TİP Genel Başkanı Erkan Baş "Saray iktidarının en büyük korkusu bizim mücadele birliğimizdir ve bunu bozmak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Hiçbir güç bizim ittifakımızı bozamaz" dedi.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi'nin (Yeşil Sol Parti) Aydın'da düzenlediği mitinginde konuşma yaptı.
Cezaevinde olan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı ziyaret ettiğini hatırlatan Erkan Baş, "Kardeşler bugün burada hepinize Türkiye İşçi Partisi’nin sevgilerini, selamlarını, dayanışma mesajlarını getirdim ama yanımda bir de geçen hafta cezaevinde ziyaret ettiğim, Edirne Cezaevi’nde ziyaret ettiğim sevgili Selahattin Demirtaş’ın selamını getirdim" diye konuştu.
"Şunu bilmenizi istiyorum: Haksız, hukuksuz biçimde cezaevlerinde tutulan binlerce arkadaşımız bizler gibi aynı coşkuyu, aynı heyecanı, aynı kararlılığı, aynı umudu taşıyorlar" diyen Baş, "Halklarımıza insanca bir yaşamı, barışı, özgürlüğü çok gören bu saray rejimini tarihin çöplüğüne göndermeye 15 gün kaldı. 15 gün sonra halk düşmanlarından, Kürt düşmanlarından, Alevi düşmanlarından, gençlik düşmanlarından, kadın düşmanlarından kurtulacağız. 15 gün sonra bu halk düşmanlarının iktidarına son vereceğiz. 15 gün sonra hep beraber tüm devlet dairelerinde asılan Tayyip Erdoğan fotoğraflarını birer birer indireceğiz" ifadelerini kullandı.
'BİZİM İTTİFAKIMIZ ROBOSKİ'DE, GEZİ BARİKATLARINDA KURULDU'
Emek ve Özgürlük İttifakı'nın sadece bir seçim ittifakı olmadığını belirten Baş, şunları söyledi:
"Bizim ittifaklarımız onların ittifaklarına benzemez. Bizim ittifakımız otellerde, lobilerde kurulmadı. Bizim ittifakımız sokaklarda, mücadele alanlarında kuruluyor. Onlar sanıyorlar ki, Emek ve Özgürlük İttifakı bir seçim ittifakıdır. Sanıyorlar ki Emek ve Özgürlük İttifakı Meclis’te kurulmuş bir ittifaktır. Biz açık söylüyoruz: Bizim ittifakımız dünyanın bütün temsil makamlarından, 3-5 milletvekili koltuğundan bin kere daha değerlidir. 3-5 milletvekilliği için bizi birbirimize düşüreceğini sananlar var ya onlara buradan seslenmek istiyorum; dost, düşman herkes bilsin. Bizim ittifakımız Roboski’de kuruldu, Gezi barikatlarında kuruldu, IŞİD çetelerine karşı mücadelelerde kuruldu, 10 Ekim’de Ankara’da bombalar altında kuruldu. Hiçbir güç bizim ittifakımızı bozamaz.
Biz idam sehpasında ‘Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği’ diyen Deniz Gezmiş’in yoldaşlarıyız. O yüzden bizi birbirimize rakip gibi göstermeye çalışan iktidar medyasını elimizin tersiyle itiyoruz. Bizim mücadelemiz ortaktır. Hiçbir seçim ve makam bizim için bu mücadeleden daha önemli değildir. Bırakın milletvekilliğini, bırakın belediye başkanlığını dünyanın bütün koltuklarını getirip önümüze dizseler bu ülkede Türk ve Kürt emekçilerinin birliğinden daha önemli hiçbir şey görmeyeceğiz.
Buradan sadece şahsım adına değil, tüm Türkiye İşçi Partililer adına bir kere daha ifade etmek istiyorum: Biz HDP geleneğinin, Kürt halkının çektiği sayısız eziyete rağmen fedakârca, inatla direnişinin, onurlu duruşunun bilincindeyiz ve yerimiz her zaman bu iradenin yanı başında olacaktır. İşte bu onurlu mücadeleyi zaferle taçlandırmak için bugün buradayız, yan yanayız, omuz omuzayız.
Özetle esas olan mücadele birliğidir. Esas olan yoldaşlıktır. Esas olan bu büyük bedeller ödenen mücadelenin zafere ulaşmasıdır ve esas olan zor günlerde yan yana, omuz omuza durmaktır. Biz zafere inanıyoruz ve bu zafer ancak ve ancak Kürt ve Türk halkı beraber olduğunda olur. Biz bu zaferi kazanacağız. Biz beş parmağın beşinin de farklı olduğunu biliyoruz. ‘Ayrılıklarımız, zenginliklerimizdedir’ diyoruz ama bu beş parmak birleşip yumruk olduğunda iktidarı başlarına yıkar diyoruz, başlarına."