABD, Çinliler gitti. Şimdi kimse gitmiyor. Pahalı, lüzumsuz, keşfedilecek bir şey yok. 1959’da attı Ruslar, taş atmanın bir anlamı yok. Sıkıntı şu; anketler baş aşağı… Önce toplumun bir kısmı için önemli olan önce Ayasofya. Sonra anayasa. Sonra aya yolculuk. Arada da ‘doğalgaz bulduk, gaza gelir misin?’ Gelmiyor, anayasa. Teyze 'karnım aç' diyor havaya bakıyorsun. Atatürk’ün dediği o değil. Teyzeyi duyacaksın” dedi.

Önder’den Soylu’ya Barış Gelsin ‘Helallik’ Kolay İş Önder’den Soylu’ya Barış Gelsin ‘Helallik’ Kolay İş

‘SOYLU, TROLLÜYOR GİDİYOR’

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bir HDP’linin Gare’ye gittiğini iddia etmesi için Özel, “Süleyman Soylu, ‘bir vekiliniz Gara’ya gitti, sorarsanız ismini açıklarım.’ Soruyoruz, ismini açıklamıyor. Manipülasyon yapmaya mı gelmiş. Milletvekili soruyor açıklamıyor, gazeteciler soruyor açıklamıyor. Sorarsanız söylerim diyorsan, söylersin. Geliyor, kamuoyunu trollüyor gidiyor” dedi.