İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, 1 Kasım 2023-1 Kasım 2024 tarihlerini kapsayan 'Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Çocuk Hakları İhlalleri Raporu'nu basın toplantısıyla açıkladı.
İHD Diyarbakır Şubesi Çocuk Komisyonu üyesi Berfin Elçi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin dünya çapında çocukların haklarını güvence altına almayı amaçlayan uluslararası bir anlaşma olduğunu hatırlattı. Birleşmiş Milletler’in 20 Kasım 1959 tarihinde Çocuk Hakları Bildirgesi’ni yayımladığını belirten Elçi, 20 Kasım 1989 tarihinde ise Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin imzalandığı, bu tarihten sonra dünya genelinde her sene 20 Kasım’ın Çocuk Hakları Günü olarak kabul edildiğini ifade etti.
'ETKİN BİR ŞEKİLDE YERİNE GETİRİLMEDİ'
BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin çocuk haklarına dair dört temel ilke olan, çocukların yaşaması ve gelişmesi, ayrım gözetilmemesi, çocuğun yüksek yararının gözetilmesi ve çocuk katılımının sağlanmasını temel alan, çocuklara özgü hakları içeren en geniş kapsamlı sözleşme olduğuna vurgu yapan Elçi, "Sözleşmeyi toplamda 193 ülke imzalamıştır. Bu açıdan, dünyada oldukça yüksek sayıda devletin taraf olduğu nadir sözleşmelerdendir. Ancak Sözleşme’nin imzacı ülkeler tarafından etkin bir şekilde iç hukuka sirayet ettirilmediği ve işletilmediği gerçeğinin yanında, Sözleşme’nin uygulanıp uygulanmadığını izlemekle yükümlü olan Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi'nin bu görevini etkin bir şekilde yerine getirmediği de dünya genelindeki çocuk hak ihlallerinden açık bir şekilde anlaşılmaktadır" dedi.
'BAŞTAN ŞERH KONULMUŞTUR'
Türkiye’de BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 1990 yılında imzalanıp 1995 yılında yürürlüğe konulduğunu aktaran Elçi, Türkiye tarafından Sözleşme'nin 17, 18 ve 30. maddelerine çekince konulduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye tarafından çekince konmak suretiyle uygulanmayan bu maddelere bakıldığında ise, sözleşmenin ortaya çıkmasında etken rol oynayan etnik, dini veya dil olarak azınlık topluluklar içinde yer alan çocukların kendi kültüründe büyüme ve gelişme hakkı, dilini ve dinini yaşama ve yaşatma, anadilinde eğitim, ifade özgürlüğü gibi hakların yer aldığı görülmektedir. Bu açıdan, sözleşmenin varlık amaçlarının bir kısmına baştan şerh konulmuştur."
'21 ÇOCUK TUTUKLANDI'
Mayın ve çatışma bölgelerinde bırakılan patlayıcıların infilakı sonucu 1 çocuğun yaşamını yitirdiği, 1 çocuğun ise ağır şekilde yaralandığı bilgisini paylaşan Elçi, şöyle devam etti:
"Bölge kentlerinde 18 çocuk şüpheli şekilde yaşamını yitirmiş, en az 1 çocuk intihar girişiminde bulunmuştur. Çocukların kuşkulu bir şekilde en çok yaşamını yitirdiği ilin Şırnak olduğu görülmektedir. Aile içi şiddet sonucu en az 9 çocuk yaşamını yitirmiş, 1 çocuk ise yaralanmıştır. En az 5 çocuk aile içinde cinsel istismara maruz kalmıştır. Toplumsal alanda şiddet sonucu en az 4 çocuk yaşamını yitirmiş, 8 çocuk ise yaralanmıştır. Yine en az 48 çocuk toplumsal alanda cinsel istismar ve saldırıya maruz kalmış, en az 1 çocuk kaçırılarak alıkonulmuştur. Bölge kentlerinde en az 36 çocuğun yaşam hakkı ihlal edilmiştir. Çocukların özgürlüğüne ve güvenliğine yönelik ihlaller sonucu en az 81 çocuk gözaltına alınmış, 21 çocuk tutuklanmıştır. Gözaltında 2, hapishanelerde 10 ve gözaltı yerleri dışında 3 olmak üzere en az 15 çocuk işkence ve kötü muameleye maruz kalmıştır. Bölge kentlerindeki okullarda en az 4 çocuk fiziksel şiddete maruz kalmıştır."