Diyarbakır’da yapılan ev baskınlarında aralarında Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya, görevden alınan Sur Belediye Eş Başkanı Filiz Buluttekin ve sendikacıların bulunduğu çok sayıda kadının gözaltına alınması Hakkari demokratik kadın platformu tarafından yapılan basın açıklamasıyla kınandı.
KESK toplantı salonunda yapılan açıklamaya Demokratik Kadın Platformu üyelerinden oluşan İHD, ÖHD, SES, KESK, Eğitim-Sen ve HDP’li kadınlar katıldı.
Demokratik Kadın Platformu sözcüsü Neşe Aydemir tarafından yapılan açıklamada; Dünyanın dört bir yanında kadınların hakları, kazanımları, özgürlüğü kuşatılmış bir vaziyette iken Diyarbakır'da kayyum atamaları ile başlayan ve son iki yıldır artan saldırılar, şehirdeki kadın dernekleri, kadın hakları aktivistleri, meslek örgütlerinin kadın komisyonunda mücadele eden kadınları hedefine almıştır” dedi.
Kadınların demokratik etkinliklere katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alındıklarını ifade eden Aydemir,” Kadınlar 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü başta olmak üzere katılmış oldukları barışçıl eylem ve etkinlikler gerekçe gösterilerek haksız bir şekilde gözaltına alındı, tutuklandı. Yargıyı siyasallaştırmaya çalışanlar ,bu saldırılarıyla genelde kadınları özelde Kürt kadınlara yönelik yapılan bu saldırıların amacı kadınları susturmak, özgürlük- adalet ve barış taleplerini kriminalize etmektir”
24 kadının gözaltına alınmasıyla güne uyandıklarını belirten Aydemir,” Dün 16 Mart 2022 sabah saatlerinde gerçekleştirilen hukuka aykırı ev aramaları esnasında kadınların yakınlarına haber verme ve avukata erişim hakkı ihlal edilmiştir. Gözaltı esnasında kadınların işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldığı bilgisi tarafımıza iletilmiştir. Aynı zamanda hemen akabinde 24 saatlik getirilen avukat görüş yasağı, özgürlük ve güvenlik hakkı ihlalidir”
Çoklu temelde ayrımcılıkla mücadele eden Kürt Kadınları ürettiği her sözün, faaliyete geçirdiği her eylemin, kimliğinden dolayı nasıl suça dönüştürüldüğünü biliyoruz diyen Aydemir,” Bütünlüklü bir mücadele olmadan ve toplumsal cinsiyet adaleti sağlanmadan hiçbir kimliğin tek başına özgürleşemeyeceğinin farkındayız. Siyasal iktidarın kadınların hak ve kazanımlarını hedef aldığı pek çok ildeki 8 Mart eylemlerini engelleme girişiminden ve alanların barikatlarla çevrelenmesiyle tescillenmiştir. Dün yapılan operasyonun toplu gözaltı şeklinde olması ve listenin tamamının kadınlardan oluşması Kürt Kadın mücadelesine verilmek istenen bir gözdağıdır. Daha önce de başta Rosa Kadın Derneği hedef alınmak üzere gerçekleştirilen 22 Mayıs 2020 ve 5 Nisan 2021 operasyonlarında yapılan toplu gözaltı işlemleri saldırının münferit değil sistematik devlet şiddeti olduğunun ispatıdır”
Aydemir sözlerini şu şekilde sürdürdü; Ülkeye hakim olan 'Hukuksuzluk İklimi''nde taraf olduğunuz CEDAW (Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi ), İstanbul Sözleşmesi ve Anayasa'da güvence altına alınan hak ve özgürlüklerin bir karşılığının olmadığı günlerden geçiyoruz.
Zamanlamanın 8 Mart'ı yeni uğurladığımız bu güne denk getirilmesi tesadüf değildir.
Zamanlamanın İstanbul Sözleşmesi feshinin, yıl dönümü haftasına denk getirilmesi tesadüf değildir.
Yargıyı muhalifler üzerinde bir sopa olarak kullanan muktedirlerin, dün olduğu gibi bugün de hedefinde olduğumuzu bilerek buradan bir kez daha ifade ediyoruz ki
Biz yılmayacağız. !
Bizi tükenmeyeceğiz !
Biz eksilmeyeceğiz!
Bu baskılar ancak ve ancak kadın mücadelesine ve barışa olan inancımızı büyütür!
BURDAN BİR KEZ DAHA HATIRLATIYORUZ
Kadına yönelik şiddetle mücadele edenleri değil, kadınları her gün öldüren, kadınlara şiddet uygulayan, homofobi ve trasfobi uygulayan, nefret ve ayrımcılık suçu işleyen, taciz eden, tecavüz eden, FAİLLERİ YARGILAYIN!
KADINLARA DEĞİL, FAİLLERE BARİKAT OLUN !