DEM Parti milletvekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder, 28 Aralık Cumartesi günü İmralı Cezaevi'ne giderek Abdullah Öcalan'la görüştü.

Görüşme sonrası açıklama yapan Buldan, siyasi partiler ile görüşmeler yapacaklarını söyledi. Buldan "Sırrı Süreyya Önder ile birlikte gideceğiz ama büyük ihtimalle Ahmet Türk de katılacak heyetimize" diye konuştu.

Halk Tv yazarı İsmail Saymaz'a konuşan Buldan "Bir süreç başladı" dedi. Buldan "Buna süreç diyebiliyor muyuz?” sorusuna “Görüşmeler var en azından. Bu görüşmelerin olması bile bence bir sürecin başlangıcı” yanıtını verdi. Buldan, yeni sürecin parlamento zemininde olması gerektiğini de vurguladı.

YENİ BİR SÜREÇ BAŞLADI

Buldan'ın açıklamaları şöyle:

İmralı’ya nasıl gittiniz? Saat kaçta görüşmeye başladınız?

Her zamanki gidiş şeklimiz; Sahil Güvenlik’le (Sahil Güvenlik Komutanlığı’na ait tekneyle) oldu. Saat 10.30’da görüşmeye başladık.

Ne kadar görüştünüz?

Yaklaşık iki buçuk-üç saat. Görüşmede not tuttuk.

En son ne zaman görüşmüştünüz?

10 yıl önce.

Aradaki fark ne?

10 yıl önce nasılsa bugün de aynı. Öcalan çok moralliydi, onu söyleyeyim.

10 yıl önce de aynı yerde mi görüşmüştünüz?

Evet, doğru. Son yaptığımız toplantı da aynı odadaydı.

Kaldığınız yerden devam ettiniz.

(Gülüyor) Öyle oldu, evet.

Kendisiyle sizden önce devlet yetkilileri görüşmüş mü?

Bilmiyorum.

Bahçeli’nin önerisi hakkında somut olarak neler söyledi?

İçeriğe dair, yaptığımız açıklama dışına çıkmayacağız. Böyle bir kararımız var.

Bir sonraki görüşme tarihiniz belli mi?

Şu an belli değil ama kısa zaman içerisinde belli olur diye tahmin ediyoruz. Siyasi partilerle görüşmeler tamamlandıktan sonra olacak.

Onlarla ilgili siz mi başvuruda bulunacaksınız?

Biz başvuracağız. Yılbaşı sonrası…

Başvuracağınız partiler parlamentodakiler mi?

Parlamentodaki partiler.

Bir öncelik sıralaması olacak mı, “Bahçeli ile başlayalım” gibi?

Yok, öncelik sırası olmaz. Kim ne zaman müsaitse randevu talebine göre başvuracağız.

Siz ve Sırrı Süreyya Önder dışında Ahmet Türk mü olacak?

İdris Baluken'den Abdullah Öcalan Görüşmesi Açıklamaları: "Müzakere Mekanizması Kurulmalı" İdris Baluken'den Abdullah Öcalan Görüşmesi Açıklamaları: "Müzakere Mekanizması Kurulmalı"

Evet.

Parti liderleriyle ne görüşeceksiniz?

Biraz sürece katkı sunmalarını isteyeceğiz. Mesajda da belirttiğimiz gibi devir, demokrasi ve kardeşlik devridir. Barış devridir. Bu sürece herkesin katkı sunması gerekiyor. Sadece bizimle olabilecek, bizimle bitebilecek birşey değil. O yüzden işin içerisinde herkesin olması lazım. CHP’si, MHP’si, AK Partisi, Gelecek’i, DEVA’sı… Mecliste grubu bulunan bütün partiler.

Peki onlar süreçten ne anlamalılar? Neye evet ya da hayır diyecekler?

Biz konuşacağız, aktaracağız ne olup bittiğini. Yaptığımız açıklama çerçevesinde görüşlerimizi aktaracağız. Onlardan da katkı isteyeceğiz.

Öcalan’la yaptığınız görüşmenin içeriğini mi aktaracaksınız?

Evet, doğru.

Peki, ‘süreç’ derken neleri anlamaları gerekiyor? Neye evet ya da hayır diyecekler? Devletin Öcalan’la görüşmeye devam etmesine mi, yoksa somut bazı talep ya da meselelere mi?

Şöyle, İsmail bey, şimdi bir süreç başladı zaten.

Buna ‘süreç’ diyebiliyor muyuz?

Görüşmeler var en azından. Bu görüşmelerin olması bile bence bir sürecin başlangıcı. Dolayısıyla herkes katkı sunarsa süreç daha hızlı ilerler.

Tam olarak onu sordum. Süreçten, görüşmelerin devam etmesine insanların destek vermesini mi anlamalıyız, yoksa bazı somut taleplere evet demesi mi?

Yok, hayır, somut talep değil. Herkesin sürece katkı koymasını isteyeceğiz.

Nasıl katkı koyabilirler?

Talepler belki daha sonra… Dünkü görüşmede “Gidip direkt bunu isteyin ya da şunu isteyin” denilmedi. Sürece katkı sağlamalarını isteyeceğiz sadece.

Bunun zemini parlamento olacak değil mi?

Evet, öyle olmalı zaten. Herkes katkı sunarsa süreç daha hızlı ilerler, öyle söyleyeyim.

Öcalan, sürece dair “Hazırım” dedi. Burada bir şart yok mu? “Şu koşullar sağlanırsa ben rolümü yerine getirebilirim” demedi mi?

O kadar açmadı. Muhtemelen bir daha görüşmede belki bunlara değinir.

Dolayısıyla bir sonraki görüşmede bu aşamaya geçilebilir, öyle mi?

Geçilebilir. Daha detaylı görüşülür, konuşulur.

Bu sürecin muhatabı kim? Biri Öcalan. Karşısında kim var?

Cumhur İttifakı diyelim. Cumhurbaşkanı’nın ve Devlet Bahçeli’nin başlattığı bir dönem olarak adlandırsak sanki daha iyi olur.

Yeni bir süreç diyebiliriz o halde.

Evet, öyle diyebiliriz.

Öcalan ne hissediyor, ne düşünüyor?

Moralli, güçlü, heyecanlı. Bunlar bile aslında önemli ipuçları.

DEM Parti’ye ve örgütüne bir mesaj verdi mi?

Şu an yok.

PKK’ya siyah bırakma çağrısı yaptı mı sizin aracılığınızla?

Yok, hayır. Bu konuda bir şey söylenmedi bize. Bu görüşmede öyle birşey olmadı.

DEM Parti’ye bir aracılık görevi verdi mi?

Yok, hayır.

İyi Parti lideri Müsavat Dervişoğlu, Öcalan’la görüşme sonrası açıkladığınız metnin devlet yetkilileriyle birlikte hazırlandığını ileri sürdü. Bir yanıtınız olacak mı?

O açıklamayı biz yaptık. İmralı heyeti olarak yaptık.

Devletin bir müdahalesi olmadı yani.

Hayır.

NE OLMUŞTU?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 1 Ekim'de Meclis açılışında DEM Parti sıralarına giderek vekillerin elini sıkarak selamlaşmıştı.

Bahçeli 22 Ekim'de partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada da PKK lideri Abdulah Öcalan'ın DEM Parti Meclis grubunda konuşması çağrısında bulunmuştu.

Bahçeli "Tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti Grup Toplantısı'nda konuşsun, terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, 'umut hakkı'nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın" ifadelerini kullanmıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Bahçeli'nin açıklamalarının ardından önce sessizliğe bürünmüş ardından destek vermişti.

Bahçeli, kısa bir süre sonra ise DEM Parti heyetine İmralı'ya gitmesi için izin verilmesi çağrısı yapmıştı.

26 Kasım tarihinde DEM Parti, Abdullah Öcalan’la İmralı’da görüşme yapabilmek için Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulunmuştu.

9 Aralık'ta Bahçeli, TBMM'deki bütçe görüşmelerinde, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan'ın yeni bir başlangıç çağrısında bulunan konuşmasının ardından Bakırhan'ı alkışlamıştı.

(KAYNAK)