Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen program Kuran-ı Kerim tilaveti, sinevizyon gösterimi ile ilahi ezgiler programı ile devam etti.
Hakkari Üniversitesinde görevli Öğretim Üyesi Cumali Çakmak ise programa konuşmacı olarak katılarak sunum yaptı.
Progarama Hakkari Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yakup Çiçek, AK Parti İl başkan Yardımcısı Ekrem Demir, İHH Gönüllüsü Sibar Otel Müdürü İsa Erkaya ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Açılış konuşması yapana İHH Hakkari Temsilcisi Orhan Temel, 21 Yüzyıl bütün insanlığın içinde gark olduğunu ve bütün insanlığın ifsad içerisinde olduğunu söyledi.
Temel, şubat ayının bir adının da "Şehadet" olduğunu belirterek, bu anlamlı ayda programa katılan ve katkı sunanlara teşekkür etti.
Temel konuşmasının devamında şunları ifade etti.
‘ Şüphesiz kardeşlerim selamın üzerinde olduğu insanlar esenliktedir. selamın üzerinde olduğu insanlar huzur bulmuştur., bütün insanlığa umut olmuşlardır. Öyle değil mi içinde yaşadığımız çağ 21. yüzyıl bütün insanların Umutsuzluğa gark olduğu bütün insanlığın ifsad içerisinde olduğu ve bütün insanlığın bir bakıma vahim bir şekilde cehenneme aktığı bir zaman diliminde yaşıyoruz. o zaman gelin Hakkârili kardeşlerim Hakkâri insani yardım derneği teşkilatının bugünü ve günlüğünde taşıdığı o özel anlamda şahitliğe ve şahadete beraber bir göz atalım. Bunun için bir şey yapmamız lazım kıymetli dostlar, hız ve haz çağındayız. Öyle hızlı yaşıyoruz. Bir bakıma neyi yaşıyoruz. Nasıl yaşıyoruz. Niçin
Yaşıyoruz diye fark etmeden, anlamadan geçiyor zaman daha dün yaşımız 20 idi, genceciktik30 idi, 40 idi, hiçbir şey yerinde durmuyor. dün yerinde durmadığı gibi modern çağ bizi yeni bir hızla çağa yeni bir haza ulaştırıyor. Ve koşuşturmaya sevk ediyor. Hoş bizden bundan pek muzdarip değiliz.
Bu gün şehitliği ve şahitliği konuşabilmemiz için önce kendi nefsime sonra değerli abilerime, ablalarıma, kardeşlerime şunu söylemek isterim gelin bir duralım, şöyle durup kendimize bir bakalım ben kimim niçin varım epistemolojik ve ontolojik sömürü içerisinde yani bilgi ve varlık felsefesi içerisinde kuşatılmışlığımın farkında mıyım? Beni bu cendereden çıkaracak olan şey ne? durmadan kendimize bakmadan bu coğrafyanın çocukları, gençleri, kadınları olarak biz şahitliğimizi ve şehitliğimizi ortaya koyamayız. evet şehitlik konulması gereken en zor kavramlardan birisidir. Şehit olmak için şahit olmak gerekiyor. şöyle bir geçmişe bakalım elestte (kul belada) söz verdiğimiz gibi. düştüğümüz yerden kalkmamız gerekiyor. çünkü biz düşüp yerinden kalkan bir ümmetteniz. Şehitler ölmez. çünkü her şehit toprağa düşen bir filiz gibi tekrar başak başak oluyor. Yeniden diriliyor. Gelin çağımızın şehitleri olarak şahit olalım. Bir programla bir şehitlik ve şahitliği anmaya çalışıyoruz. Hayır burada yetmez biz her gün her sabah dualarımızın başına şehadetini koyduğumuz zaman ancak İslam’ın çağımızda dirilişini göreceğiz. o koşuyorduk hız çağındaydık ya unutturuyordu, abilerim ablalarım bize Allahı unutturuyordu. rabbim bizden dostluğu akrabalığı kardeşliği unutturmasın. gelin rabbimize geri dönelim. özümüze geri dönelim. Sakın kendi başımıza bir tarafa ç e k i l m e y e l i m. i b a d e t l e r i m i z i t a a t l a r ı m ı z ı ç o ğ a l t t ı ğ ı m ı z ı düşünmeyelim.kurtuluşumuz bu şekilde olmuyor. bizim sosyal bir varlık olarak birbirimize karşı sorumluluklarımız var. gelin buradan çıktığımızda yeniden biz imanımızı tazeleyelim. Şahitliğimizi t a z e l i y e l i m . t ü m k a v r a m l a r ı m ı z ı i n ş a e d e l i m . B i z i m t e k sorumluluğumuz var Allah ve Resullahın bize yolunda daim olmak ve görevimizi yerine getirmek . görürüz ve veya görmeyiz. Mahallemizin beldemizin İslamlaştığını, bölgemizin İslamlaştığını bundan da sorumlu değiliz. Kardeşlerim dünya bizi kuşatıyor. Dünyanın kuşattığı yerde şahit olamazlar çakılıp yerinizden kalkamazsınız. Yerinizden kalkamazsınız. Çünkü dünya sarıp sarmalamıştır. çünkü mümin dünyayı merkeze alamaz. Bir hayat yüreyebilir mi peki neyi merkeze alacağız. ahireti merkeze alacağız. onun için şehitliğe aşığız. Çaba ortaya koyarız. üç damlayı hayatımızın merkezine almadığımız zaman ne kendimizi nede içinde bulunduğumuz toplumu değiştirebiliriz. birinci damla çok iyi biliyorsunuz ter: alın teri niçin alın teri Allahın davası için alın teri Allah için alın teri gerçekten Allah için ikinci damla gözyaşı : ne kadar Allah için gözyaşı akıtıyoruz. Gerçi ağlayacak hiçbir Nedenimiz yok değil mi? her şey güllük gülistanlık değil mi? peki ya Suriye, Afganistan, Sakın ha rehavete düşmeyelim. İçinde bulunduğumuz ülke ve bolluk da bizi rehavete düşürmesin. Yeryüzü kan ağlıyor ve bundan sorumluyuz.ümmet coğrafyamıza dikkat çekmek istiyorum. 8 milyar insanın bize ihtiyacı var. Bütün insanlığın bize ihtiyacımız var. Evimizden çıkarken abid, gelirken mücahhit olarak gelelim. üçüncü damla kan : Allah yolunda ölenlere sakın ölü demeyin. onlar diridirler. Allah’ n sevgisi kalbinde olabilen yerinde durabilir mi uyuyabilir mi asıl olan iman mücadelesidir. asıl olan Allah için yapılandır. gelin bu toplumu yeniden inşa etmek için geri dönelim. acaba ne y a p a b i l i r i z . i s l a m i h a r e k e t l e r l e d i ğ e r c a m i a l a r l a
Nası buluşturabiliriz. nasıl değiştirebiliriz. Hakkâri’yi nasıl değiştirip dönüştürebiliriz. Buradaki insanları nasıl İslamla buluştarabiliriz.’’dedi.