Uzmanlar arı zehrinin özellikle biyolojik aktivitelerini, zehrin kanser araştırmaları ve epiterapotik kullanımına yönelik biyolojik çalışmalar yürütüyor.
Türkiye Merkez Arıcılar Birliğinin desteğiyle Ege Üniversitesi Zooteknik Bölümü Biyomühendislik Bölümü ile Berlin Teknik Üniversitesi ve Berlin Freie Üniversitesi, Hakkari bölgesinde arı ürünleri üzerinde yürütülen çalışmalarda harita oluşturuldu.
Özellikle Hakkari ve Şırnak arasında bulunan Feraşin Yaylası ve Yüksekova (Gever) bölgesinden alınan arı zehrinin en iyi kalitede ve ilk sırada olduğu tespit edildi.
Yüksekova’da bal üreten Haces Es ve babası bu sene arı zehri de üretiyor.
“Biz de arı zehrini üretmek istiyoruz”
Rûdaw’a konuşan Hacer Es, “Hakkari bölgesindeki arı zehrinin diğer bölgelerden çok daha iyi olduğu söyleniyor. Biz de artık arı zehrini piyasaya sürmek ve yurtdışına satmak istiyoruz. İlaç yapımında çok etkili olduğu söyleniyor” ifadelerini kullandı.
Bilimsel adıyla “apitoksin” olarak bilinen arı zehrinin Türkiye’deki 55 kent içinde en kalitelisinin Hakkari ve ilçelerinde üretildiği ortaya kondu.
Hakkari Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Fazıl Durmuş ise şunları söyledi:
“Geçen sene Ege Üniversitesi’nden uzmanlar Hakkari’de 20 numune aldı ve en kaliteli arı zehrinin Hakkari bölgesinde olduğu ortaya çıktı. İkinci sırada da Şırnak var.
Şimdi biz de birlik olarak arıcılara gerekli malzeme ve mekanizmaları vereceğiz ve üretmek isteyen her arıcıya bu anlamda yardım edeceğiz.”
Her bir arı doğduktan 20 gün sonra zehir üretmeye başlayabiliyor. 10 bin arı yarım saatte 1 gram zehir üretebiliyor.
Bal satıcısı Azad Herki, “Arı zehri sadece bize fayda sağlamayacak. İlaç kullanımında kullanılırsa hasta olan herkese fayda sağlayacaktır. Ayrıca iyi bir kazanç sağlarız” ifadelerini kullandı.
Tıp sektöründe kullanılan bir gram zehir 1500 TL değerinde.