HAKKARİ DAĞLARINDA TALAN

Abone Ol

HAKKÂRİ DAĞLARINDA TALAN

Dünyanın ve ülkemizin her yerinde olduğu gibi dünya ve ahiretini imar edenlerle, talan edenlerin yarışı devam etmektedir. Bugün Hakkâri’mizde denetlenmeyen ihaleler, sorgulanmayan emirler nasıl ki mazlum ve mağdur halkın vergileri açgözlüler tarafından tekrar tekrar talan ediliyorsa… Bu gün biz Hakkâri’nin yerli halkı olarak Allah’ın nimeti toprak anadan her baharla yeniden fışkıran, bölgenin toprağına has pancar türlerini, bitkilerini toplama zamanındayız. Köklerine zarar vermeden bıçakla alınması gereken pancar ve çeşitlerini ne yazık ki biz bazı görgüsüzler tarafından kazma, kürek saldırmakta, yarını yarınları düşünmeden sonunu getirmekte kökünü, köklerini kazımaktayız.

Lütfen sonra ki nesillere kötü örnek olacak, gerek insan, hayvan veya farklı türde ki canlıların beslenmesinde, şifa bulmasında büyük faydası olan mend, sirk, siyabo, hıngedan, revas, kivark, kengır, kehri vs, uzayıp giden bitkilerimize sahip çıkalım. Sondur bir daha gelmeyecekmiş gibi kriz oluşturmayalım ki Allah rahmetini bereketini üzerimizden eksik etmesin. Doğaya tahribat vererek, cephedeymişiz misali kazmalarla, küreklerle hendekler oluşturarak doğamızı talan etmeyelim. Yoksa geleceğimiz vahimdir.

DOĞANIN DAĞCILARINA, DOĞASEVERLERİNE

Evet, güzeldir, nimettir herkesin çıkamadığı, yapamadığı, gezemediği yerleri keşfetmek, görüntüsünü resmedip o nimetten mahrum kalanlara görsel güzellikler sunmak. Lakin dağlardan, ovalardan, meydanlardan, yeni veya eski keşif noktalarından çiçeklerin güzelliklerini, türlü türlü bitkilerini, pancarlarını, dağların fotoğraflarını getirirken neden birimiz değil hepimiz bohçamızla gideceğimiz bölgenin yörenin iklimine uyum sağlayan çorak topraklara can katacak ağaç türlerinden, bitki çeşitliklerinden tohum yada fide götürmüyoruz, dikmiyoruz, sahiplenmiyoruz?...

Mesela kendimizin, halkımızın, neslimizin rahat edebilecekleri, dinlenip piknik yapabileceği, gölgesiz bataklık alanlara, çeşme, dere gibi su kenarlarına söğüt (biy), dişbudak (benav), kurak bölgelere alıç (gühişk), yüksek rakımlara kapari vb. girişimlerde bulunmuyoruz. Zor değil bağlı bulunduğumuz ilin ilgili kurumları, birimleri, dernekleri, vakıfları mevcuttur. Masasında uyuyakalanları uyandırmak, bu topraklarda nefes alan herkesin üretmeye, kıpırdamaya mecburdur, borçludur. Bunları temin etmek, ortamını oluşturmak, halkı bilinçlendirmek adına, teşvik etme seferberliğinde bulunmak ilgili birimlerin görev ve sorumluluklarıdır… Ara ara cansuyu olsun diye çantamızda iki pet su bulunsun biri bize biri ağacımıza olsun…

Olmayan dinlenme piknik alanlarımızın gölgesine koştuğumuz tek tük ağaçlarımızı tahrip etmeyelim, piknik ardında çöpler bırakarak memleketimizi yaşanmaz yapmayalım… Evimizde ki temizlik hassasiyetini, dışarıda ki evimiz olan çevremize de yansıtalım…

Kısacası doğaseverlerin, doğasını sevenleri olalım.

Talansız bir coğrafya, kökleri kurutulmayan bir bitki türü ve bol ağaçlı bir memleket, talansız, tahribatsız bir Hakkâri dileğiyle…

Selam ve dua ile…