Urfa’da iki kamu hastanesi inşa edilmek üzere ayrılan 153 dönümlük hazine arazisi, yargı kararlarına rağmen Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle konut alanına çevrildi.
Urfa’nın merkez Karaköprü ilçesinde, 250 bin dolayında nüfusa rağmen sadece tek bir kamu hastane bulunuyor. Karaköprü Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi'nin yer aldığı ilçede, başka kamu hastanesi olmadığı için hastalar ya diğer ilçelerdeki hastanelerde ya da özel hastanelerde tedavi olmak zorunda kalıyor. Bu ihtiyaç dolayısıyla ilçede Hazine’ye ait iki parselden oluşan 153 dönümlük arazinin üzerine Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi ile Göğüs Hastalıkları Hastanesi inşa edilmesi kararlaştırıldı. Fakat Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü bünyesindeki her iki arazi, Başbakanlık Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 24 Mayıs 2017 tarihli kararı ile imar plan değişikliğe gidilerek konut alanına dönüştürülmüştü.
Urfa Şehir Plancıları Odası, kararın iptali için Danıştay’a başvurdu. Danıştay 6’ncı Dairesi, 9 Aralık 2019’da dava konusu taşınmazların planlama esaslarının kamu yararına uygun olduğunu savunup, iptal gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verdi.
Bunun üzerine “iptal” kararına dair Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu’na temyiz başvurusunda bulunuldu. Kurul, 8 Temmuz 2020 tarihinde aldığı kararla her iki araziyi konut alanına dönüştüren plan değişikliğinin “İmar Kanunu ve ilgili mevzuatlara aykırı” olduğuna hükmederek, kararı oy birliğiyle bozdu.
DANIŞTAY KARARININ ÜZERİNE KARARNAME
Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu’nun aldığı karara rağmen Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan 9 Nisan 2021 tarih ve 3804 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile 153 dönümlük arazi, yeniden konut alanına çevrildi.
Urfa Şehir Plancıları Odası Başkanı Mehmet Selim Acar, söz konusu taşınmaz ve alınan karara ilişkin Mezopotamya Ajansı’ndan Barış Polat’a konuştu.
ACAR: URFA SÖMÜRGE DEĞİL
Kentin donatı alanlarının bu şekilde konuta dönüştürülerek heba edilmesinin üzücü olduğunu dile getiren Acar, tepkisini “Urfa sömürge toprakları değildir. Bu kentin kaynaklarının bu şekilde gasp edilerek Ankara’ya aktarılması kabul edilemez” sözleriyle gösterdi.
‘KABUL ETMİYORUZ’
Yerele ait kaynakların yerelde kullanılması gerektiğini belirten Acar, “Biz bunu esas alıyoruz. Bu ilçemiz çok hızlı bir şekilde gelişmekte, yaklaşık nüfusu 250 bin kişi ve birçok ili nüfus bakımında geride bırakmıştır. İlçede bir diş hastanesi haricinde devletin hiçbir sağlık yatırımı yok. Burada yaşayan halk özel hastanelere mecbur bırakılıyor. Halkın mağdur olacağı bir durumu kabul etmiyoruz” dedi.
‘HALKIN OLAN ARAZİYİ KONUT ALANINA DÖNÜŞTÜRMEK SAYGISIZLIKTIR’
Oda olarak Cumhurbaşkanlığı kararnamesine karşı hukuki itirazda bulunmalarının yanı sıra yaklaşık 400 kişiden topladıkları dilekçeyi ilgili kurumlara ilettiklerini anlatan Acar, “Hukuka inancımız var. Bu arazi Milli Emlak’ın arazisidir. Devletin olan bir arazinin halk için kullanılmasından başka doğal bir durum yoktur. Kalkıp halkın olan bu araziyi konut alanına dönüştürmek bana göre saygısızlıktır. Ankara’da oturdukları koltuklarından Urfa halkı hakkında bu şekilde kararlar almak hiç kimsenin hakkı değildir” diye konuştu.
‘SAĞLIK, HERKESE LAZIM OLAN BİR HİZMETTİR’
Acar, sağlığın herkese lazım olan bir hizmet olduğunu belirterek, verdikleri mücadelede ne Urfa Büyükşehir ne de Karaköprü Belediyesi’nin yanlarında yer almadığını da ifade etti. Acar son olarak arazilere hastane yapılması için ellerinden geleni yapmayı sürdüreceklerini kaydetti.