Fehmi Koru bugünkü yazısında yarının ülke için önemli bir gün olduğunu belirtti. Yarını ilginç yapan, devletin istatistik kurumu olan TÜİK’in bir önceki ayın (Ocak) enflasyon rakamını açıklayacak olması” diyen Koru, bu önemini “Son 20 ay içerisinde kurumun başına tam dört başkan geldi. Bu bir rekor. Ben de hemen herkes gibi bu başkan değişikliğinin yarın açıklanacak enflasyon rakamına nasıl yansıyacağını merak ediyorum” sözleriyle özetledi.
Koru’nun yazısı şöyle:
Bugün Şubat ayının ikinci günü. Bunu takvim tarzıyla ‘2022022’ olarak tam 5 adet 2 rakamıyla yazmam gerekiyor.
Hurufiler için ilginç bir güne uyandık hepimiz.
Oysa bütün ülke için esas ilginç gün yarın.
Yarını daha ilginç yapan, devletin istatistik kurumu olan TÜİK’in bir önceki ayın (Ocak) enflasyon rakamını yarın açıklayacak olması…
Her ayın üçüncü günü enflasyon oranı TÜİK tarafından açıklanıyor.
Peki neden insanlar bu ay açıklanacak enflasyon oranıyla her zamankinden daha fazla ilgili?
En önemli sebep, TÜİK’in başkanının üç gün önce değiştirilmesi…
Son 20 ay içerisinde kurumun başına tam dört başkan geldi. Bu bir rekor.
Ben de hemen herkes gibi bu başkan değişikliğinin yarın açıklanacak enflasyon rakamına nasıl yansıyacağını merak ediyorum.
Giden TÜİK başkanı Prof. Sait Erdal Dinçer’in açıkladığı Aralık 2021 ayının TÜFE (tüketici enflasyonu) rakamı %13.58, ÜFE (üretici enflasyonu) rakamı da %19.58 idi. Buna göre, 2021 yılı TÜFE enflasyonu %36.08, ÜFE enflasyonu da %79.89 olarak ilan edildi. Memur ve memur emeklisi maaşları hesap edilirken son altı ayın TÜFE ortalaması alınarak artış oranı %27.48 olarak belirlendi.
Pek çok gözlemci TÜİK başkanlığındaki değişimi ilan edilen son enflasyon oranının atama mercii tarafından beğenilmemesine bağlama eğiliminde.
TÜİK’in giden başkanının, paylaşılan enflasyon oranlarını yüksek bulanlara karşı sarf ettiği “Enflasyon hesabında ben 84 milyona karşı sorumluyum, bir yanlışa imza atarsam 84 milyonun hakkını yemiş olurum” açıklamasının da bu algıda etkisi var.
Yeni yıla özellikle kamudan kaynaklanan yüksek zamlarla girdik ve bu zamlar yarın açıklanacak enflasyon oranına yansıyacak. Beklenti, açıklanacak enflasyon oranının hayli yüksek olacağı yolunda. Başkan değişikliği ile bunun önlenmek istendiğine etrafta inanan çok.
MetroPoll araştırma şirketinin açıkladığı son ankette kurumlara güven alanında en aşağılarda TÜİK’in yer aldığı görülüyor. Onun altında yalnızca medya ile politikacılar yer alıyor.
Nitekim, ekonomi alanında uzman akademisyenler tarafından oluşturulan ENAG (Enflasyon Araştırma Grubu), TÜİK’in %36.08 olarak açıkladığı 2021 yılı enflasyonunu %82.81 olarak hesapladı.
Prof. Dinçer, giderayak, ENAG ile ilgili suç duyurusunda bulundu.
Mahkemeye intikal ettiği takdirde ilan edilmiş oranlardan hangisinin sağlam verilere dayandığı ortaya çıkabilir.
Dinçer'in görevden alınmasında, suç duyurusuyla konunun mahkeme incelemesine sunulmasının önünü açmasının rol oynadığını ileri sürenler de var.
Buradan çıkartılan sonuç, yeni gelen TÜİK başkanının oranlarla oynayacağı oluyor…
Doğru olabilir mi bu?
Olabilir elbette ama ben buna inanmak istemiyorum.
TÜİK’in başına yeni atanan Erhan Yalçınkaya’nın böyle bir yanlışlığa alet olması için kendisinden kaynaklanan bir sebep yok.
Kendisini tanımıyorum, sadece hakkında kolay ulaşılabilen özgeçmiş bilgilerine sahibim. İyi bir eğitimi ve parlak bir bürokrasi deneyimi var. Son görevi daha önce uzun yıllar çeşitli kademelerinde yer aldığı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nda (BDDK) başkan yardımcılığı…
Böyle bir insanın selefi Prof. Dinçer’in sorumluluk hissettiğini açıkladığı 84 milyona karşı aynı sorumluluğu hissetmemesi için bir sebep mi var? Altına imzasını atacağı enflasyon raporu yanlış olursa 84 milyonun hakkını yemiş olacağını bilmemesi mümkün mü?
Sanmıyorum. Sanmadığım için de, kendisinden yanlış rapor imzalamasını bekleyenlerin hayal kırıklığına uğrama ihtimali yüksek.
Umarım hayal kırıklığına uğrayan ben olmam; yeni başkandan gerçeğe en yakın bir rapora imza atmasını bekliyorum çünkü.
Beklentimin sebebini açıklayayım.
Enflasyon, Türkiye’nin içine girdiği türden ortamlarda, gizlenilebilecek, saklanabilecek bir şey değildir. Market-çarşı-pazar alışkanlığı olan herkes bir aydan diğerine fiyatların seyrini gözlemleyebilir. Evinden bile çıkmadan, internet üzerinden erişilebilen e-ticaret firmalarının sitelerinden yapılan alışverişlerin kaydına bakılarak en temel ihtiyaç maddelerinin aydan aya fiyat hareketleri bir çırpıda görülebiliyor.
Neyi, nasıl saklayacaksınız?
Hazine ve maliye bakanı Nureddin Nebati bile, kısa süre önce, enflasyonun Ocak ayında ‘pik yapacağını’ açıklamıştı.
‘Pik yapmak’ gerçek orandan kaçınmamayı gerektirir.
BloombergHT kanalının geniş bir kurum katılımıyla gerçekleştirdiği ankette Ocak ayı enflasyon beklentisinin TÜFE’de yüzde 9.4 ve yıllık ise yüzde 45.5 olduğu görüldü.
Gerçeğin de en azından buna yakın çıkması gerekir.
Maalesef hayatımız pahalandı. Bu gerçeği saklamak yerine, hükümetlere düşen, gerçekle yüzleşmek ve halka pahalılığı hissettirmeyecek -çalışan kesime ve emeklilere zam gibi- ek imkanlar sağlayacak düzenlemeler peşinde koşmaktır.
TÜİK de, hükümet de sınavda.
Yarın, işte bu sebeple, bugünden daha önemli bir gün