Bölgenin dağlık yapısı, geçit vermeyen coğrafyası ve sıcak iklimi nedeniyle yaşam koşullarının ağır olduğu bir bölgeye dayanmaktadır. Dünden bugüne bu bölge, bütün olumsuzluklarına rağmen yerleşim merkezi haline gelmiştir.
Kaç yüz yıllık tarihiyle Gerdi mıntıkası, eşiragerdiya veya Gerdi bölgesi (Na Gerdiyan, An Mıntıka Gerdiya) olarak isimlendirilen bu bölge, ülkemizin sınır noktalarından biridir. 1926 Ankara Anlaşması ile İngilizlerle kabul gören mevcut sınırlar, Hacıbey Deresi sınır kabul edilerek çizilmiştir. Aynı aileye, aynı soya, aynı kabileye ve aşirete ait aileler arasına bir akarsu sınır olarak kabul edilmiştir.
Derecik, mayıs ayından eylül ayının sonlarına kadar sıcak hava etkisindedir. Gündüzleri insanlar zorunlu durumlar dışında dışarı çıkmaz; ancak ikindi vaktiyle birlikte sıcaklık düştüğünde dışarı çıkmaya başlarlar. Çarşı merkezinde nüfus az olduğundan yer yer köy yaşamının izleri hâlâ görülmektedir. İlçenin doğal güzellikleri arasında Vapur Tepesi ve kuzeybatısındaki Çiyayê govendê dağının kale duvarını andıran görünümü öne çıkar. Coğrafi konumu ile dikkat çeken bu ilçede halk arasında geleneksel değerlerin ve kültürel mirasın korunduğu görülmektedir.
Bölgenin sosyal yapısında köklü kültürel ve dini etkiler görülmektedir. Bu bağlamda...
Gerdi bölgesi kendi içinde üç bölgeye ayrılır:
1. Doğu Derecik
2. Batı Derecik
3. Navberojya olarak bilinen üçüncü bölge (Yeşilova)
1- Doğu Derecik: Nakşibendi tarikatının yani sofilerin etkisinde olup, çoğunlukla Hz. Seyyid Taha Nehri'ye intisap eden ve halifesi Şeyh Reşit Lolani ekolünü benimsemiş ailelerin yaşadığı bir bölgedir. Köyleri arasında:
Rûbaruk (köy), Mavan, Çemekürk, Bêgıjnê,
Çema Seyida, Belütya, Parevê, Dêrke, Stirê,
Zêvarezı, Sünê, Şepeta, Zerin, Bazgira, Hordın, Çema Geli, Bêsosin, Benavok, Bêşan bulunmaktadır. Her ne kadar Derecik’e bağlı olmasalar da kendilerini o bölgeye ait hisseden Rüya ve Evliya köyleri de vardır.
-Bu bölgenin içinde olan Şepeta Gerdiya ( Gelişen köyü muhtarlığı ) ‘’ Belde ‘’ olmaya son derece elverişlidir. Konumu ve yerleşim düzeni oldukça güzeldir. Kendisine bağlı köylerin toplam nüfusu, bir beldenin nüfus kotasını karşılamaktadır. Şepeta (Gelişen ), belde statüsüne kavuştuğu takdirde hizmet alanları genişleyecektir. Belediye binası, sağlık ocağı ve eğitim kurumlarının sayısı artacak; en önemlisi, çevre köylere daha fazla hizmet ulaşacaktır.
2- Batı Derecik: Bu bölgede ahali daha çok Barzan ailesine yakınlığı ile bilinir. Kendilerini sofi olarak tanımlayanlar da vardır. Köyleri arasında :
Banyê, Gırane, Rizê, Şervîna, Bêgor, Kelêtok,
Dırevana, Çivkê, Înedar, Herkişik, Biska, Dizgey
ve Kêlêt bulunmaktadır.
3- Nav Berojya (Yeşilova) olarak adlandırılan üçüncü bölge: Bu bölge, Barzani ailesine yakın olmakla birlikte tarafsız kalma isteğinde olan aileler de yer alır. Bu bölgenin köyleri ise
Serekanî, Nihave, İsya, Museka ve Bêrox’tur
(Bêrox köyünde şu an kimse yaşamıyor)
- Navberojya ( Yeşilova' da )" Belde " olmaya son derece elverişlidir. Derecik merkeze olan uzaklığı ve sınırın son noktasında yer alması, bölgenin devlet imkân ve olanaklarına erişimini zorlaştırmaktadır. Bu nedenle, ileride belde statüsüne kavuşması, bölgenin her açıdan faydasına olacaktır.
Bu sosyal yapının içinde eskiden günümüze kadar saygı duyulan Gerdi aşiretinin aile büyükleri ve kanaat önderleri olmuştur. Bu kişiler, toplumsal barışın ve geleneklerin korunmasında önemli rol oynamışlardır. Çoğunun ahirete intikal ettiği Gerdi aşireti büyükleri...
Adil Beg (Ercan), Seyit Emin Tekin, Memmet
Said Beroxî (Dinç), Suvar Ağa (Beşer), Reşit Beg(Yılmaz), Heci Behri Beg ( Yılmaz ) Ahmet Begori (Evin ) Mehmet Eminaxa ( Şen ) , Hurşit İnan, Salih Yardım, Heci Ezizxan Bazgiri (Atılgan ), Tahir Sevim, Nuri Çelik, Hanemir Rızeyi, Mela Mehmut Erbek, Camil ağa Keletî, Ferman Oğuztürk gibi isimler bu kişilere örnek olarak verilebilir.
Bu aile ve köy büyükleri ya da kanaat önderleri, toplumun sorunlarını çözmede, toplumun birlik ve beraberliğini sağlamada önemli bir rol oynamışlardır.
Derecik ahalisinin (Gerdilerin) özelliklerine gelince:
- Derecikliler misafirperverdir ve geleneklerine sıkı sıkıya bağlıdır.
- Ülkemizde yöresel kıyafetlerin yaygın olarak giyildiği tek bölgedir. Erkekler "şal û şepik", kadınlar ise "kiras - fistan" giyer.
- Gerdiler’de günlük yaşamda görülen şal û şepikli giyim kültürü, mevcut belediye başkanında da gözlemlenmekte olup, bu durum ülkede belki de tek örnek olarak öne çıkmaktadır.
-Kadınlar, başsağlığı ve yas dönemlerinde matem rengi olarak siyah zübün giyerler.
- Her köyün bir ileri geleni vardır. Geçmişte seçimlerde köyün büyüğü veya büyükleri kime oy verilmesi gerektiğini söylerdi ve köy halkı da bu kişilere uyardı. Bu durum, az da olsa etkisini sürdürmektedir.
- Gerdilerde, nişan gününde imam nikahı da kıyılmaktadır. Bu gelenek, diğer bölgelerde görülmemektedir.
- Düğünlerde haremlik-selamlık esaslarına uyulur; erkekler ve kadınlar birlikte halaya durmaz. Son yıllarda düğün çekimlerinin sosyal medyada paylaşılması, mahremiyete dair geleneklerin aşınmaya başladığını göstermektedir.
- Hakkari ve ilçeleri arasında Derecik, dini vecibelere en çok önem verilen ve mevlüt geleneğinin en yaygın şekilde yaşatıldığı bölge olarak dikkat çeker.
- Devletine sadıktırlar, devlet yetkililerine karşı oldukça saygılıdırlar; ancak sorunlarını dile getirme ve ifade etme konusunda yeterince yetkin olmadıkları söylenebilir.
- Kendi içlerinde ve işlerinde birlik içinde değiller; sesleri Derecik’le sınırlı kalır. İsteklerini Ankara'ya aktarmada bazen yetersiz kalırlar ve verdikleri mücadelenin kaymağından genellikle başkaları istifade eder.
- Değişim ve gelişime çok açık olmadıkları söylenebilir; görmüş geçirmiş, okumuş, farklı perspektiflere sahip kişilerin bile onlarda etkili olması genellikle güçtür.
- Gerdiler’de yetişmiş başarılı, bilgili ve kültürlü insanlara hak ettikleri değer verilmezken, dışarıdan gelenlere daha fazla önem verildiği görülür.
- Cana yakınlıkları ve güler yüzlülükleriyle bilinseler de, bazen inatçılıkları ve birbirlerini çekememe tutumları da dikkat çekebiliyor.
- Gerdiler’in bir diğer güzel özelliği, ticaret döneminde Şemdinli köylerinden geçen hayvan sürülerinin sigara ve et ticaretinde komisyon aldığı bir dönemde, köylerinden geçen mallardan komisyon almamalarıdır. Gerdiler, köylerinden isteyenin istediği malı komisyonsuz geçirmesine izin vermiş ve böyle bir şeye tenezzül etmemişlerdir.
- Yine son yıllarda dışarıda eğitim görmüş gençlerin memleketlerine dönerek eğitim, sağlık ve spor gibi alanlarda katkı sunduğu görülmektedir. Bu gençlerin çabalarıyla Derecik’in gelecekte daha iyi bir konuma ulaşacağına inanılmaktadır.
1980'lere kadar sınır köylerinde Irak Baas rejiminin Arap askerleri bulunuyordu. Anlatılanlara göre o dönemlerde bile bölge halkı rahat yüzü görememiş. Sonraki yıllarda ise Barzani-Talabani çekişmesi, Şeyh Reşit-Barzan çekişmesi, bölgede yaşayan köylüleri etkilediği, o dönemlerden kalan yaşanmışlıkların halk arasında anlatıldığına şahit olunmuştur. Bu çekişmelerin izlerini, bugün dahi Derecik’te görmek mümkündür.
1990’ lı yıllara gelindiğinde ise 1992 yılında Kelêtıköyü sakinlerinin güvenlik kaygıları nedeniyle Banyê’ye göç etmeleri, bölgenin sosyal yapısını derinden etkilemiş ve Banyê’yi adeta bir sığınma merkezi haline getirmiştir. Bu göç, ilerleyen yıllarda Derecik’in (Banyê’nin) belde statüsüne kavuşmasına olanak sağlamıştır.
25 Ekim 1995’te belde statüsü kazanan Derecik, hızla artan nüfusla birlikte altyapı ve imar planlamasındaki eksikliklerle şekillenmiştir. O dönemdeki plansız yapılaşma ve kontrolsüz büyüyen şehirleşme, daracık sokaklar ve yetersiz park ve yeşil alanlar gibi sorunlara yol açmıştır. Belediye tarafından satılan dükkân yerlerinin zamanla farklı amaçlarla değiştirilmesi, halkın mağduriyetine neden olmuş, bu çarpık kentleşme ve eksiklikler ise Derecik’in geleceğini tehdit eden bir miras bırakmıştır. Geçmişten günümüze devam eden bu plansızlık, şehri daraltmış ve halkı umutsuz bir bekleyişe mahkûm etmiştir.
2018 yılına gelindiğinde, Derecik belde statüsünden ilçe statüsüne yükseltildi. Bir ilçede olması gereken hizmetlerin kamu yatırımları yoluyla sağlanmaya başlanmasıyla birlikte burada bazı sorunlar da gün yüzüne çıktı. Bilinçsizlik mi yoksa çıkar amaçlı mı yapıldığını tam olarak bilemediğimiz bazı nedenlerle Derecik’te yer sorunu olmamasına rağmen hastane dere yatağına yapıldı. Hastanenin yapım maliyeti kadar zeminin taşlı kısmının düz hale getirilmesine harcanan ek masraflar ortaya çıktı. Bunun yanı sıra daha uygun yerler varken hükümet konağı belediyenin arka tarafına yapıldı. Bu durum, Derecik'teki yapıların dip dibe olmasına ve genişleme potansiyelinin sınırlanmasına neden olarak ilçeye büyük zarar verdiği bugün daha iyi anlaşılmaktadır.
Derecik'te mavan yerine Umurlu sınır kapısı...
1990’lara gelindiğinde Gerdi bölgesinde dönemin Hakkâri milletvekili Naim Geylani'nin girişimleri sonucu, Mavan köyüne yakın bir yere ( Banya nêrgız )e bir gümrük binasıda yapılarak Mavan köyünden Bermize’ye sınır kapısı açılması hedeflenmiş. Dereciklilerin kendi aralarinda hemfikir olmamalari nedeniyle bu girişim hayal olarak kalmış. Bu hayal, yakın zamanda açılan Umurlu sınır kapısının hikâyesi ile tekrar gündeme gelmiştir.
Umurlu sınır kapısının açılması, başlı başına bir yazı konusu olsa da, burada kısaca değinmek gerekirse; herkes bu kapının Mavan’da açılması halinde çok faydalı olacağını düşünüyordu. Bermize'ye çok yakın olan bu kapı için yol oldukça uygundu. Şemdinli ve dışarıdan gelenler için çok daha ulaşılabilir bir geçiş noktası olacağına dair düşünceler olsa da, butün Derecikliler bundan istifade etsin düşüncesi ile kapının Umurlu tarafına taşınmasını isteyenler daha etkili olup sınır kapısı projesinin oraya kaydırılmasını sağladı.Bu durum kapı açılıncaya kadar yaklaşık 25 yıla mal oldu.
Birkaç yıl prefabrik bir iki yapıdan sonra sınır kapısının yerinin uygun olmamasına rağmen, iş insanı Sabri Özel, Mela Kasım Demir ve yerel dinamiklerin girişimleri sonucunda yaya geçişine izin verilmiştir. Bu gelişme, bölge halkı için bir rahatlama sağlamış ve halkın Çukurca Üzümlü sınır kapısına olan bağımlılığını azaltmıştır. Ancak, şu anda sınır kapısının mevcut konumu, özellikle Derecik halkı ve gelen yolcular için çeşitli zorluklar yaratmaktadır. Yol çalışmalarının tamamlanmamış olması, araç park yerinin eksikliği, kışın yüksek irtifada yaşanan soğuklar ve yerleşim alanlarına uzaklık gibi sorunlar, ulaşımı zorlaştırmaktadır. Ayrıca, her saat düzenli geliş-gidiş imkânı bulunmaması da önemli bir eksikliktir. İlerleyen yıllarda araç geçişlerine izin verilse bile, özellikle yük araçlarının bu yolu kullanması neredeyse imkânsızdır, çünkü kimse araçlarını bu yola sokmak istemez. Bu nedenle, Çukurca'ya kıyasla daha iyi bir durum olsa da, işlevselliği yetersiz bi sınır kapısı olarak kalacağı görülmektedir.
İlçedeki ekonomik faaliyetler ve geçim kaynakları genel hatlarıyla şöyledir:
Hemen hemen her evde bir güvenlik korucusu bulunmaktadır. Tarımda seracılık ve hayvancılık, ilçede öne çıkan ancak sınırlı düzeyde yapılan faaliyetlerdendir; özellikle küçükbaş hayvancılık yaygındır. Akdeniz ikliminin özelliklerinin görüldüğü ilçede nar, incir ve az miktarda da olsa fıstık yetiştiği gözlemlenmiştir. İlçenin dağlık yapısı, arıcılık gibi alternatif geçim kaynaklarına da imkan tanımaktadır. Son iki yıldır sınırda yapılan bavul ticareti (günübirlik gelip gitme), ilçenin ekonomisine katkı sağlamaktadır.
Derecik, büyüme potansiyeli taşıyan bir ilçe olarak, halkının çeşitli beklentilerini beraberinde getirmektedir. Bu beklentiler, genellikle isteklerden çok, ilçenin kalkınması ve yaşam standartlarının iyileştirilmesi adına önemli ihtiyaçlar olarak görülmektedir. İlçenin geleceğini şekillendirecek bazı temel beklentiler şunlardır:
ilçenin kalkınması ve yaşam standartlarının iyileştirilmesi adına:
1. Yolların iyileştirilmesi, su ve elektrik altyapısının güçlendirilmesi, çarpık yaılaşmanın önüne geçmek için imar planının tavisiz bir sekilde uygulanması ilçenin temel hizmetlerinin sürdürülebilirliğini sağlamak adına önem taşımaktadır.
2. Eğitim ve sağlık hizmetlerinin arttırılması.halkın yaşam kalitesini doğrudan etkileyecek önemli unsurlar arasında yer almaktadır
3.Yerel halk için iş fırsatlarının artırılması, özellikle gençlerin istihdam edilmesi amacıyla projeler geliştirilmesi...
4. İlçede yaşayanların sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılayacak mekanların oluşturulması, hafta içi hafta sonları ailelerin güzel vakit geçirebileceği sosyal tesislerin yapılması, çok amaçlı bir mekan ( Çocuk parklı, yeme ve içme için uygun fiyatların olduğu bir tesis),
5. Mavan’dan şehir merkezine doğrudan ulaşım sağlayacak bir çevre yolunun yapılması...
6. Derecik - Şemdinli yolununa acil bir çözüm ... (Bêsosin (ortaklar köyü )- Zerin ( Ulaşan köyü ) arasına tünel …
7. Hacıbey Deresi’nden Dêrkê ( mordağ ) ya da Suçıktı ( Belütya ) Köyü'nden çekilecek su kanalıyla, Derecik’e suyun taşınması planlanabilinir. Bu aynı zamanda yeşil bir Derecik oluşturulmasına imkân tanır ve tarım yapılmasına kolaylık sağlar.
8- Susuzluğa alternatif olarak kaynak suları olan Begor (Kırca) köyü vapur tepe mevkiinde ya da Şervina ( üçyan ) köyünde su bentleri yapılarak Derecigin büyük bir kısmı sulanabilir.
Bu tür beklentilerin karşılanması, Derecik'in kalkınmasını hızlandıracak ve halkının yaşam kalitesini iyileştirecektir.
Mevcut Belediye Başkanı Hasan Dinç’in girişimleriyle, belediye hizmetleri noktasında halkın yaşam kalitesini yükseltmek amacıyla birçok önemli hizmet hayata geçirilmekte, Tünel ve su kanalı projeleri gibi büyük yatırımlar, günümüz kaynaklarıyla gerçekleştirilmesi zor görünse de, kesinlikle mümkündür. Halkımızın bu hizmetleri fazlasıyla hak ettiği ise tartışmasız bir gerçektir.
Özetle, Derecik uzun yıllar boyunca ihmal edilmiş bir ilçedir. Derecik’te siyaset yapmış veya yapmamış herkesin varsa hizmetleri, bunlar Derecik halkının takdirine bırakılmalıdır. Derecik, büyük bir ilçe olmamakla birlikte, büyümeye ve gelişmeye uygun bir konuma sahiptir.
Belediye başkanının; mevcut imkanlar doğrultusunda ilçeye hizmet sunabilecek vizyon ve misyona sahip olduğu söylenebilir. Şimdiye kadar yaptığı çalışmalar da bunu göstermektedir. Bu anlamda, belediye başkanı Derecik için bir şans olarak değerlendirilmektedir; çalışkan, azimli ve sorunları yerinde çözmeye yönelik bir yaklaşımı vardır. İlçenin her sorununa eğilmeye çalışmaktadır.
Derecik’in gelişimine katkı sağlayacak ve ilçenin şekillenmesine yön verecek potansiyele sahip birçok kişi olduğunu biliyoruz. Bu bireyler, sadece keşfedilmeyi bekliyor. Dereciklilerin, ilçeleri adına birlik ve beraberlik içinde hareket etmeleri durumunda, ihtiyaç duydukları kaynakların aslında kendi içlerinde olduğunu göreceklerdir. Dereciklilere fırsat verildiğinde, ilçelerine çok güzel hizmetler kazandırabileceklerine olan inancımız tamdır. Bu amaca kendini adayan bireylerin sayısının artmasıyla, Derecik'in kalkınması ve halkının refahı adına daha güçlü bir geleceğe adım atılacağına olan güvenimizle, her bir vatandaşın katkısının sürecin başarısını artıracağını söyleyebiliriz...