HABER / FATMA POLATCAN

Hakkari, yüksek rakımlı dağları, tarihi yapıları, keşfedilmemiş güzellikleriyle adeta göz kamaştıran illerden biri. Paletliktik Çağ'dan başlayan tarihiyle Hakkari; Anadolu, Mezopotamya ve İran üçgeninde yer alan coğrafi konumuyla birçok topluluğun ilgisini çekmiştir.

Gerek tarihi gerekse kültürüyle dilden dile dolaşan Hakkari birçok tarihi esere de ev sahipliği yapmıştır.

Özelikle Cilo, Sat Dağı’nda bulunan Gevaruk Vadisi’nde rastlanan kaya resimleri Neolitik Çağ’dan kalmıştır. Hakkari’de günümüze kadar ulaşabilen anıt bulunmazken, çevre köylerde Nasturilere ait ve büyük zarar gören kiliselerinin kalıntıları mevcut.

Hakkari'de Öğretmen Servis Aracı Kaza Yaptı: 12 Yaralı Hakkari'de Öğretmen Servis Aracı Kaza Yaptı: 12 Yaralı

1998 yılında bir kalenin eteklerinde tesadüf sonucu bulunan Hakkari Stelleri de, Hakkari’nin tarihi için çok önemli ve aydınlatıcı düzeyde bir keşif olarak kabul edilmektedir. Hakkari Stelleri, Van Urartu Müzesi’nde sergilenmektedir.

Hakkari’den çıkarılan tarihi eserler ve Hakkari Stelleri üzerine konuşan Van Urartu Müzesi Müdürü Erol Uslu, Hakkari’de ortaya çıkarılan eserlerin Van müzesine kazandırılan önemli eserler olduğunu kaydetti.

Hakkari bölgesi, Van Müze Müdürlüğü’ne bağlı olduğu için Hakkari bölgesinden gerek bilimsel kazılarla ortaya çıkarılan gerekse vatandaşlar tarafından satın alma yoluyla müzeye getirildiğini de aktaran Uslu, “Bunun yanında kaçakçılık yoluyla jandarma ve emniyet tarafından yakalanan eserler, direkt müdürlüğümüze getiriliyor. Müdürlüğümüzde adli emanet depomuzda muhafaza ediliyor. Uzmanlarımız tarafından inceleme yapıldıktan sonra rapor tanzim ediliyor. İlgili birim hangisi ise (jandarma ya da adli merciiler) onlara bir rapor tanzim edilerek, bu eserler korunması gerekli ‘2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’ kapsamında değerlendirilip ‘korunması gerekli kültür varlığıdır’ şerhini bıraktıktan sonra adli emanetler depomuzda onları bırakıp, muhafaza altına alıyoruz.2.jpg

Hakkari Stelleri’nin üzerindeki figürlere de değinen Uslu, “Hakkari bölgesinde en önemli eserlerden 13 tane Hakkari Steli adı verdiğimiz, üstünde o dönemin aşiretlerinin olduğu yönünde ağırlık kazanan hayvan figürlerinin olduğu; mızrak, bıçak, at, iki tanesinde de çadır kültürünün olduğuna ilişkin kabartmaların olduğu Hakkari Stelleri, çok ünik olan eserlerimizin içerisinde yer alan o grupta müze teşhirinde yer almaktadır. Hakkari bölgesinden, Van Müzesi’ne kazandırılan en önemli eserler arasında Hakkari Stelleri yer almaktadır. Onun dışında; demir çağı dönemine ait kap kacaklar, mızraklar, ok uçları gibi bu tür malzemeler de müze envanterine kayıtlı eserler arasında yer almaktadır,” diye konuştu.

Uslu, kaçak kazının, tarihi ve kültürü yok ettiğini vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı:

“Hakkari bölgesi gerçekten zengin bir kültüre sahiptir. Bu kültürün birçoğuna belki biz daha ulaşamadık. Özellikle kaçakçılıkla uğraşan vatandaşların mutlak suretle bu işi bir tarafa bırakmaları lazım. Çünkü her buldukları tarihi kültürün aslında yok olduğunu da bilmeleri lazım. Çünkü tarih ve kültür bir bütündür. Siz, bütün olan bir objenin sadece bir parçasını o bütünlükten koparttığınız zaman ileriye dönük yapılacak bilimsel çalışmalarda sizin onu tanımlamanız çok zor olur. Bundan dolayı kaçaklığa hayır diyoruz. Ki bu noktada jandarmayla, emniyetle iletişimimiz çok güçlü. Bir başka yolla, herhangi bir nedenle, bir şekilde eserleri elde eden vatandaşlar ‘2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’ kapsamında değerlendiriliyor. Taşınır kültür varlığı niteliğinde olan eserleri bulduklarında mutlak suretle eğer mahalle ise kaymakamlıklara veya muhtarlara bilgi vermeleri, o da olmazsa müze ile bir şekilde iletişime geçerek bu kültür varlığının yok olmamasına yardımcı olmalılar. Hakkari’den çıkarılan bir eserin farklı bir ile götürülmesindense bu bölgede kalması elzemdir. Ki gelecekte Hakkari’de bir müze açılırsa bu eserler Hakkari’ye nakledilecek. Van aslında bölgeyi bir noktada da besliyor.”