AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Genel Kurulu'nda açıklamalarda bulundu.
Ekonomiye yönelik eleştirileri hedef alan Erdoğan, "İhracat yapmayan ilimiz kalmadı. 48 ilimizde ilk 1000 ihracatçı arasına girecek ölçüde ihracatçımız bulunuyor. Klavye ekonomistleri bunları görmüyor olabilir. Fildişi kulelerde ahkam kesenler bunları anlamıyor olabilir" ifadelerini kullandı.
İhracatçıları için döviz bozdurma zorunluluğunu yüzde 40'tan yüzde 30'a indirdiklerini kaydeden Erdoğan, düzenlemenin pazartesiden itibaren geçerli olacağını kaydetti.
Devamla enflasyonla mücadeleye ilişkin mesajlar veren Erdoğan, enflasyonda en zor dönemin geride bırakıldığını iddia etti. Dezenflasyon sürecine girildiğini söyleyen Erdoğan, "Önceliğimiz ülkeyi hayat pahalılığı sorunundan temelli kurtarmaktır. Enflasyonu düşürmek için para maliye ve gelirler politikalarını uyum içinde yürütüyoruz" diye konuştu.
Edoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Bizim kültürümüzde marifet iltifata tabidir. Bu ülkenin herhangi bir vatandaşının rakamların ortaya koyduğu başarıdan gurur duymaması mümkün değildir. 150 bin ihracatçımızın her birine Türk Malı damgası taşıyan ürünleri dünyanın dört bir yanına ulaştırdıkları için teşekkür ediyorum.
Yürüttüğünüz çalışmalarda daima yanınızda oldum. Kapımızı sizlere sonuna kadar açık tuttuk. Her meselenizde bizzat ilgilenmeye, sorunlarınıza pratik çözümler bulmaya gayret ettik. Siz çalıştınız biz de size yardım ettik. Siz ihraç ettiniz, biz de sizin işlerinizi kolaylaştırdık. Ülkemizi ziyaret eden devlet ve hükümet başkanlarıyla yaptığımız her görüşmenin gündeminde sizlerin talepleri vardır.
"FİLDİŞİ KULELERDE AHKAM KESENLER..."
Anlaşmalarla forumlarla, fuarlarla ülkemizin dünyanın geri kalanı arasında ticari köprüler kurduk. 36 milyar dolar ihracat yapan ülkeden bugünkü seviyelere sizlerle beraber getirdik.
2002'de bir haftada yaptığımız ihracatı artık bir günde gerçekleştiriyoruz. İhracat yapmayan ilimiz kalmadı. 48 ilimizde ilk 1000 ihracatçı arasına girecek ölçüde ihracatçımız bulunuyor. Klavye ekonomistleri bunları görmüyor olabilir. Fildişi kulelerde ahkam kesenler bunları anlamıyor olabilir.
"TÜRKİYE ÜRETEREK BÜYÜMEK ZORUNDA"
Biz başkalarının en dediğine değil, size bakıyoruz, sizinle yol yürüyoruz. İnşallah bundan sonra da yoldaşlığımızı güçlendirerek devam edeceğiz. Şahsım ve yakın mesai arkadaşlarım sizlerin destekçisidir.
İş dünyasıyla reel sektörle arasına mesafe koyanlarla kimse kusura bakmasın biz de aramıza mesafe koymaktan çekinmeyiz. İhracat Türk ekonomisinin lokomotifidir. Türkiye tüketerek değil üreterek istihdam oluşturarak büyümek zorunda olan bir ülkedir.
Bugün müjdeli bir haber vermek istiyorum. İhracatçılarımız için döviz bozdurma zorunluluğunu yüzde 40'tan yüzde 30'a indirdik. Bu düzenleme pazartesiden itibaren geçerli olacak.
"BEDEL ÖDESEK DE MİLLETİMİZE BEDEL ÖDETTİRMEMENİN DERDİNDEYİZ"
Bölgemizde yaşanan sıcak çatışmalar, 6 Şubat depremlerinin faturalarına rağmen küresel ekonominin içinden geçtiği fırtınalı dönemi başarıyla yönetiyoruz. Hazırladığımız OVP ve 12. Kalkınma Planı'yla ekonomideki yol haritamızı sizlerle paylaştık.
Seçim kazanmak uğruna vaat dağıtmalara başvurmadık. Seçim meydanlarında olmadık sözler verenler bugün verdikleri sözleri tutmak yerine ipe un seriyor, milleti oyalamanın yollarını arıyor. Hak hukuk diye ahkam kesenlerin nepotizm kitabını yazdıklarını görüyoruz. Biz siyasi olarak etik dışı olan yolların hiçbirine tevessül etmedik. Biz siyaseti ülkemize ve milletimize hizmet için yapıyoruz. Biz bedel ödesek de milletimize bedel ödettirmemenin derdindeyiz.
"DEZENFLASYON SÜRECİNE GİRİYORUZ"
BÖnceliğimiz bu ülkeyi hayat pahalılığı sorunundan kurtarmaktır. Enflasyonu düşürmek için politikaları uyum içinde yürütüyoruz. Ekonomi programımızın ilk yılı geçiş yılıydı ve bu dönemi öngördüğümüz şekilde başarıyla tamamladık.
Enflasyonda en zor dönemin artık geride kaldığına inanıyoruz. Şimdi dezenflasyon sürecine giriyoruz. Büyüme tarafında da hamdolsun oranlar olumlu seyrediyor. Deprem felaketine rağmen yüzde 4.5'lik büyüme kaydettik. Milli gelirimiz cari fiyatlarla ilk kez 1 trilyon doları aştı. Türkiye ekonomisi dünyada 17. satın alma gücünde 11. sırada yer alıyor. Türkiye ekonomisi bu sürecin sonunda çok farklı bir lige yükselecektir. Belirsizliklerden kurtulduğumuzda bu yeni dönemin başaktörü Türkiye olacaktır."