SİYASET

Diyarbakır’da Newroz deklarasyonu açıklandı

2021 Newroz'u için Diyarbakır'da bir araya gelen partilerin Newroz deklarasyonunu HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan açıkladı.

Abone Ol

Kürdistani İttifak Çalışması içerisinde yer alan Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) Devrimci Demokrat Kürt Derneği (DDKD), İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA), Kürdistan Komünist Partisi (KKP), Kürt Demokratlar Platformu (PDK-Bakur), Kürdistan Demokrat Partisi-Türkiye (PDK-T) ve Azadî Partisi temsilcileri, 2021 Newroz’u kutlamalarının planlamasına ilişkin Diyarbakır’da bir araya geldi. Toplantı sonrasında Newroz deklarasyonu açıklandı.

Deklarasyonun Kürtçesini PİA Genel Başkanı Mehmet Kamaç, Türkçesini ise DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz okudu.

Bahar Newroz’u, Newroz direnişi, direnişin de özgürlüğü getirdiğini belirten Aydeniz, “Her Newroz’da Kürt milletinin özgürlük mücadelesi daha fazla canlanıyor ve güçleniyor. Newroz Kürt halkına bir armağan, dünyadaki tüm mazlum halklar ve ezilenler için özgürlüğün ve haksızlık ve zorbalık karşısında mücadele etmenin tarihi bir sembolüdür” dedi.

Kürt meselesinin Ortadoğu’nun en büyük sorunu olduğunu dile getiren Aydeniz, “Bu sorunun çözümü Kürt milletinin tanınması ve haklarının teslim edilmesinden geçer. Bu sorunun sorumluları çözümden ve barıştan kaçanlar, krizi ve çözümsüzlüğü derinleştirenlerdir. Newroz bu hedeflere ulaşmak için tarihi misyonuyla en büyük ilhamdır. 2021 Newroz’unu ‘ Bizler Newroz ateşiyle direneceğiz, başaracağız’ sloganıyla kutluyoruz. Newroz kardeşlik bayramı, barışın süsü, birlikteliğin inancı, baharın selamı ve özgürlüğün müjdecisidir” diye konuştu.

Buldan: En anlamlı Newroz'u 2013 yılında kutladık

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, buradaki konuşmasında "Geçen sene hastalıktan kaynaklı Newroz'umuzu kutlayamadık. Bu dönem pandemi şartlarını gözeterek halkın sağlığını gözeterek Kürt halkının, Ortadoğu halklarının kadim bayramı olan Newroz’u coşkuyla ve biraz önce ifade ettiğim gibi barış ve demokrasiye vesile olması temennisiyle kutlayacağız. Bu coğrafyada Newroz her zaman coşku ile kutlanmıştır. En büyük coşkuyu ve en anlamlı Newroz'unu 2013 yılında kutladık. Bu ülkenin geleceği Türkiye halklarının geleceği açısından 2013 Newroz’u tarihsel öneme sahip, Kürtlerin tarihine tüm Ortadoğu halklarının tarihine, çözüm sürecinin devam ettiği bir dönemde Sayın Öcalan'ın milyonlara hitaben yazdığı Newroz deklarasyonu burada Amed’de okundu ve deklare edildi" dedi.

“Biz o süreç içerisinde okunan Newroz deklarasyonu ile birlikte önemli bir şey elde etmeye çalıştık” diyen Buldan şöyle devam etti:

“Eğer o deklarasyon dikkate alınsaydı ve orada yazılanlar ifade edilenler dikkate alınmış olsaydı, bugün Türkiye ve Ortadoğu’da yaşananlar böyle olmayacaktı. Türkiye halklarının ve Ortadoğu halklarının geleceği ve Türkiye’nin demokratikleşmesi Kürt sorunun demokratik yöntemlerle çözülmesi amacıyla yazılan o mektup ne yazık ki heba edildi.

Ancak biz Kürtler sadece Türkiye’de yaşayan Kürtler değil dünyanın her yerinde yaşanan Kürtler hala o mektubun arkasında ve onun geçerli olmasını temenni ediyoruz. O mektupta önemli bir şey vardı, eğer

süreç devam ederse PKK’nın Türkiye’ye karşı silahları bırakacağı çağrısı yapılacaktı. Bu önemli bir gelişmeydi ve daha sonraki görüşmelerde en son Sayın Öcalan ile yapılan görüşmede şu ifade edildi ‘bana bir haftalık süre verin ben bu sorunu çözerim’ demişti. Ancak sayın Öcalan verilen karşılık daha fazla tecrit ve ne ailesi ne avukatlarıyla görüştürülmemesi oldu.”

'2013 ruhuna geri dönmenin koşulları sağlanmalı'

Buldan konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Biz eğer gerçek anlamda bir barışı kardeşliği demokrasiyi ve özgürlüğü istiyor ve savunuyorsak; bugün yapılması gereken şey Sayın Öcalan üzerindeki tecridin acilen kaldırılmasıdır. Çünkü tecrit bir insanlık suçudur. Bu insanlık suçu giderek derinleşmekte ve Türkiye’yi yönetenlerin AKP hükümetinin bu anlamda tecridi derinleştirmek ziyade 2013 ruhuna geri dönmenin koşullarının sağlanmasıdır. Türkiye halkları ve toplumu toplumsal bir barış istiyor.

Bu toplumsal barış, Kürtleri inkar ederek olmaz, bu barış Kürtlerin diline, kimliğine, kültürüne yasaklar koyarak olmaz. Bizler gerçek barışı ve demokrasiyi ancak ve ancak birbirimizin kimliklerine, dillerine ve kültürlerine saygı duyarak ve kabul ederek gerçekleştirebiliriz. Bu kadim bayramın Newroz bayramının buna vesile olmasını yürekten temenni ediyoruz, inanıyoruz bu topraklarda barış er ya geç gerçekleşecektir. Adalet, eşitlik, özgürlük, demokrasi mutlaka gerçekleşecektir."