HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, partisinin Kocaeli İzmit İlçe Kongresi'nde konuştu.
Hastalığına rağmen tahliye edilmeyen Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk'un durumuna dikkat çeken Gergerlioğlu,"Arkadaşımız hasta mahpus ve yargılanacak, gelip ifade vermesi istenecek! Aysel Tuğluk adına kadın arkadaşlarımız savunma verdi geçtiğimiz duruşmada. Düşünün bir hasta mahpusa ifade verdirmeye çalışan bir mahkeme var karşımızda" dedi. Gültan Kışanak'ın Aysel Tuğluk'un yaşadıklarını anlattığını belirten Gergerlioğlu şöyle konuştu:
SÜRGÜYÜ ÇEKEMİYOR
Bakın ne anlattığını burada anlatayım ilk defa duyacaksınız son yaşadıklarını! Gülten Heval diyor ki: “Aysel Tuğluk arkadaşımız koğuşta bazen avluya çıkıyor ve kapıyı kapatıyor sürgülü. Daha sonra avludan kapıyı çalıyor. “Kapıyı açın içeriye gireceğim" diyor. Biz diyoruz ki: “Aysel Heval sen sürgüledin biz buradan açamayız ki. Avludan açılır o sürgü. Çek sürgüyü açılsın.” Yok bunu beceremiyor! Bunu yapamıyor! Camı açıp oradan sesleniyoruz, şöyle yapacaksın diye.”
Bir sürgüyü çekmeyi beceremeyen bir insanı şu anda cezaevinde tutuyorlar. Düşünün şu vicdansızlığı. Bir sürgüyü çekmesini bilemeyen, yapamayan bir insanı Aysel Tuğluk vekilimizi şu anda zindanda tutuyorlar. Başka? Gülten Kışanak Başkanımız diyor ki: “Ben hayatta sigara içmedim ama Aysel arkadaşımız sigara içiyor fakat sigarayı yakmayı beceremiyor. Ben hiç sigara içmeyen birisi olarak sigarayı yakıyorum ona veriyorum, sigarayı kendi başına yaksa saçını yakacak. Böyle bir insanı cezaevinde tutuyorsunuz şu zalimliğe bakın.
'ÇAY DÖKEMİYOR'
Şu İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun kararına bakın! Şu skandala bakın! Bu rezaleti görmeniz için doktor olmanıza, hekim olmanıza gerek yok, tam bir skandal yaşanıyor. Gülten Heval: “Biz Aysel’e çay koydurtmuyoruz, yoksa elini yakar. Arkadaşlarımız çay döktürtmüyor, kettledan çay dökemiyor, bunu beceremiyor, siz böyle bir bilinç kaybı, zihinsel yetersizlik yaşayan bir insanı zindan da tutuyorsunuz. Güya bilimsel kararlarla onu zindanda tutuyorsunuz!
Bu iktidarın vicdansızlığı bu noktada! Hiç kimseyi ayırt etmeksizin bu vicdansızlığa devam ediyorlar. Biz gittik arkadaşlarımız ile Kandıra Cezaevi’nin önüne, bakın yaptığınız insanlık dışı. Aysel Tuğluk’u serbest bırakın. Binlerce arkadaşımıza zulmediyorsunuz, hasta mahpus, hastalık deyince akan sular durur dedik, hakkımızda soruşturma başlatıldı. Düşünebiliyor musunuz? 8 yıla kadar benim için ceza istedikleri bir soruşturma başlatıldı. El insaf ya! Şu ülkenin haline bakın! Şu rezalete bakın! Biz tamamen absürt bir yargılamanın sürdüğünü görüyoruz ve başka da bakın Ankara’da da isyan ediyordum neler neler yaşanıyor şu ülkede.
'YÜZDE 85 ENGELLİ KADINI CEZAEVİNE KOYDULAR'
%85 engelli MS hastası bir kadını Sincan Cezaevi’ne koydular Müdür bey benimle görüşmekten kaçındı.
Daha geçen gün %85 engelli MS hastası bir kadını Sincan Cezaevi’ne koydular. %85 engelli, yürüyemiyor, eli ayağı tutmuyor, felç, altı bezleniyor, evde annesi altını bezliyormuş, polisler gelince kadın demiş ki: “Bu kadar beni yargılayıp ceza verdiler ama herhalde bunu yapamazlar, beni cezaevine herhalde götürmezler. Memur bey beni almayacaksınız değil mi? Bu kadar kötü bir durumdayım.” Ve alıp 3 Mart’ta cezaevine götürmüşler, girdi içeriye. Ben gerçekten isyan ettim gittim Sincan Kadın Cezaevi’ne müdür beye nasıl içeride tutulur ne yapıyorsunuz demek için. Müdür bey benimle görüşmekten kaçındı. Diyecek tek kelimeleri yok.
KHK ile ihraç edilen insanları o kadar bir çaresizliğe sürüklüyorlar ki; daha geçen hafta Ordu’da bir polis memuru çaresizlikten, açlıktan, susuzluktan ve köşeye sıkışmışlıktan dolayı benzine üzerine döktü ve kendini yaktı!
'BİR POLİS MEMURU KENDİNİ YAKTI'
Öylesine insanlara zulmediyorlar ki bakın son 1 haftanın bilançosunu açıklayım; KHK ile ihraç edilen insanları o kadar bir çaresizliğe sürüklüyorlar ki; daha geçen hafta Ordu’da bir polis memuru çaresizlikten, açlıktan, susuzluktan ve köşeye sıkışmışlıktan dolayı benzine üzerine döktü ve kendini yaktı 3 çocuk babası. Ankara’da ihraç edilmiş bir astsubay kendini asarak intihar etti, Giresun’dan gencecik bir öğretmen 36 yaşında kahrından ihraç edildikten sonra beraat de etmesine rağmen işine iade edilmediği için, nişanlısı da onu terk etmiş, sosyal bir dışlama da yaşamış ardından kahrından kanser olmuş 36 yaşında kanserden vefat etti. Bakın bu iktidar her şeyi ile adeta cinayet işliyor. Her şeyi ile insanlık dışı fiillere imza atıyor. El insaf diyoruz!
“Bir Kürt kadını temizlik işçisi olarak çalışıyor Bolu Belediyesinde, kadın Selahattin Demirtaş fotoğrafı paylaşmış sosyal medyada “Vay efendim sen nasıl Selahattin Demirtaş fotoğrafı paylaşırsın?” hemen işten atmışlar!
KEMAL KILIÇDAROĞLU'NUN ZİYARETİ
Bakın biz şunu çok net söylüyoruz; bize yönelik tüm baskılar Kürt meselesini devre dışı bırakmak içindir ama biz diyoruz ki; Türkiye’nin en önemli insan hakları ihlali Kürt meselesindeki devletin yaptığı ihlallerdir. Bu çok nettir! Bizi devre dışı bırakmaya çalışıyorlar boşuna! Sonunda tüm siyasetçiler aynı yere geliyor değil mi? “Kürt realitesini tanıdık diyorlar. AB’nin Diyarbakır’dan geçer!” tamam bunu söyle bravo deriz çünkü gerçeği görüyorsun. Geçtiğimiz günlerde Sn. Kemal Kılıçdaroğlu da Diyarbakır’a gitti! Kürt meselesinde helalleşeceğiz diye gitti, herkesle görüşmeye çalıştı! Herkes ona soru sordu Diyarbakır zindanlarında kalmış bir mahpusu ziyaret etti. "Helalleşeceğiz" dedi.