Düşünmez, mahpusların insan onuruna uygun koşullarda tutulmadığını vurgulayarak, hapishanelerdeki sağlıksız yaşam şartlarının, işkence ve kötü muamelelerin, tecrit rejiminin ve sağlık hizmetlerine erişimdeki engellerin mahpusların haklarını ihlal ettiğini belirtti.
Düşünmez, hapishanelerdeki insan onuruna aykırı uygulamalara dikkat çektiği açıklamasında, “Hapishanelerde sağlık ve yaşam hakkı ihlalleri başta olmak üzere, mahpusların maruz kaldıkları işkence, kötü muamele ve tecrit gibi durumlar artarak devam etmektedir” ifadelerini kullandı. Ayrıca, hapishanelerdeki temel hakların ihlalleri arasında tek kişilik hücrelerde tecrit edilme, çıplak arama, keyfi disiplin cezaları ve yayınlara yönelik yasakların da bulunduğunu belirtti.
Milletvekili, Türkiye’nin son yıllarda sosyal tecrit modelini benimsediğini vurgulayarak, “F tipi, Y tipi ve Yüksek Güvenlikli hapishaneler, mahpusları dış dünyadan yalıtarak ruhsal ve bedensel olarak yok etmeyi hedefleyen bir yapıda dizayn edilmiştir” dedi. Tecrit altındaki mahpusların yalnızca günde 1,5 saat havalandırmaya çıkabildiğini ve ayda sadece bir kez açık görüş yapabildiğini de sözlerine ekledi.
Düşünmez, MED-TUHADFED verilerine dayanarak, 2024 yılının ilk altı ayında hapishanelerde 26 mahpusun yaşamını yitirdiğini belirtti. Ağır hasta mahpusların çoğunun sağlıksız koşullar nedeniyle yaşamını yitirdiğine dikkat çeken Düşünmez, “Ağır hasta mahpuslar, tedavi olabilmek için tahliye talebinde bulunduklarında çoğu zaman sürüncemede bırakılmakta” dedi.
Özellikle ALS hastası Abdulkadir Kuday’ın durumunu örnek gösteren Düşünmez, Adli Tıp Kurumu’nun 3 kez “cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen Kuday’ın tahliye edilmediğini, bunun sonucunda 2 Ekim’de yaşamını yitirdiğini aktardı.
Sonuç olarak Düşünmez, hapishanelerdeki hak ihlallerinin araştırılması ve insan haklarına uygun düzenlemelerin yapılması için Meclis araştırması açılmasının zaruri olduğunu belirtti.