Lis Yayınları, Diyarbakır Sanat Merkezi ve Wejegeha Amed'in "Hayal dilinde hakikat" sloganıyla Diyarbakır'da düzenlemiş oldukları 4’üncü Karşılaştırmalı Edebiyat Günleri çeşitli programlarla etkinliklerini sürdürdü. Festival, edebiyat, sosyal bilimler, müzik, fotoğraf, sinema ve çağdaş sanatlar gibi farklı alanlardan yetkin konuklar ağırladı. Festivalin son gününde programın onur konuğu da olan Îhsan Colemêrgî'nin "Dağların sesi" başlıklı edebiyat üzerine konuşmasıyla son buldu.
Îhsan Colemêrgî'nin “Dağların sesi” başlıklı edebiyat konuşması üzerine Şerefxan Ciziri, Ömer Dilsoz, Şêxo Filik ve Mehmet Dicle de değerlendirmeler yaptı.
'MAZLUMLARIN EDEBİYATI'Ardından yazar Îhsan Colemêrgî edebiyattan bahsetti. Îhsan Colemêrgî konuşmasında, mazlumların kültür ve dillerine vurgu yaparak, Akadların, Sümer topraklarını işgal etmesinden sonra yazan Sümerli şair Ludingirra'nın şiirini okudu.
KÜRTÇE'NİN ÖNEMİ
Şiirden sonra Colemêrgî, Ludingirra'nın sözlerinin tüm ezilen şair ve yazarlar için önemli bir mesaj olduğunu belirterek, Kürt kültürü ve dilinin başına gelen trajedinin Sümerlilerin başına gelenlerden daha büyük olduğunu söyledi. Kürtçe konuşmanın eksikliğine değinen Colemêrgî, "Kürtçe konuşmayı arttırmalıyız. Evde de Kürtçe konuşmalıyız. Kürt dili ve kimliği derin ve kirli politikalar içinde ateşli bir fırında yok olmak üzere. O fırının dört tarafı da ırkçılarla çevrili. Dünyadaki mutluluk yabancı bir dilde bulunmaz. İnsanlar dünyanın gerçeklerini, güzelliklerini ana dillerinden görürler. Ne yazık ki biz bu gerçeklerden de uzağız” dedi.
Diyarbakır 4'üncü Karşılaştırmalı Edebiyat Günleri programı Îhsan Colemêrgî'nin söyleşisinn ardından sona erdi. (MA)