İpek Özbey'in sorularını yanıtlayan gazeteci ve yazar Kemal Can ile eski bakan Bahattin Yücel, Demirtaş'ın yazısının HDP'ye eksenli yazılmış gibi anlaşılsa da aslında altılı masaya ve genel olarak muhalefete de mesajlar verdiği yorumunu yaptılar.
"HDP, ortak aday düşüncesini ucuz bir pazarlık ya da kof bir şantaj unsuru olarak ileri sürmüyor. Dar parti çıkarlarını değil, ülkenin geleceğini düşünerek sorumlu davranıyor" diyen Demirtaş'ın yazısını değerlendiren Kemal Can şu yorumu yaptı:
"Demirtaş HDP'ye bir şey söylerken aslında altılı masaya da bir şey söylüyor. Kürt meselesi önümüze hep sadece HDP'nin kendini kanıtlamak zorunda olduğu bir açmaz gibi geliyor. Oysa Demirtaş, 'evet biz kendimizi gözden geçirmek zorunda olduğumuz bir süreç geçirmeliyiz ama dışımızdaki kesimler de bunu gözetmeli' diyor."
"Demirtaş'ın ortak aday tarifi altılı masanın tarifiyle çok çelişmiyor" diyen Can, "Türkiye'nin ihtiyacı olan şey kimin kazandığı değil neyin kazandığı" değerlendirmesini yaparak şöyle konuştu:
"Kürt meselesinde iktidarın avantajı olan ve muhalefet partilerini sıkıştırabileceği hamaset dilini altılı masanın değiştirmesi gerekiyor. Bu konuda bir cesaret göstererek iktidarın diline teslim olunmamalı. Yoksa mesele Kürt seçmene, 'bakın Demirtaş böyle diyor siz de böyle davranın' diye yaklaşmak değil. Demirtaş'ı tek taraflı okumak doğru değil."
'BİR PARTİNİN ELİNİ RAHATLATMAK GİBİ GÖRÜLMEMELİ'
Bahattin Yücel ise Kürt sorunu konusunda siyasetin bazı çelişkileri 1983'ten beri görmemeyi tercih ettiğini belirterek şöyle konuştu:
"Ancak insanların yaşama hakkını korumak siyasetin görevi. Demirtaş'ın yazısı altılı masadan bir partinin elini rahatlatmak gibi görülmemeli. Demirtaş'ın Türkiye'de kendisi gibi düşünmeyen siyasetçileri de yeni yöntemler aramaya davet etmesi önemli diye düşünüyorum."