GÜNDEM

Faruk Bildirici yazdı: Gazeteci Tolga Şardan'ı hedef alan Cem Küçük baltayı taşa vurdu

Medya Ombudsmanı Bildirici, AKP yanlısı Küçük'ün, tutuklu gazeteci Şardan'ı hedef alarak 'palavracı' demesini köşesine taşıdı: "Baltayı asıl taşa vuran Küçük’tü. Tutuklanmış bir gazeteciyle mesleki dayanışma göstermesini beklemiyorum ama bu kadarı fazla."

Abone Ol

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, ‘MİT’in cumhurbaşkanlığına sunduğu ‘yargı raporu’nda neler var?’ başlıklı yazısı gerekçe gösterilerek tutuklanan Gazeteci Tolga Şardan'a hakaret ederek 'palavracı' diyen AKP yanlısı Cem Küçük'ü ilişkin bir yazı kaleme aldı.

Bildirici, "Baltayı asıl taşa vuran Cem Küçük’tü. Tutuklanmış bir gazeteciyle mesleki dayanışma göstermesini beklemiyorum ama bu kadarı da fazla. Oturmuş sırça köşkünden yalan sallıyor" ifadelerine yer verdi.

'MİT'İN AÇIKLAMASI YOK'

RELATED VİDEO

Pause

Unmute

Remaining Time -1:15

Fullscreen

Bildirici yazısında şu ifadeleri kullandı:

"Daha beteri Türkiye yazarı Cem Küçük’ten geldi. Tolga Şardan’ı “palavracı” ilan etmekle kalmadı; “Polise verdiği ifadesinde ‘Şu dakikaya kadar yazıda taraf olarak görülen Cumhurbaşkanlığı ve MİT Başkanlığı tarafından bir yalanlama ve açıklama yapılmamıştır’ demiş ama MİT yalanladı. Yani burada da baltayı taşa vurdu Şardan” diye yazdı.

Oysa ben de bu yazıyı hazırlarken bir kez daha kontrol ettim; MİT’in Tolga Şardan’ın tutuklanmasına gerekçe yapılan “MİT'in Cumhurbaşkanlığı'na sunduğu ‘Yargı raporu’nda neler var?” yazısıyla ilgili hiçbir açıklaması yoktu. İletişim Başkanlığı’nın Dezenformasyon Merkezi de Şardan’ın tutuklamasından sonra tek cümlelik abuk bir açıklama yaptı, o kadar.

'HİÇ Mİ VİCDANLARI SIZLAMIYOR?'

Baltayı asıl taşa vuran Cem Küçük’tü. Tutuklanmış bir gazeteciyle mesleki dayanışma göstermesini beklemiyorum ama bu kadarı da fazla. Oturmuş sırça köşkünden yalan sallıyor.


İktidar yanlısı öbür gazeteciler de üç maymunu oynuyor. Onlar görmezden gelirken, yargıdaki rüşvet, yolsuzluk, suistimal iddialarının peşine düşen eleştirel gazeteciler, gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Hiç mi vicdanları sızlamıyor acaba? Pis kokular her yanı sarmışken…"