Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 1.5 yıldır faaliyette olan Ankara Geleneksel Sporlar Tesisi'nin açılış töreninde açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki resmi karşılama törenlerinde yer almak üzere atlı birlikler oluşturduğunu hatırlatarak "Bundan bile rahatsız oldular. Aynı zihniyet muhtemelen bu tesisi de eleştirecek. Varsın eleştirsinler, biz işimize bakalım. Kökü olmayanların sonu esen rüzgarın önünde sürüklenmektir" dedi.
"At, ok, güreş sadece bu 3 spor dalı dahi binlerce yıllık Türk tarihini anlatmaya yetecek zenginliğe sahiptir" ifadelerini kullanan Erdoğan, “Okmeydanı olması tesadüfi değildir. Osmanlı döneminde Okmeydanı'na abdestsiz, sarhoş girilemiyordu. Okçuluk müsabakaları öncesi muhakkak besmele çekilir, salavat gönderilirdi” ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamaları özetle şöyle:
Yaklaşık 1.5 yıldır faaliyette olan tesisimizin açılışını yapmak bugün nasip oldu. Tesisimize, gençlerimizin dört elle sarılacağından şüphe duymuyorum. Pandemiye rağmen şu an 110 öğrenciye hizmet veriyor. At, ok, güreş sadece bu 3 spor dalı dahi binlerce yıllık Türk tarihini anlatmaya yetecek zenginliğe sahiptir.
Divan-i Lügatitüt'te at ile ilgili tam 180 kelime yer alıyor. Bizde atlar uzak hayalleri yakın ettiği için kıymetlidir. At, hazreti peygamberimize Miraç yolculuğunda eşlik etmiş buraktır. Cirit başta olmak üzere at ile ilgili oyunun yer aldığı pek çok sporun yer alması bizi mutlu ediyor. Tarihimize sahip çıkmak bizim boynumuzun borcudur.
Külliye'deki karşılama törenlerimizde atlı bir birliğin yer almasını da sağladık. Bundan bile rahatsız oldular. Aynı zihniyet muhtemelen bu tesisi de eleştirecek. Varsın eleştirsinler, biz işimize bakalım. Kökü olmayanların sonu esen rüzgarın önünde sürüklenmektir.
Ecdadın okçulukta gösterdiği başarı dünyaya parmak ısırtacak derecededir. İstanbul'un en önemli yerlerinden birinin -doğduğum, büyüdüğüm yer olması bakımından gurur duyuyorum- Okmeydanı olması tesadüfi değildir. Osmanlı döneminde Okmeydanı'na abdestsiz, sarhoş girilemiyordu.
Okçuluk müsabakaları öncesi muhakkak besmele çekilir, salavat gönderilirdi. Bu alanda kendini geliştirmek isteyenlerin rekabetle birlikte dayanışma ve çelebiliği de göstermesi gerekiyordu. Bu değerleri yeni nesillere, evlatlarımıza da aşılamak istiyoruz. Kendini bilen, tarihini bilen, medeniyetini bilen ahlaklı, erdemli gençler yetiştirmeden geleceğe güvenle bakamayız. Tüm vatandaşlarımızı, özellikle gençlerimiz ve çocuklarımızı bu tesisten yararlanmaya davet ediyorum.