TMMOB Hakkari İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Evin Gezer, 1 Mayıs mesajında şu ifadelere yer verdi; 1 Mayıs tüm dünyada; insan onuruna yaraşır bir yaşam sağlayacak, eşitliğe dayalı, örgütlenme ve çalışma haklarına dair hiçbir ayrım, kısıtlama ve mahrumiyetin yaşanmadığı, adil ve elverişli çalışma koşullarına erişim için baskı ve haksızlıklara karşı mücadele ve dayanışma günü olarak kutlanmaktadır.
Çalışma hayatının, özelleştirme, sendikasızlaştırma, taşeronlaştırma ve köleleştirme süreçleriyle şekillendiği ülkemizde ise 1 Mayıs; temel insan hak ve özgürlüklerinin kısıtlandığı baskılara karşı mücadele ile özdeşleşmiştir.
Ekonomik, sosyal ve siyasal krizin etkileri ile giderek ağırlaşan ve güvenceden uzaklaşan çalışma koşullarında işsizlik, kayıt dışı istihdam ve sömürü giderek artmaktadır. İnşaat, madencilik ve tarım gibi emek-yoğun sektörlerde; kamu denetimini, işçi sağlığı ve iş güvenliğini yok sayan azami rant hırsı, üretim baskısı ve denetimsizlik nedeniyle iş cinayeti sayıları gün geçtikçe artmaktadır.
Türkiye tarihinin en ağır iş cinayetleri olan Soma, Mecidiyeköy ve Ermenek felaketlerine sebep olan koşulların devam etmesine karşın; hizmet alımı, taşeronlaşma, üretim zorlaması, bilim ve teknolojiye aykırı işletme yöntemleri ve denetim yetersizliği sürdürülmektedir.
Tüm dünyada ve ülkemizde etkili olan Covid 19 salgın koşullarında dahi iktidar; sermayeye yönelik kolaylaştırıcı uygulamaları yürürlüğe sokmuş, çalışanları güvencesiz ortamlarda çalışmaya zorlayarak üretimin ve ticaretin devamlılığını esas almıştır. Sağlıklı çalışma koşullarının oluşturulmasına, çalışan, işsiz ve yoksul yurttaşların salgından korunmalarına yönelik önlem alınmamış; işten çıkarmaların yasaklandığı iddiasıyla çalışanların iş güvencelerini ve kıdem tazminatlarını ortadan kaldırarak yoksulluğa mahkûm eden, işverenleri ise yükümlülüklerinden kurtaran yasal düzenlemelerle kriz koşulları fırsata dönüştürülmüştür.
Son yirmi yıl içinde benimsenen finans ve sermaye odaklı yapılanma ve politikalar; emek sömürüsüne ve insanlık onuruna yakışmayan çalışma koşullarına yol açmış, çalışma barışı yok olmuştur. Emekçilerin tüm özlük haklarını ve çalışma koşullarını güvence altına alması gereken hukuki ve kamusal denetim özel sektöre devredilmiş; örgütlenme ve grev hakları kısıtlanmış; taşeron işçi istihdamı kalıcı hale getirilmiş; kıdem, ihbar tazminatı ve iş güvencesi ortadan kaldırılmış; işçilerin kiralanmasının, yoksullaşmasının, işverenlerin iş cinayetlerinin sorumluluğundan kurtarılmalarının önü açılmıştır. Nitelikli mimarlık ve mühendisliğin planlama hizmetlerine erişimi engellenirken; niteliksiz, yetersiz ve eşit olmayan mesleki hizmet yasallaştırılmış, mesleki hak ve yetkiler kısıtlanmıştır.
TMMOB olarak; emekçileri güvencesizlik, yoksulluk, işsizlik, sömürü ve ayrımcılığa terk eden sermaye odaklı politikalara karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi vurguluyoruz. Hiçbir ayrım, mahrumiyet ve kısıtlamanın yaşanmadığı, insan onuruna yakışır çalışma koşullarının sağlandığı bir gelecek dileğiyle 1 Mayıs Emek, Mücadele ve Dayanışma Günü’nü kutluyoruz.