Belediyelere kayyım atanmasının, özellikle Kürt illerinde bir "spor" haline geldiğini belirten ünlü oyuncu Nur Sürer, "Halkın seçtiği bir insanı kendi başına nasıl görevden alırsın? Bu hükümet için kayyım atamak bir alışkanlık haline geldi," diyerek kayyım uygulamasını eleştirdi. Ayrıca, kayyım atamaları karşısında ses çıkarılmaması halinde bu uygulamanın sadece Kürt illeriyle sınırlı kalmayacağını, İstanbul gibi büyük şehirlerde de benzer adımların atılabileceği uyarısında bulundu. "Demokrasiye inanan bir insan olarak tepkinin olması şart," diyen Sürer, kayyım atamalarının daha geniş bir sorun haline gelmeden durdurulması gerektiğini söyledi.
Kayyım: Faşizmdir
Sanatçı Orhan Aydın ise kayyım politikasını açıkça faşizm olarak tanımlayarak, "Kayyum ataması faşizmin bir türüdür. Halkın oylarıyla seçilen belediye başkanları görevlerini yapmalıdır," dedi. Aydın, özellikle Esenyurt'ta kayyım atamasına karşı verilen mücadelenin önemine dikkat çekti ve halkın direnişinin bu tür uygulamaların son bulmasına yardımcı olduğunu vurguladı. Van halkının gösterdiği dayanışmanın tüm Türkiye'ye örnek olması gerektiğini söyleyen Aydın, kayyım uygulamalarının halk iradesine karşı bir dayatma olduğunu belirtti.
Mansur: Bu Böyle Sürdürülmez
Lale Mansur, kayyım uygulamalarının, son dönemdeki diğer toplumsal olaylarla birlikte izah edilemeyecek bir tutarsızlık yarattığını söyledi. "Bu bir demokrasi uygulaması değildir. O zaman niye seçim yapılıyor ki?" diyen Mansur, kayyım atamalarının ve diğer toplumsal sorunların medeni bir ülkede asla kabul edilemeyeceğini belirtti. Ayrıca, CHP başta olmak üzere muhalefetin kayyım uygulamaları karşısındaki tutumunu eleştiren Mansur, "Eğer ilk kayyumlar atandığında hep birlikte sesimizi yükseltseydik, belki de bugün bu noktada olmayacaktık," dedi.
Suavi: Kayyım Demokrasiye Kurşun Sıkmaktır
Müzisyen Suavi, kayyım uygulamasını demokrasiye sıkılmış bir kurşun olarak tanımlayarak, "Kayyum, seçilmişlerin yerini atanan insanlarla değiştirmenin bir yoludur ve bu uygulamayı kabul etmemiz mümkün değildir," dedi. Suavi, kayyım uygulamasının son 10 yılda bir yönetim biçimi haline geldiğini ve bunun, halkın seçme hakkını sabote ettiğini belirtti. "Barışa ihtiyaç var," diyen Suavi, kayyım uygulamalarının çözümü için halkların taleplerinin yükseltilmesi gerektiğini ifade etti.
Alkaya: Kayyım, Halk İradesine Gasp Yaptır
Orhan Alkaya, kayyım atamalarının halk iradesine dönük bir gasp olduğunu ve halkın seçtiği belediye başkanlarının görevlerine devam etmeleri gerektiğini belirtti. Alkaya, "Kayyım uygulamaları, Anayasa, yasalar ve içtihatların ihlalidir. Bu uygulama karşısında kanıksama hakkımızı kararlılıkla korumalıyız," dedi.
Sanatçılardan Ortak Çağrı: Sesimizi Yükseltmeliyiz
Tüm sanatçılar, kayyım uygulamalarına karşı sessiz kalmama çağrısı yaparak, demokrasiyi savunmanın her bireyin sorumluluğu olduğunu vurguladı. "Demokrasiye inanan herkesin sesini yükseltmesi gerekir," diyerek, bu tür uygulamaların sadece Kürt illeriyle sınırlı kalmayıp, Türkiye'nin geneline yayılabileceği uyarısında bulundular.