Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, DEM Parti'nin 1999 yılından bu yana İmralı Cezaevi'nde tutuklu bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan'la görüşme talebinin kendilerine ulaştığını bildirdi.
Öcalan'ın 'terör suçundan' hüküm giymesi sebebiyle milletvekillerinin görüşme talebinin Adalet Bakanlığı'nın iznine bağlı olduğunu anımsatan Tunç, "Dilekçe değerlendiriliyor. Terör suçlusu olduğu için Adalet Bakanlığı'nın iznine tabi" dedi.
Tunç, şunları söyledi:
"Cezaevlerinde hükümlü ve tutukluların nasıl görüştürüleceğine dair bizim yönetmeliğimiz var. Bu kapsamda, cezaevlerindeki görüşmeler gerçekleşiyor, kanun ve yönetmelik çerçevesi içerisinde. geçtiğimiz ay, terörist başıyla, bir DEM parti milletvekili görüşmüştü. Tabii dün de, DEM parti, genel başkan ve eş başkanı dilekçe verdiler. Bu dilekçe değerlendiriliyor. Terör suçu olduğu için Adalet Bakanlığı'nın iznine tabii. Bu konuyu değerlendiriyoruz. Dün dilekçe verdiler. Değerlendiriyoruz arkadaşlar. Yani bunun makul bir sürede yanıtı verilir."
BAHÇELİ ÇAĞRI YAPTI, DEM PARTİ DİLEKÇE VERDİ MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin dünkü (26 Kasım) grup toplantısında DEM Parti heyeti ile Abdullah Öcalan'ın vakit kaybetmeden görüşmesi gerektiğini belirterek "İmralı ve DEM Parti arasındaki temas derhal sağlanmalı" demişti.
Bahçeli'nin açıklamalarının ardından DEM Parti, Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları imzalı dilekçe ile Adalet Bakanlığı'na Öcalan ile görüşmek için dilekçe verdi.
Dilekçede şu ifadelere yer verildi: "İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda bulunan Abdullah Öcalan ile Eş Genel Başkanım Tülay Hatimoğulları Oruç ile aynı anda açık görüş yaparak görüşmek istiyoruz. İzin verilmesi konusunda gereğini arz ederim."
Abdullah Öcalan son olarak 24 Ekim'de DEM Parti Urfa Milletvekili olan yeğeni Ömer Öcalan ile görüşmüştü.
ÖZGÜR ÖZEL'E YANIT VERDİ: HAKARET EDEREK İZİN İSTENMEZ
Yılmaz Tunç, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in görevden alınan ve tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'le görüşme talebine yanıt alamaması hakkındaki soruya da şöyle yanıt verdi:
"Şimdi değerli arkadaşlar, biraz önce de söylediğim gibi hükümlü ve tutukluların cezaevlerinde görüşme usulü ilgili yönetmeliğin 40. maddesinde açıkça belli. Burada milletvekilleri, cezaevindeki hükümlü ve tutuklularla cezaevi idaresine bilgi vererek görüşebilirler. Tabii eğer terör suçu söz konusuysa, terörle ilgili suçtan hükümlü ve tutuklular bakımından ise Adalet Bakanlığı'nın iznine tabii.
Esenyurt'la ilgili olarak soruşturma başladığı günden itibaren, andan itibaren, sürekli yargıya yönelik soruşturmayı yürüten savcılara yönelik, dün de bakanlığımıza yönelik, şahsımıza yönelik hakaret içeren cümleler kullanıldı. Her şeyin bir yolu yordamı var. Bu ülke hukuk devleti. Dolayısıyla her şey kanun ve yönetmelik çerçevesinde gerçekleşir. Öyle bağırarak, çağırarak, hakaret ederek izin istenmez."
