İsrail ordusunun, Gazze'nin kuzeyinde 3 eve düzenlediği saldırılarda biri bebek 14 Filistinlinin öldüğü, çok sayıda kişinin yaralandığı belirtildi. Filistin haber ajansı WAFA'nın yerel kaynaklardan aktardığı bilgiye göre, İsrail savaş uçakları Gazze kentine bağlı Et-Tuffah ve Eş-Şucaiyye mahallelerinde 3 eve saldırı düzenledi.
Saldırılarda aralarında bir bebek, kadın ve çocukların da olduğu 14 kiDüşi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı. Yaralılar, El-Ehli Baptist Hastanesine nakledildi.
'SİVİL KAYIPLAR YIKICI OLUYOR'
Dünya Gıda Programı (WFP), orta ve güney kesimlerinde çatışmaların yoğunlaştığı Gazze'de sivil kayıpların yıkıcı olduğunu belirtti. WFP İcra Direktör Yardımcısı Carl Skau, X sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İsrail'in saldırılarının devam etmesi nedeniyle ihtiyaç duyulan gıda yardımlarının Gazze'ye ulaştırılmasının neredeyse imkansız olduğunu dile getirdi.
Skau, "Gazze'nin orta ve güney kesiminde çatışmaların şiddetlenmesiyle sivil kayıpları yıkıcı oluyor" ifadesini kullandı.
GAZZE'DE 40 KİŞİ AÇLIKTAN ÖLDÜ
Öte yandan, İsrail’in 7 Ekim 2023’ten beri şiddetli saldırılar düzenlediği, sınır kapılarının kapalı olması nedeniyle ciddi gıda, su, ilaç ve yakıt kıtlığı altında son derece zor şartların yaşandığı Gazze’de, açlıktan hayatını kaybedenlerin sayısı 40'a çıktı. Filistin resmi ajansı WAFA’nın haberine göre Gazzeli bir çocuk, kıtlık ve susuzluğa bağlı nedenlerle Deyr el-Belah kentindeki Mescid-i Aksa Şehitleri Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.
Hastane kaynakları, bu vakayla birlikte Gazze Şeridi'nde yetersiz beslenme kurbanlarının sayısının 40'a çıktığını bildirdi. Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya beldesinde yer alan Kemal Advan Hastanesi'ndeki kaynaklar da Gazze Şeridi'nde 200'den fazla çocukta yetersiz beslenme belirtileri kaydedildiğini, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde insani felaketin kapıda olduğunu ifade etti.
Yaklaşık 700 bin kişilik nüfusuyla Gazze’nin kuzeyi, İsrail'in sınır geçişlerini kapatmaya devam etmesi ve yardım tırlarının kuzeye girememesi nedeniyle ciddi bir gıda krizi yaşıyor. İsrail ordusunun 7 Mayıs’ta Refah Sınır Kapısı'nın Filistin tarafını işgal etmesi, Gazze’ye yardım akışının durmasına, yaralı ve hastaların tedavi için yurt dışına çıkamamasına neden oldu ve Gazze Şeridi'nin kuzeyi başta olmak üzere bölgedeki insani felaketi daha da kötüleştirdi.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı'na göre, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 37 bin 266 kişi öldü, 85 bin 102 kişi yaralandı. Açıklamada ayrıca hâlâ enkaz altında ve yol kenarlarında cesetlerin bulunduğu ancak sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı yinelendi.
KASSAM TUGAYLARI: İSRAİL SALDIRILARINDA 3 REHİNE ÖLDÜ
Hamas hareketinin silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail'in Şeridi'nin güneyindeki Refah bölgesine düzenlediği saldırısında iki İsrailli esirin öldüğünü açıkladı. Kassam Tugayları, Telegram hesaplarından, İsrail'in birkaç gün önce Refah'a düzenlediği saldırıda iki esirin ölümüne ilişkin açıklamada bulundu.
Açıklamada, "Ordunuz sizi kandırıyor ve kandırmaya devam ediyor. Hükümetiniz, esirleri tabutsuz geri almak istemiyor" ifadelerine yer verildi. Kassam Tugayları'nın açıklamasında, Refah'a düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden İsrailli esirlerin kimliği ve fotoğrafına yer verilmezken, İsrail hükümeti ve İsrailli esirlerin yakınları da henüz herhangi bir bilgilendirmede bulunmadı.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki çeşitli noktalara saldırılar düzenlediğini ve iki farklı bölgede toplam 4 İsrailli esirin canlı olarak kurtarıldığını duyurmuştu. Filistinli grupların elinde 120 esirin kaldığını tahmin eden Tel Aviv yönetiminin bu açıklaması, İsrail saldırılarında çok sayıda esirin öldüğünü doğruluyor.
'REFAH'TAKİ OPERASYON 2 HAFTA İÇİNDE BİTECEK'
İsrailli emniyet yetkilileri, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentine yönelik askeri operasyonun yaklaşık 2 hafta içinde biteceğini iddia etti. İsrail devlet televizyonu KAN'ın ismini açıklamadığı yetkililerden naklettiği haberde, Refah'taki askeri operasyonun 2 ya da en kötü ihtimalle birkaç hafta içinde biteceği öne sürüldü.
Haberde, operasyon sonra ermeden önce anlaşmaya varılmaması durumunda atılacak adımların siyasiler tarafından belirleneceği belirtildi. Gazze'deki savaşın ikinci aşamasının sona ermek üzere olduğu kaydedilen haberde, yeni adımlar atılmasının gerektiği aksi taktirde askeri operasyonun başarılıyken başarısızlığa dönüşeceği uyarısı yapıldı.
Haberde, "Gazze'de halen esirlerin olduğu, Hamas'a alternatif oluşturulamadığı" belirtildi ve bu nedenle ikinci aşama sona ermeden önce bölgesel siyasi bir plana ihtiyaç olduğu savunuldu. İsrail'in, ordu Gazze'deki faaliyetlerini sonlandırsa bile Netzarim Koridoru (kuzey ve güneyi birbirinden ayıran), Philadelphia Koridoru ve Refah Sınır Kapısı üzerindeki kontrolünü sürdüreceği aktarıldı.
Kanal 12 Televizyonunun dünkü haberinde İsrail ordusunun, Refah'taki askeri operasyonun mümkün olan en kısa sürede sonlandırılmasını ve Lübnan sınırında yeni bir operasyon başlatılmasını önerdiği iddia edilmişti.
'BURADA HER GÜN SOYKIRIMDAN BAHSEDİYORUZ'
Cezayir'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Amar Bendjama ise, BM Güvenlik Konseyi'nde "hoşgörü ve tolerans" konusunun ele alınmasına ilişkin, "Tolerans ifadesinden bu odada bahsetmek biraz garip. Burada her gün savaş, çatışma, kriz ve kıyımdan bahsediyoruz ve maalesef soykırımlardan, evet 21. yüzyılda gerçekleşen soykırımlardan" ifadelerini kullandı. BM Güvenlik Konseyi'nde uluslararası tehdit ve barış konusunda "tolerans ve hoşgörü"nün etkisinin ele alındığı bir oturum düzenlendi.
Burada söz alan Bendjama, BMGK'de toleranstan bahsedebilmek için buradaki üyelerin uluslararası hukuk ve BM Şartı'na saygı duyması gerektiğine işaret etti. Bendjama, "İsrail işgal güçleri Gazze'de aralarında kadın ve çocukların bulunduğu masum sivillere yönelik barbarca saldırılar düzenlerken tolerans hayata geçirilemez" dedi.
"İsrailli saldırganlar iki devletli çözümü reddederken, BM Şartı'nı kağıt öğütücüsünden geçirenler bulunurken ve BM'nin rolünü sorgularken toleransın sağlanamayacağını" kaydeden Bendjama, toleransın aynı zamanda baskı altında olanlara kendi kaderini tayin etme hakkı tanıması gerektiğini ifade etti. Bendjama, "Tolerans ifadesinden bu odada bahsetmek biraz garip. Burada her gün savaş, çatışma, kriz ve kıyımdan bahsediyoruz ve maalesef soykırımlardan, evet 21. yüzyılda gerçekleşen soykırımlardan" diye konuştu.