Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, AKP ve MHP'nin üzerinde uzlaştığı yeni seçim yasası teklifinin Millet İttifakı'nı bölmeyi hedeflediğini belirterek "Altı genel başkan Meclis çoğunluğunun nasıl sağlanacağını önyargısız konuşmalı; bölgesel ittifak mı, iller bazında ittifak mı, ortak listeler mi, bütün bunlar sonradan seçenek olarak masada tartışılır" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, AK Parti Genel Başkanı olduğu dönemde HDP'ye koalisyon teklif ettiği iddiasının ise doğru olmadığını söyledi. Eski Başbakan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, T24'te Murat Sabuncu'ya açıklamalar yaptı.
Cumhur İttifakı'nın TBMM'ye sunduğu seçim yasası teklifini değerlendiren Davutoğlu, "İktidar taktik savaşlarına başladı. Yeni seçim yasasında siyasi ahlaksızlık var. Gelecek Partisi olarak iktidarın bu yasa ile nereye mayın koyduğunu tek tek inceliyoruz" dedi.
CHP, İYİ Parti, Gelecek, Saadet, DEVA ve Demokrat Parti ile kurulan masanın Türkiye'ye umut olduğunu belirten Davutoğlu "6'lı masa Meclis çoğunluğunu hedeflemeli. Altı genel başkan Meclis çoğunluğunun nasıl sağlanacağını önyargısız konuşmalı; bölgesel ittifak mı, iller bazında ittifak mı, ortak listeler mi, bütün bunlar sonradan seçenek olarak masada tartışılır. Türkiye demokrasisinin çıkarına tutum sergilemeliyiz. Bütün muhalefet partileri, biz de dahil, fedakarlık yapabilmeliyiz. Küçük hesaplar peşinde olmamalıyız. Sabırla, taş üstüne taş koymalıyız" diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin muhtemelen 2. tura kalacağını, Meclis tablosunun ortaya çıkacağını belirten Gelecek Partisi lideri, "O yüzden Meclis’teki matematik önemli" dedi.
'HDP'YE TEKLİF OLMADI'
Davutoğlu, 2015 yılında seçim hükümetinde Kalkınma Bakanı olarak görev yapan ve daha sonra HDP'den istifa eden Müslüm Doğan'ın "HDP'ye 2015 yılında dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu tarafından koalisyon teklifi yapıldı" sözlerine de "HDP’ye o dönem koalisyon teklifim olmadı. Seçim hükümeti için bakanlık görüşmesi yaptım" yanıtını verdi.
Ahmet Davutoğlu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Osman Kavala davasına ilişkin eleştirilerinde de haklı olduğunu belirterek, "AİHM Türk vatandaşlarının hukukunu koruyor” dedi.
Müslüm Doğan ne demişti?
DW Türkçe'ye konuşan Müslüm Doğan, 2015 yılında HDP'ye o dönem Başbakanlık görevinde olan Ahmet Davutoğlu tarafından koalisyon teklifi yapıldığını açıklamıştı. Doğan'ın açıklamalarının ilgili bölümü şöyleydi:
Haziran 2015 seçimlerinin ardından kurulan seçim hükümetinde bakan olarak yer aldınız. O dönem, Başbakan Ahmet Davutoğlu da istikşafi görüşmeleri yürütüyordu. HDP'ye koalisyon teklifinde bulunuldu mu?
Tüm siyasi partilerle görüşmeler yapıldı. HDP'ye de bir teklif geldi. HDP aslında bu süreçte, siyaseti doğru okuyamadı. Siyaseti ve süreci doğru okumaması nedeniyle koalisyona katılmadı. Zorunlu bir seçim hükümeti olduğu için, Anayasal gereklilik üzerinden temsilci verdi. Ama bir hükümet ortaklığı, gerçekleşmedi. Bunun da ağır sonuçları oldu ülke için. Bugün HDP, MHP yerine hükümet ortağı olabilirdi. Cizre yaşanmayabilirdi. Devletin aşırı güvenlikçi politikaları engellenebilirdi. Ama, siyasi partinin yaklaşımı o kadar dar ve sığdı ki, bir kaçak çaya indirgendi. "Kaçak çay içip gidersiniz" diye bir indirgemeci ve siyaseti okuyamama ile sonuçlanan bir durumdu. Tabii bu çok ağır bir sonuca neden oldu.
Ahmet Davutoğlu, HDP'nin reddi üzerine koalisyonda ısrarcı oldu mu?
Israrcılığı şöyle oldu. Tabii o görüşmeler yapılıyordu. Sayın Davutoğlu, bizim Ali Haydar Konca ile birlikte yaptığımız sohbette hükümet kurmada çok samimi olduklarını gördüm. "Keşke o hükümet kurulsa" ifadesini kullandı. Ben Davutoğlu'nu o dönemde samimi buldum. Yani hükümet kurmadaki samimiyeti ortaya koymuştu özellikle görüşmelerimizde. Ama bu heba edildi. Bu da Kürt siyaseti anlamında, Türkiye'nin geleceği anlamında, kaybedilmiş yıllar olarak tarihteki yerini alacaktır hem de ağır bir bilançoyla.
Parti içerisinde teklifle ilgili görüşmeler oldu mu? Siz nasıl yaklaştınız?
Milletvekillerinin çoğu rahmetli Dengir Mir Mehmet Fırat, Celal Doğan siyaset bilgeleri o dönemde biz de o tartışmaya katılmıştık. Ben de hükümet ortağı olmamız gerektiğini söyledim. İki defa böyle bir toplantı yapıldı. İki toplantıda da bizim hükümet ortağı olmamızın doğru olacağını ben kendi görüşlerimi ifade ettim. Hatta bu görüşlerim nedeniyle de makyavelizmle suçlandım. Makyavelist bir siyaset anlayışının olduğu Sırrı Süreyya tarafından bana böyle yarı şaka şekilde ifade edilmişti. Ben, birlikte yaşama paradigmasının böyle bir şeye feda edilmesini kabullenemiyorum.