GÜNDEM

Diyarbakır Barosu: Kürdistan tanımlamasının suç olarak nitelendirilmesini kabul etmiyoruz!

Diyarbakır Barosu tarafından Cemil Taşkesen’in Siirt’te gözaltına alınmasıyla ilgili yayınlanan yazılı açıklamada, “Kürt kimliği, dili, coğrafyası kapsamında Kürdistan tanımlamasının suç olarak nitelendirilmesi ve soruşturmaya konu edilmesini kabul etmiyoruz” denildi.

Abone Ol

Diyarbakır Barosu tarafından Cemil Taşkesen’in Siirt’te gözaltına alınmasıyla ilgili yayınlanan yazılı açıklamada, “Kürt kimliği, dili, coğrafyası kapsamında Kürdistan tanımlamasının suç olarak nitelendirilmesi ve soruşturmaya konu edilmesini kabul etmiyoruz” denildi.

‘Kimler Kürdistan diyebilir’ başlığıyla yayınlanan açıklamada, “İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Siirt'te esnaf ziyaretinde bulunduğu sırada, Akşener’le sohbet eden Cemil Taşkesen adlı esnaf ‘Dilimiz inkar ediliyor, kimliğimiz inkar ediliyor, Kürdistan inkar ediliyor. Biz buna karşıyız. Şu an sizin bulunduğunuz yer Kürdistan'dır ama ne yazık ki Meclis'te bu Kürdistan inkâr ediliyor’ ifadelerini kullanmıştı” ifadelerine yer verildi.

Açıklama şöyle devam etti:

“Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı, Cemil Taşkesen’in Kürdistan söylemi nedeniyle hakkında gözaltı kararı verilmiştir.

Kürt kimliği, dili, coğrafyası kapsamında Kürdistan tanımlamasının suç olarak nitelendirilmesi ve soruşturmaya konu edilmesini kabul etmiyoruz.

İfade özgürlüğünün öznesi herkestir. Her türlü düşüncenin barışçıl bir şekilde ve serbestçe ifadesi, koruma altına almıştır. Kürt coğrafyasının Kürdistan olarak nitelendirilmesi, Kürt kimliğinin gereği olup suç nitelendirilmesi yapılarak, arama ve gözaltı işleminde bulunularak yargısal faaliyette bulunulmasının hukuki meşruiyeti bulunmamaktadır.

Siyasi tartışma özgürlüğü demokratik sistemlerin temel ilkesidir. Cemil TAŞTEKİN’in İyi Parti Genel Başkanı Meral AKŞENER’e hitaben yapmış olduğu konuşma içeriği, tarihsel geçmişi itibariyle Kürt sorununa dair politika ve sistemik uygulamalara karşı, eleştiri ve tanımlamaları içermektedir. Siirt Cumhuriyet Başsavcılığının suç nitelendirmesi, esasında konuşma içeriğinde belirtilen eleştirilen tek tip bir kimlik dayatmasını doğrulamaktadır.

İfade özgürlüğü; çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin gereği olup yokluğu halinde demokratik bir toplumdan söz etmek mümkün olmayacaktır. Toplumun çoğulculuğunu yansıtır bir biçimde Kürt kimliği ve coğrafyasına yönelik ayrımcı ve hukuk dışı politikalardan vazgeçilmeli, tarihsel geçmişi itibariyle Kürtlerin Kürdistan olarak nitelendirmesine saygı duyulmalıdır.

Hukuki güvenlik hakkı ve düşünce ve ifade hürriyeti ihlal edilerek hakkında soruşturma başlatılan ve gözaltı işlemleri devam eden Cemil TAŞTEKİN’in ivedilikle serbest bırakılmasını talep eder, Diyarbakır Barosu olarak yargılama sürecinin takipçisi olacağımızı kamuoyunun bilgilerine sunarız.”