Dernek, artan maliyetler ve sektördeki sürdürülebilirliği sağlama amacıyla, çiğ süt tavsiye fiyatının yüzde 43,6 oranında artırılmasını önerdi. Eğer bu talep kabul edilirse, çiğ sütün litre fiyatı 21,05 TL'ye yükselecek.
Maliyet Artışları ve Sektörün Darboğazı
TÜSEDAD'ın yaptığı açıklamaya göre, süt üretiminde kullanılan yem, elektrik ve mazot fiyatlarındaki sürekli artışlar, üretim maliyetlerini önemli ölçüde yükseltti. Temmuz ayı verilerine göre, 1 litre soğutulmuş çiğ sütün üretim maliyeti 17,54 TL'yi buldu. TÜSEDAD, bu maliyetin üzerine yüzde 20 kâr eklenmesi gerektiğini savunarak, çiğ süt tavsiye fiyatının 21,05 TL olarak belirlenmesini talep etti.
Özellikle elektrik ve mazot fiyatlarındaki artışların üretim maliyetlerini yüzde 3,2 oranında yükselttiği belirtilirken, reforme inek ve düve kesim fiyatlarındaki düşüşlerin de süt üreticilerinin gelirlerini olumsuz yönde etkilediğine dikkat çekildi. TÜSEDAD, bu olumsuz ekonomik şartların, sektördeki sürdürülebilir kârlılığı tehdit ettiğini ve kırsal bölgelerdeki süt üretiminin devamlılığını tehlikeye attığını vurguladı.
Geleceğe Yönelik Endişeler
Dernek, süt üreticilerinin sürdürülebilir bir kârlılık içinde olmasının, ülkenin geleceği için hayati önem taşıdığına dikkat çekti. TÜSEDAD, süt üretiminde kâr marjlarının düşmesinin, üreticilerin sektörden çekilmesine yol açabileceğini ve bu durumun kırsal kalkınma ile ülke ekonomisine ciddi zararlar verebileceğini belirtti.
Ayrıca, dernek yetkilileri, çiğ süt üreticilerinin karşılaştığı maliyet baskısının, tüm süt ve süt ürünleri sektörünü olumsuz etkileyeceğini ifade etti. TÜSEDAD, önerdikleri yeni fiyatın sektörde dengeyi koruyarak, hem et hem de çiğ süt üretiminin sürdürülebilirliğini sağlayacağı görüşünde.
Mevcut Durum ve Gelecek Beklentileri
TÜSEDAD'ın önerdiği yeni fiyat, mevcut fiyat üzerinden yüzde 43,6'lık bir artış anlamına geliyor. Bilindiği üzere, Ulusal Süt Konseyi (USK) tarafından 1 Mayıs 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere belirlenen mevcut çiğ süt tavsiye fiyatı 14,65 TL/Lt olarak duyurulmuştu. Bu bağlamda, TÜSEDAD'ın talep ettiği yeni fiyat, sektörün maliyet baskısı altında ne kadar zorlandığının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Önümüzdeki dönemde, TÜSEDAD'ın bu talebinin kabul edilip edilmeyeceği, sektörün geleceği açısından kritik bir öneme sahip. Eğer talep kabul edilmezse, süt üreticilerinin kârlılığı ciddi şekilde tehlikeye girebilir ve bu durum, süt üretiminin sürdürülebilirliği açısından büyük bir risk oluşturabilir.
Öte yandan, bu denli yüksek bir fiyat artışının, süt ve süt ürünleri fiyatlarında da önemli bir artışa yol açabileceği, dolayısıyla tüketicilerin de bu durumdan olumsuz etkilenebileceği düşünülüyor. Sektördeki bu belirsizlik, önümüzdeki dönemde hem üreticiler hem de tüketiciler açısından zorlu bir sürecin habercisi olabilir.
TÜSEDAD'ın zam talebi, çiğ süt fiyatlarındaki artışın sadece bir ekonomik gereklilik değil, aynı zamanda sektörün sürdürülebilirliği için de bir zorunluluk olarak görülmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Süt üreticilerinin taleplerine verilecek yanıt, Türkiye'de tarım ve hayvancılık sektörünün geleceğini belirleyecek önemli bir dönüm noktası olabilir.